Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

Şiir anlayışım- merak eden olursa -1

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 1295

ŞİİRİM
Yıllar içinde içselleştirdiğim şiir anlayışımı derli toplu bir biçimde okura sunmak için kısa başlıklar halinde yazmaya çalıştım. Benim şiirim budur. Benimle aynı mecrayı paylaşan şair dostlarımı da bildiğim için kimi zaman “bizim şiirimiz”,kimi zaman “bu şiir”, kimi zaman da “ yalın şiir” diye söz ettiğim şiir anlayışım kısaca; yalın, duru, yaşamdan edinilen felsefi bakış açısını içeren derinlikli ama bunu bağırmayan, ürkek, çekingen, mütavazı, dürüst, gösterişsiz ama insanı saran sımsıcak bir şiirdir. Okura saygı gösterir. Okuru onurlandırır. Şiir içinde birlikte keşiflere çıkarır. Şair de okur da bu yolculukta yeni alanlar keşfeder. Yaşama sevinci verir. Şiirin sadece kağıt üzerinde kalan bir söz yığını olmadığına inanır, yaşamın kendisini şiir gibi yaşamaya davet eder.
İŞTE KISA BAŞLIKLARLA BENİM ŞİİRİM
Benim şiirim, sözlük anlamları ile aldığı sözcükleri, bir edat gibi sıralar ve sıradanmış gibi sıraladığı bu sözcüklerden öyle bir şiir yapar ki; bu sözcükler birdenbire sözlük anlamlarından çıkar, unutur ve şiirin verdiği yeni anlamlarla donanarak canlanırlar. Düzden gelindiğinde sözlük anlamlarıyla birer edat olan bu sözcükler; tersten gidildiğinde yeni anlamlarıyla şiirin birer elamanıdırlar, şiir sözcüklerdir.Bu şiirsel anlamlarıyla, sözlük anlamındaki durumlarına neler katmışlardır? Bir kere yeni anlamlara kavuşmuşlardır.Sadece bu şiirin oluşumundan ortaya çıkan yeni anlamlara kavuşmuşlardır. Normal anlamlarında giderlerken, şiirin gidişatı gereği yeni anlamların ortaya çıkması ve bunu okurun bulması için olanak sağlaması, okuru onore etmektedir.Bir “buluş” yapmaktadır okur ve bu keşfin keyfini yaşamaktadır. Oysa anlamsız şiirde, hiçbir şey anlamayan okur, şiirin keyfini alması şöyle dursun; geri zekalı duruma düşürülerek bunalıma sokulmaktadır, yaşama zevki kaybettirilmektedir. Aslında bu tür şiirlerde bir “şey” de yoktur. Ama bunu kapatarak okurun anlamadığını öne sürerek okuru küçültürler.Bizim şiirimizde, bütünün ortaya çıkması ile birlikte, sözlük anlamını da koruyan sözcük; şiirsel anlama da kavuşarak çoğalmaktadır. Bizim şiirimizi okuyan okurlar bu çoğalmayı yaşamışlar ve görmüşlerdir.Bu şiiri okuduktan sonra, şiirde yer alan sözcüklerin sözlük anlamlarından başka ne gibi anlamlara kavuşabileceğini görmüşlerdir. Bu kazancı ceplerine koyduktan sonra, bir kazançları daha olacaktır. Sözlün anlamlarını bildikleri sözcüklerden, kendileri de bu şiire bakarak yeni anlamlar çıkarabileceklerdir. Yani okurlar, hem bu şiirdeki sözcüklere bakarak, hem de sözlükteki bütün diğer sözcüklere bakarak bir sözcüğün, metnin gidişine göre yeni anlamlar kazanacağını göreceklerdir. Bu sayede ufukları genişleyecek ve bu yeni anlamları kendileri kurabileceklerdir. Böylece, bu şiirleri okuyanların, okumayanlardan bir farkı olacaktır. O da, her zaman uyanık ve tetikte olarak, sözcüklerin sözlük anlamlarının dışında da anlamlara kavuşabileceklerini bilmiş olmalarıdır. Ve bunu da yaşamlarının her alanında, her ortamda uygulayabilmenin haklı gururunu yaşayacaklardır.Daha önce bulunduğu sözlükten emaneten alınarak şiirsel anlama kavuşan sözcük; şiirin oluşumundan sonra, görevini tamamladıktan sonra sözlük’e geri dönerken, eğer sözlük’ün hafızası varsa ve genlerine girmişse, bu şiirsel yaşantıyı gizil olarak içinde barındıracak ve kendini her zaman farklı hissedecektir. Bu da onun en doğal hakkıdır.Okuyucu ise, bu sözcükleri her gördüğünde, o şiirsel serüveni aklına getirecek ve yananlamları anımsayacaktır. Bunu öğrenen okur, bir beceri kazanacak ve şairin şiirine girmeyen sözlük anlamlarıyla kalmış sözcükleri de kendi çapında metnin gidişine göre yeni anlamlara kavuşturacaktır. Ve bu buluşun verdiği mutlulukla, alyuvarlarının sayısı artacak;  hep mutlu, hep huzurlu kalacak, kendini şair hissedecektir her zaman.

Yazarın Diğer Yazıları