Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

ŞİİR: SÖZCÜKLERİN KANATLANMIŞ HALİ

Coşkun Karabulut / Kültür Sanat

  • 1532

Yaklaşık 30 yıldan bu yana netleştirdigim şiir görüşüm şu iki noktada toplanıyor:
1- Şiir, sözcükleri uçurma uğraşıdır.
2- Şiir, enerji üretim ve dağıtım uğraşıdır.
Her şaire göre mutlaka değişiktir ve saygı duyarım. Ben de bu pencereden bakıyorum olaya.
Biliyorsunuz şiir de, düzyazı da sözcüklerden oluşur.Herkesçe mutabık kalınan ve herkese aynı anlamları ileten sözlüklerde yer alan sözcüklerden meydana gelir. Ama bu sözcükler öyle işlemlerden geçer ki kimine şiir denir, kimine öykü, deneme,  roman vesaire yani düzyazı.
Şiirde de, düzyazı da da sözcükler, sözlük anlamlarıyla metne girerken, hepsi bilinen , herkese ortak anlamlarını koruyarak girerler. Ancak  sözcükler bu halleriyle şiir olmaya yetmezler.Yani bir anlamda şiire ve düzyazıya ayaklarıyla yürüyerek gelen sözcüklerin şiir olması için fazladan bir de kanat takması ve uçması gerekir. Düzyazı için yeter olan durum, şiir olmaya yetmiyor. Düzyazı anlamdır, şiir anlamın anlamıdır, mecaz anlamıdır, çağrışımsal anlamıdır. Bunlar kanat takma halleridir.
Şiirde çok kullanılan ve olmazsa olmazları olan benzetme, eğretileme, metefor, mecaz ,kinaye, tezat, telmih gibi sanatlar kullanılarak sözcüklere kanat takılır. Sonra sözcükler bu kanatlarıyla uçmaya başlar, gider şiiristandan mevcut anlamına ek olarak bir de sadece o şiire özgü anlam, koku, tad, baharat gibi gereksinimlerini donanır. Böylece şiir olma şerefine erişerek, girdikleri metine de şiir olma özelliği vermiş olurlar.
Burada dikkat etmeniz gereken nokta , bir şiirde ayaklar mutlaka yer almalı ve metin bu ayaklara dayanarak yere basmalı, ama şiir olmak için de kanatlara sahip olmalı, bunlarla uçmalı. Uçmayan sözcükler şiir değildir.
Sadece yürüyen sözcüklerle yazılan  şiir formatında yazılan metinler şiir niyetiyle yazılsa da ne yazık ki şiir değillerdir. Ayakları olmayan, sadece kanatları olup bir türlü yer konamayan şiir formatındaki metinler de ne yazık ki şiir değildir . Zira anlamları olmayan,  ne çağrıştırdıklarını şairinden başkası bilmeyen absurd imgelerle doludur. Şiirde hem ayak hem kanat olacak, başka yolu yok.
Gelelim ikinci noktaya.Evet şiir bir enerji üretim merkezidir. Şair kendinde var olan şairlik yeteneği ve kendisine fısıldanan kısa ve öz ilham dediğimiz şiirin lokomotifi olan dizelerle gelen enerjiyi bütün şiire yayarak sözcüklere can verir. Bu enerjiyi alan sözcükler okuyanlara da sirayet  ederek onlara yaşama sevinci verir ve bu şiirler yüzyıllar sonra da olsa bu enerji kaybolmaz ve gelecekte de bu şiirleri okuyanlar aynı enerjiyi alarak hem kendileri yaşama sevinci duyarlar hem de bu  şairlerin ruhuna dokunmuş olurlar.  
Bu enerji olmadan şiir olmaz. İnsanlar okudukları şiirlerden  etkilenmeli, moda deyimle elektrik almalı, yaşama sevinci duymalı. Hem yaptıkları iş ne olursa olsun o işleri de bu enerjinin verdiği kuvvetle ve güzellikle yaparlar.
Yıllar sonra bile, bu şiirleri okuyanlar , bu enerjiyi alarak yaşama sevinci duyarlar. Gerek kendi aralarında gerekse yaptıkları işlerde estetik kaygıları gözeterek, anlamlı, ince, saygılı ve güzel bir dünya yaratarak güzel güzel yaşarlar.
 

Yazarın Diğer Yazıları