Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

ÇAM DEVİRMEK, GAF YAPMAK YA DA SÜRÇ-İ LİSAN EYLEMEK

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 2526

Sözcüklerin gücüne şaşılacak derecede hayranımdır. Bir yazar olarak bütün işim sözcüklerle olmasının ötesinde, sözcüklerin başlı başına bir yargı gücü olduğuna, bir vicdan olduğuna inanmışımdır. Evet, bu sözün altını çizerek söylüyorum. Sözcükler insanın içine yerleştirilmiş birer "vicdan”dırlar. Hiçbir olay, durum , düşünce ya da niyet bu sözcükler tarafından ifade edilmeden ebediyen saklı kalamaz. Sözcüklerde ifadesini bulmamış hiçbir “doğru” yoktur. Siz o olayı, durumu ya da niyeti, düşünceyi saklasanız da, daha doğrusu saklamak isteseniz de, o sözcükler günü geliyor, sizin en zayıf olduğunuz bir anda ağzınızdan çıkıveriyor. Hem de hiç istemediğiniz bir zamanda çıkarak, sizi ters köşeye yatırıyor, toplumun ortasında rezil ediyor. Ağzınızda bir şeyleri eveleyip gevelemeye çalışsanız da çıkan çıkmış, giden gitmiş oluyor. Çünkü siz daha önceden o olay ya da durum olduğunda gerçeği ifade etmemişsinizdir. Yalan söylemişsiniz ya da örtbas etmeye çalışmışsınızdır. Ama sözcükler bu olaya, duruma şahit olmuşlar ve “gerçeğin ifade edilmesini” sizden beklemişlerdir. Bakmışlar ki sizden ses seda çıkmıyor ya da çıkan sesin gerçekle bir ilgisi yok, daha fazla beklemeye tahammül edemeyen sözcükler, pırt diye çıkıveriyorlar dilinizin ucundan. Aslında bu sözcükler sizin içinizde saklı kaldıkları zaman dışarı çıkmak için uğraşmışlar, sizi rahatsız etmişler, rüyalarınıza girmişler sabahlara kadar yatırmamışlar, arasıra aklınızın ucuna gelip gitmişler ama siz hiç oralı olmamışsınızdır. Sizin bu umursamaz tavırlarınıza çok kızmışlar ve hiç istemediğiniz bir zamanda birdenbire dökülüvermişlerdir ağzınızdan. Sözcükler doğruları söylemek için vardırlar. Yaratılışları böyledir. Ne yapsalar bunun dışına çıkamıyorlar. Suskun kalamıyorlar. Doğru ve gerçek, bütün saklama gayretlerine rağmen sözcüklerde ifadesini buluyor ve gün ışığına çıkıyor. Gönül ister ki bu sözcükleri kendimiz, kendi rızamızla dile getirmiş olalım da el güne karşı rezil rüsva olmalım. Zor durumlarda kalmayalım, komik durumlara düşmeyelim. Dilimize yerleşmiş olan “Çam devirmek”, “ Gaf yapmak”, “Sürç-i lisan etmek” gibi deyimlerle biraz da hoşgörü ile karşılanmaya çalışılan bu durumlar, o kadar ciddi durumlardır ve öylesine ciddi sonuçlar doğurur ki, insan neye uğrayacağını şaşırır ve düzeltmek için elinden bir şey de gelmez ne yazık ki!

Yazarın Diğer Yazıları