Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

Hektor' Un Intikami- Cevdet Cantürk

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 1988

Yıllar önce Fethiye Ölüdeniz Belediyesi'nde görev yaptığım yıllarda tanışmıştık Cevdet Cantürk'le. O dönemlerde TRT' de çok izlenen Haber Anadolu programını hazırlayıp sunuyordu. Ölüdeniz Sanatevi' nde kurmuş olduğum Fethiye'de yaşayan İngiliz dostlarımdan oluşan müzik ve halkoyunları grubu dikkatini çekmiş, Fethiye'de  bizimle de program yapmıştı. Hatta grubumuzun isim babalığını da yaparak " Ölüdenizli Yarenler " koymuştu. Ve hep birlikte tüm ülkede ve bazı dış ülkelerde  70' lik dostlarımın söylediği " Deli kız sinin geliyor”, Kiziroğlu Mustafa Bey", Kağızmana ısmarladım nar gele", " Makaram sarı bağlar", " Tiridine  bandım" gibi memleket türküleri ve bunlara uygun oyunlar sergileyerek, gönüllere taht kurmuş, televizyon kanallarının vazgeçilmezi olmuştuk.
Cevdet Cantürk halen TRT' de başka birimlerde görevine devam etmektedir. Bu kez Cevdet Cantürk bir yazar olarak karşımızda ve çok sayıdaki kitaplarından biri olan Hektor'un İntikamı elimde.Kitabı, elimde kalem, bazı satırların altını çizerek, notlar alarak ve elbette dersler alarak, dolu gözlerle okudum. Kitabı okurken şu kanıya vardım ki, yazarımız bu vatanın nasıl ve ne şartlarda kazanıldığını, neredeyse o günleri saniyesi saniyesine anlatarak hatta ne anlatması, yaşatarak,  bugünkü yaşamımızı da o günleri dikkate alarak , tabiri caizse her sabah kalktığımda toprağı üç kere öptükten sonra ayak basmamızı, basarken de her karışında yatan bir şehidi incitmeden, tüy gibi basmamızı öğütlüyor gibi.
" Parola: Ya İstiklal Ya Ölüm", " Çocuk Bayramı" gibi ilk çıkan kitaplarında  bu vatanın nasıl imkansızlıklar içinde ama sonsuz bir iman ve inançla kazanıldığını çocuklara yalın ve kolay anlaşılabilir bir dille anlatmayı kendisine bir misyon olarak yüklemiş olan yazarımız, gerekli görmüş olacak ki, bu kitabını küçük - büyük her yaştakiler için yazmış. İyi de etmiş. 
Çanakkale Savaşı anlatılıyor Hektor'un İntikamı kitabında.Kitaba adını veren söz de , kitabın son sayfasında yer alan o zamanki Anafartalar Grubu Komutanı Albay Mustafa Kemal'in , Kurmay Başkanına yazdığı mektuptaki şu sözdü: " Nihayet Hektor'un intikamını aldık."
Hemen herkesin az çok aşina olduğu Çanakkale Savaşı' nı öyle detaylı anlatmışki,  okurken neredeyse kendimi savaşın ortasında buldum, hem de savaşan, siperde düşman kollayan bir nefer olarak. Hangi koyda kimler var, siperden sipere hangi yoldan gidilir, temiz su nerede bulunura kadar , bugün gitsem gözüm kapalı bulurum yani.Hani yazar genç olmazsa, o günleri yaşamış, orduya kumanda etmiş bir subay sanırsınız. Hatta adının Cevdet olması da bu şüpheyi uyandırdı bende. Vatanım Sensin adlı bir dizi vardı ve başroldeki kahraman subay karakterinin adı Albay Cevdet' di. Yazarımız konuya, mevkiye bu kadar hakim olunca, neredeyse o Cevdet mi yoksa diye karıştı kafam.
Kitabı okuyunca savaşın bütün detaylarını, yokluk içindeki ordumuzun neler çekerek savaşıp, yurdumuzu ellere kaptırmadığını hayranlıkla, gözleriniz yaşararak okuyacaksınız. Ve bugün ülkemizi sağa sola kaptırmadan, daha severek ve sımsıkı sarılarak sonsuza kadar yaşatma heyecanınız daha bir artacaktır.
Ve savaşta bile yaşanması mümkün olan güzelliklere bakar mısınız:

" Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum!"diye haykıran kumandanlarının emrini hiç itirazsız yerine getirip vatan uğruna tereddütsüz, seve seve ölüme giden alınlarından binlerce defa öpülecek kahraman askerlerimiz, bu durumda bile, dünyanın binlerce kilometre ötesinden, kendilerini yok etmek, vatanlarını ele geçirmek için İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda' dan gelen düşman askerlerine insanlık dersi vermekten geri kalmıyorlardı:
" Taarruz sırasında  vurulan İngiliz, arkadaşları geri çekilirken onlarla gidememiş.  Bir bomba çukurunda çalının arkasında gizlenirken iki Türk onu bulmuş. O Türk askerlerden biri matarasındaki suyu, İngiliz askerinin matarasına boşaltmış ve ekmek bırakmış yanına. Diğeri de bu sırada yarasını sarmış. Onu öylece bırakıp gitmişler. Yaralı İngiliz de sıcaklık basınca, sürünerek kendi mıntıkasına dönmüş." (s.63)
" Güverteye varan Kızılhaç görevlisi, gemideki arkadaşına heyecan içinde selam verip anlatmaya başladı:
       'Bu yaralıları, Karatepe sahili üzerindeki tepeden topladık. Biz çalışırken Abdül hiç ateş etmedi. Hatta işimiz bitip geri döndüğümüzde bir baktık ki aynı yere onların Kızılay'ı gelmiş, bizim iki ölümüzü gömüyorlar. Herkes gördü dostum, filikadaki herkes,' "(s.64)
" Denizden gemiye varan bir diğer sıhhıyeci söze karıştı: ' Biz de onları alkışlayıp ıslık çaldık. İnanmazsın ama onlar da bize el salladı.' " (s.64)
Bu güzel vatanı sonsuza kadar korumak, bize armağan edenleri de unutmadan barış ve huzur içinde yaşamak için, küçük büyük herkesin okuması ve tarihimizi bilmesi için gayretli çalışmalarından dolayı sevgili yazar dostum Cevdet Cantürk' ü kutluyor, nice kitaplar diliyorum.


 Hektor'un İntikamı, Cevdet Cantürk, Yason yay. Ankara 2018 


 

Yazarın Diğer Yazıları