Arayacakmiş da....

"Aramaya fırsatım olmadı." Ne yaptın da fırsatın olmadı? Dünyayı mı kurtardın? Yesinler senin fırsatını. Bu da bahanesi. Sözüm ona mazeret.Fırsatı olmamış. Eğer gerçek dost isen, fırsatın olduğunda değil,  tam tersine en dolu, en yoğun olduğun zamanlarda bile bir fırsat yaratacaksın, boş alan açacaksın , eşini dostunu arayıp soracaksın.
Bütün işleri hallolacak da, seni öyle arayacakmış. Lazım değil. O zaman hiç arayıp sormasın daha iyi. Senin değerin onun gözünde bu kadarcık olduktan sonra aramasın lazım değil. Demek ki işi gücü biraz daha fazla olsa hiç arayıp sormayacak.
Eğer çalışma, iş, bize insanlığımızı unutturacaksa çok yazık. Biz dünyaya çalışmak için  gelmedik. Aksine yaşamak için, varlığımızı sürdürmek için çalışıyoruz. Çalışmak bir araç. Amaç değil ki.
Amaç yaşamak. İnsan gibi yaşamak. Bedensel, hayvanî ihtiyaçlarımızı giderdikten sonra insanî değerleri üretmektir amaç. Okumak, yazmak, arayıp sormak, paylaşmak, sevmek, saygı göstermek, sohbet etmek, araştırmak, bilim yapmak ve bu gibi şeyler. 
Bunları yapmadıktan sonra, kendimizi sadece  bedensel ihtiyaçlarımızın giderilmesine kaptırıp, bir ömür bu yolda heba etmek. Yani insan yanımızı, insanî değerlerimizi çoğaltmak yerine, hayvan yanımız olan bedenimizin  bitmez tükenmez isteklerini karşılamak için bütün insanlığımızı unutmak. Sonra da mazeretmis gibi: " Arayacaktım da bir türlü fırsatım olmadı!"  Yalandan kim ölmüş.
Bir de yolda tesadüfen karşılaştığımız bir arkadaş: " Ya hep aklımdasın.Tam  arayacağım bir iş giriyor araya. Geçen gün yine aklımdaydın tam arayacaktır ki yine ne oldu bilmiyorum! " Bilmezsin elbet. Çünkü öyle bir durum hiç olmadı zaten. Böyle giderse olacağı da biraz şüpheli.
Sanki mübareklerin işten güçten bir saniye bile boş vakitleri yok, yemeklerini çalışma anlarında çalışırken vakit kaybı olmasın diye yemek arası vermeden yiyorlar. Tuvalete gidip zaman harcamasınlar  diye oturarak çalışanlar koltuk yerine klozetin üzerinde oturuyorlar. Ayakta çalışanlar bez bağlamışlar altlarına. Çayı, suyu damardan alıyorlar şırıngayla. Hiç boş vakitleri yok hiç. Düşünecek vakitleri zaten olmadı hiç. Olsa da iki saat neyi düşüneceğini düşünecek. Derken derken uykuya dalacak.
Ha bakın uykudayken işi, gücü yok nasıl olsa. Bir bakarsınız rüyasında sabaha kadar sohbet muhabbet . Zaten başka da zaman yok. Sabaha kadar insanı işleri rüyasında halletti halletti yoksa sabaha bir sürü iş güç. Vakit yok vakit!