Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE ARINMA- TURHAN GÜÇ

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 1339

Temel' e idam sehpasında sormuşlar: " Son isteğin nedir?" . Temel de " Bu da bana bir ders olsun!" demiş. Hayatın başlarında okuyacağım , önemli dersler çıkaracağım romanı, bu çağımda okumak kısmet oldu. Yine de geç sayılmaz bana göre. Temel'den şanslı sayılırım.
Hani derler ya, masal, öykü, roman gibi edebî kitapları okumanın bir faydası da, başkalarının bedeller ödeyerek aldıkları dersleri, bedel ödemeden almaya yarar. Ben ve Temel'in durumuna düşmeden elbetteki.
Şu işe bakın ki, en hayatî dersi daha yeni okuyorum. Romanın baş karakteri Halil Çavuş emekli komutanı Hamdi beyden aldığı derse bakar mısınız?:
" Bak delikanlı sana kadını anlatayım: Kadın kendini bizden akıllı  sanır.  Kim bilir belki gerçekten öyledir.  Ama şu bir gerçek ki, doğuştan entrikacıdır. Amaca ulaşmak için her türlü hileyi yapar,  yalan uydurur. Bencildir,  senin yaptıkların vazife,  onun yaptıkları fedakarlıktır. (...) Kincidir.  Hiçbir şeyi unutmaz. Yerine getirmediğin  her isteğini kaydettiği bir çetele tutar.  İntikamcıdır. Zayıf bir  anında bunları önüne koyar ve sen kem küm edip ezildikçe keyifle seyreder.(...)  Şimdi sen diyeceksin ki aman komutanım, kadınların hepsi böyle değildir herhalde... İçlerinden bazıları farklıymış gibi görünseler de aldanma .  Şartlar oluştuğunda onlar da gerçek yüzlerini göstereceklerdir.  Bu söylediklerim yılların tecrübesi. Yapabilirsen onları uzaktan sev, fazla içli dışlı olma. Evlenirsen de hep dikkatli ol,  açık verme.  İleride gözlerindeki kamaşma kaybolduğunda bu sözlerimi daha iyi anlayacaksın. Ne kadar erken uyanırsan senin için o kadar iyi olur, üzülmezsin." Geçmiş ola anlayacağınız.
Neyse şaka bir yana, grubumuz üyesi arkadaşlarım böyle ulusal seviyede kitaplar yayınlaynca  inanılmaz mutlu oluyorum. 
 Fethiye Edebiyat Grubu üyesi arkadaşımız Tuhan Güç' ün Günce Yayınları' ndan çıkan GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE ARINMA adlı romanı var elimde. Zevkle okuyup bitirdiğim akıcı , sürükleyici okunası bir kitap. Karakterler arasındaki diyaloglar çok kaliteli. Derin, anlamlı, felsefik, ekonomist, yaşam bilgeliği olan diyaloglar. Sanırsınız ki Shopenauer aşk üzerine konferans veriyor; sanırsınız ki Marx  Kapital'den " Yabancılaşma" üzerine örnekler veriyor.
Bu diyaloglardan birkaç örnek vereyim:

"Hayatımızı yöneten belki aklımızdır ama onu  yaşanılır kılan duygularımızdır.  Yoksa yaşlılığımızda bile hislerimizin peşinden koşuyor olmazdık ."
"O,  toprağın altında, biz üstünde çürüyoruz ."
Orada kalırsam, dalında unutulmuş portakala dönerim."
 " AVM' de, İhtiyacı olduğuna kendisini inandırdığı birkaç şey alıp oyalandı."
" Hayatı, onun  anlamından daha çok sevin." 
 " Aslında korkulan ölüm değil yok olmaktı ." 
" Ölümden daha korkunç olan şey hiç ölmemektir."

Örnekler çok. Dileyen kitabı alır okur. Burada benim hayran kaldığım, yazarın hemen her konuda detaylı bilgiye sahip olduğunu gördüm. Yani romandaki kahramanlarının herbiri mesleklerinde, alanlarında öyle derin bilgiye sahipler ki; şayet bu bilgileri yazardan habersiz edinmedilerse(!), karakterlerin bilgisinin toplamı yazarın hanesine yazıldığına göre, hayran olmamak elde değil.

Yazar, karakterleri konuştururken ve dünyanın halleri hakkında düşüncelerini tartıştırırken, kendi net düşüncelerini de sezdiriyor ve bu arada kendi inanç durumunu da ortaya koyuyor,  sorgulamaya çalışıyor.
Kitap konusu, içeriği, kurgusu ne kadar güzel ve akıcı olursa olsun , kitaptaki yazım sorunları bu güzelliğe gölge düşürüyor. Kitap yayınlayacak tüm arkadaşlardan ricam , dosyanın basılma aşamasından bir önceki PDF halini iyice bir gözden geçirip, tertemiz bir dosyanın kitaplaşmaşmasına çalışmalıdırlar.
Turhan Güç, iyi bir çıkış yakaladığı ilk kitabı Fırtınada İki Kelebek' ten sonra, bu kitabıyla da çıtayı biraz daha yükselterek yoluna devam ediyor.
Fethiye'den, çevremizden böyle kaliteli, üst seviyede kitapların çıkması gururlandırıyor bizleri.
Yolu açık olsun. Sonsuz başarılar diliyorum.
 

Yazarın Diğer Yazıları