ANTALYA' DA ŞİİRİ ÜZERİNDEN ŞAİRİ KONUŞMAK

ANSAN Sanat Derneği’nin davetlisi olarak yarın Antalya’da olacağım.12/13 Haziran 2015 tarihlerinde yapılacak etkinliklerde ben de hem konuşmacı olarak hem de şiirlerimden örnekler vermek üzere bulunacağım. Değerli şair Abdulkadir Budak’ın onur konuğu olarak yer alacağı etkinliklerde Abdulkadir Budak’ın şiiri üzerine konuşmalar yapılacak. Değerli şair ve yazar dostum Mustafa Ceylan ve arkadaşları Dünyada ve Türkiye’de Şiirin Durumu hakkında konuşacaklar. Ben de değerli yazar dostlarım Turgay Değirmenci ve Nisa Leyla ile birlikte genel anlamda “Şiiri Üzerinden Şairi Konuşmak” konulu bir söyleşi gerçekleştireceğiz. Kendi konuşmamdan çok dünyada ve ülkemizde şiirin durumunun ne olduğunu öğreneceğim için heyecanlanıyorum. Çünkü gerçekten çok merak ettiğim bir konudur ve emek isteyen, çok ciddi araştırmaya dayanan bir konudur. Sanırım 3 yıl önce Elazığ’da benzer bir programda aynı konu işlenmişti. Daha doğrusu işlenememişti. Programda “Dünyada Ve Türkiye’de Şiirin Durumu” yazıyordu ama sanki bütün konu dünyada her yerde telif hakları veriliyordu ama ülkemizde bu hak gaspediliyordu. İtirazım yok. O zaman program başlığını “Dünyada ve Türkiye’de Telif Hakları” koysaydınız. Programa katılan sözyazarları Vural Şahin ve Ali Tekintüre hep telif haklarından yakındılar. Biraz da eski bakanlardan Ali Coşkun konuşunca ve baktım ki konuşmacıların hiç gerçek anlamda konuya girecekleri yok, vazgeçtim sormaktan. Şimdi aynı konu Antalya’da karşıma çıkınca meraklandım doğrusu. Umarım Mustafa Ceylan dostum konunun hakkını verecektir. Bizim anlatacağımız, Şair ve Şiiri konusuna gelince; kendime göre bir hazırlık yaptım ve umarım ki biz de konunun hakkını vererek ve dağıtmadan dinleyicileri hayal kırıklığına uğratmayız. Yalnız kısaca belitmek isterim ki, hiçbir zaman şairi ile şiirini ayrı tutmamışımdır. Şair neyse şiiri odur. Bazları beylik laflara çok meraklıdır. Hani derler ya “Eğer şiiri güzelse şairin nasıl biri olduğu bizi ilgilendirmez” ya da “ Aman şiir hakkında açıklama yapmayın herkes ne anlarsa anlasın” gibi . Birileri de balıklama dalar bu sözlere hiç sorgulamadan, anlamadan, kavramadan. Bunlar gibi beylik lafları reddetmem ama hep ihtiyatla yaklaşırım ve pratikte test ederim. Beğenirsem takip ederim, beğenmesem etmem. Bir şarkının sözlerinde olduğu gibi: “Beğenmek zorunda mıyım?” Şair ve Şiiri de öyle. Şiir şairin sözüdür ve öyle söyleyipsöyleyip kaybolmak yok. Ve de söz eylemdir. Eylemle gerçekleşmeyen söz ya yalandır ya boştur. Kısaca sahtekârlıktır, ikiyüzlülüktür. Ne söylüyorsan ona göre davranacaksın. Kâğıt üzerinde güzel sözler yazıp şairane şairane edebiyat parçalayacaksın ama gerçek yaşamda burnundan kıl aldırmayacaksın, kibirleneceksin, umursamaz davranacaksın. Yok öyle şey. Söz ne ise eylem öyle olacak. Bu doğrultuda bir şeyler söyleyeceğiz. Antalya’da güzel bir 3 gün geçireceğimizi umuyorum. Bu arada Antalya’da yaşayan değerli şair dostum ve Sarıkamış’tan hemşehrim Yücel Binici ile buluşup hasret gidereceğiz. “Tayf”adlı güzel bir şiir kitabını okumuştum. Bakalım yeni ürünleri var mı? Yine hemşehrim Yusuf Özcan, Yıldırım Cengiz’le buluşup sohbet edeceğiz. Yusuf Özcan’la Sarıkamış Şiirleri’ni de paylaşacağız. Biraz da memlekete gitmiş gibi olacağız. Hele Fatma yengem de etkinliği duyup şiiirlerimi dinlemeye gelirse “şiirim yerini bulacak”(!) doğrusu. Kısa bir şiirimle bitireyim yazıyı: GIK tavuk mu yumurtadan çıkıyor yumurta mı tavuktan bilmiyorum bildiğim tek şey var dünya yansa gık çıkmıyor yumurta kapıya gelmeden