PILI PIRTI ŞİİRLER İSTANBUL TÜYAP KİTAP FUARINDA

“fuarlarda bayram sevinci yaşarız, işportacı yazarlar olmazsa” 24 Kasım 2012 Cumartesi günü İstanbul TÜYAP Kitap Fuarı’nda son çıkan “Pılı Pırtı Şiirler” adlı kitabımı imzalayacağım. Bencekitap Yayınları arasında geçtiğimiz ay çıkan kitabımı ilk kez fuar alanında okurlarla buluşturacağım için oldukça heyecanlıyım. Fuarlar yazarların bayram yeri gibidir. Orada hem birbirleriyle buluşurlar, tanışırlar, sohbet ederler hem de yeni kitaplarını okurlarla paylaşmanın heyecanını yaşarlar. İmza günlerinin bir özelliği, her yazara belirli bir gün ve saat verilir ve yazar sadece o kendisine ayrılan süre içinde kitaplarını imzalar. Saati dolunca kimsenin uyarısına imkan vermeden toparlanır ve stantdan ayrılır ve yerini kendisinden sonra gelen yazara devreder. Aşağıdaki yayınevinin benim için hazırlamış olduğu afişte de görüleceği üzere benim için ayrılan süre 24 Kasım 2012 tarihinde saat 15.00-16.00 arasıdır. Saatimiz dolmadan 5 dakika önce toparlanır ve hoşça kal deriz. Çünkü bizden önce olanlar bize yer verdiği için biz de bizden sonra gelenlere yer vereceğiz ki aynı gün içinde 6-7 arkadaş kitaplarını imzalayabilsin. Aslında kitaplarım Bencekitap Yayınları arasında çıktıktan sonra katıldığım fuar imza günlerinde durum böyle ciddiyetle uygulanıyor. Daha önce yayınevi dışında katıldığımız imza günlerinde her zaman bu sürelere uyulmadığı çok oluyordu. Diyelim ki o gün ben 3 arkadaşla bir imza yapacapım belli bir saatte. Sabah bir gidiyoruz ki 2-3 sözüm ona yazar kitaplarını dağ gibi yığmışlar bizim oturacağımız masaya. “Abi nedir bunlar?” diyoruz “Siz nereden çıktınız?” diyoruz. “Yöneticinin haberi var siz de şöyle bir yere oturun” diyorlar. Tüm işportacılardan özür diliyor ve onları tenzih ederek söylüyorum. Bu ruhsatsız işportacı sözümona yazarlar hem izinsiz yerlerimizi işgal ediyorlar hem de çığırtkanlık yaparak kitaplarını pazarlıyorlar. Bizler yerin dibine giriyoruz elbet o esnada. Size bir süre ayrılmış, o süreyi sizin kullanmanız gerekirken, utanmadan işgal etmişlerdir sizin masanızı ve gaspetmişlerdir hakkınızı. Ne var ki asla şairlikten ve yazarlıktan nasibini alamamış ve hiçbir zaman da alamayacak olan bu tiplere gittiğim çoğu yerlerde rastlamışımdır. “Allah bizleri onlardan uzak etsin” demekten başka bir şey gelmiyor elimden ne yazık ki! Şimdi gönül rahatlığıyla gidiyorum İstanbul kitap Fuarı’na. Çünkü biliyorum ki yayınevim böyle ciddiyetsizliklere asla müsaade etmez ve hoşgörüyle bakmaz.. Ve selam olsun diyorum birbirinin hakkına saygı gösteren gerçek şair ve yazarlara” Ve “okurum bol olsun” diye dua ediyorum elbette ki!