Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

SÖZCÜKLER, ŞİİR VE BEN

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 2449

“Bizim çocuklar” diyorum. Gerçekten öyledir. İşleri güçleri beni mutlu etmek. Bunun için koşturup dururlar gece gündüz durmaksızın. Yola çıktıklarını anlarım, hissederim dedim ya. Ben de onlara bir jest olsun diye kendimce bir şeyler yaparım. Bir kere onların geleceği yollarda düzenlemeler yaparım. Bir çeşit çevre düzenlemesi. Ayaklarına çöp batsın istemem. Çevre düzenlemesi dediğim daha çok mecazi anlamda elbet. Kalbimi, aklımı kirden pastan arındırmaya çalışırım. Kin, husumet, çekemezlik, nefret, kötülük, istemezlik, kıskançlık gibi hoş olmayan ne kadar duygu ve düşünce varsa arındırırım kendimi bunlardan mümkün olabildiğince. Çünkü sözcükler böyle kirli şeyleri sevmez ve böyle insanlardan nefret eder, onların ifade biçimi olmak istemezler. Onların diline gelmemek için kaçacak delik ararlar. Kimi kıskanç, hırslı, bencil şairleri bilirim ki, şiir yazmak için sözcükleri kerpetenle çeker gibi zorla biraraya getirmişlerdir. Zaten şiirlerinden herkes anlar böylelerini. Bu nedenle, sözcüklere zulüm etmemek için çevre düzenlemesi yapmak insan olmanın en başta gelen şartı olsa gerektir. Şiir olup gelmiş sözcükleri bilincimde görünce aklım şaşar, yüreğim titrer. Defalarca okur dururum. Bir şiir okumaktan insan nasıl mutlu olur tarif edemem. Ancak şairler bilirler, anlarlar. Yani içlerinde çevre düzenlemesi yapmış olan şairler demek istiyorum. Bu gelen şiiri “kendi şiirim” olarak bana hediye eden sözcüklere nasıl teşekkür edeceğimi artık siz tahmin edin. İyi ki benim şiirim olarak bana getirmişlerdir diye de şükrederim. Ha unutmadan! Hani dedim ya sözcükler şiir olup gelirken , onlara jest olsun diye hazırlıklar yaparım. Sözcükler günyüzüne çıktıklarında beni görüp “Ne bu paspallık?” demesinler diye, önceden traşımı olur, cici elbiselerimi giyer, kendime çeki düzen veririm. Yüzümde bir sevecenlik, bir tebessüm. Yürüyüşüm bile değişir o anlarda. Sormayın gitsin!

Yazarın Diğer Yazıları