Celal Bozkurt / Köşemden

Yalnızsınız…!!!

Celal Bozkurt / Köşemden

  • 1151

       Yaşamdan zevk almaz oldunuz… Ekonominizde bozuk bu arada. Gündüz ikinci kordonda oturuyorsunuz. Belki sadece bir çay içecek kadar paranız var cebinizde. Gelip geçenlere sırtınızı dönüp; uzaklara bakıyor gözleriniz. Bir dostunuzun yanınıza gelip oturmasını bile istemiyorsunuz. Daha bir iştahla çekiyorsunuz sigaranızın dumanını ciğerlerinize. Para sizi terk etmiş… Sizi YALNIZLIĞA sürüklemiş biliyor musunuz?
       Akşamları dostlarınızı ziyarete giderdiniz eskiden. Tatlı sohbetler eder; ardı ardına ÇAY-KAHVE içerdiniz. Bu güzelim alışkanlığı bile terk etmek zorunda kaldınız. Dostlarınızla paylaşmak yerine DUYGULARINIZI, şimdilerde yaşamınızı sessizce sürdürüyorsunuz. Etrafınıza baktığınız zaman GÜVENECEK birini göremiyorsunuz. Bununda adı YALNIZLIKTIR biliyor musunuz?
   Günümüze göre eskiden birçoğunuz küçük ve salaş evlerde otururdunuz. Akşamüzeri işten dönünce kapı önünde komşunuzla sohbet ederdiniz. Şimdi villalarda yaşıyorsunuz belki, bahçeniz güzel, yüzme havuzunuzda! Yaşamın tadına vardığınızı zannediyorsunuz… Aslında o koca malikâneniz de siz YALNIZSINIZ… Karşı komşunuzdan bile haberiniz yok. Ona selam vermekten bile kaçınıyorsunuz. YALNIZLIĞA gömüldünüz dostum…!  
    Eskiden “tahta sandalyeli” sinemalara giderdiniz. Bir de patlamış mısır varsa! Değmeyin keyfinize! Şimdilerde filmleri televizyon veya o meret “PC’de” tek başınıza izliyorsunuz… Konuşmadan…  Sohbet etmeden PUT gibi… Siz YALNIZSINIZ kardeşim…!
   Dilimiz söylemez; ağzımızı açmaz olduk adeta günümüzde… YALNIZLIK hastalığına tutulduk… Kimi kızacak bu yazdıklarıma… Tenkit edecek beni. Ama geçmiş yaşamınızı şöyle bir gözden geçirin. Haklı olduğumu anlayacaksınız… Azıcık düşününce!!! Gün geçtikçe SEVGİDEN uzaklaştığımızı hissedeceksiniz…
       Hele şu hastalık yüzünden daha bir bencilleştik. Paylaşımcı duygularımıza gem vurmuş, egomuzun esiri olmuşuz birçoğumuz. Örneğin bindiğimiz araba cafcaflı… pahalı… marka olursa topluma-çevremize karşı ÜSTÜNLÜK duygusuna kapılıyoruz… Bilemiyorsunuz bu bakış açınızın sizi çevrenizden koparttığını… YALNIZLIĞA ittiğini…!!!
       Siyasette bile bir bağlılık vardı eskiden. (Yanlış olsa da!) Babanızın… Dedenizin partisini tutardınız! Aile de parti sevgisi paylaşılırdı. Tartışma olmazdı… Gülümserdi yüzler… Şimdi aileniz içinden de olsa, birisine “ŞU PARTİYE OY VER” diyebiliyor musunuz? Bunun adı da YALNIZLIKTIR sevgili arkadaşım…!!!
       Akşam yemekten sonra TV’nin karşısına geçtiniz… Tartışmalar başlıyor… “Şu izlenecek-bu izlenecek” diye… Ama kuvvetini yansıtanın dediği oluyor. Onun dizisini izlemek zorunda kalıyorsunuz… Dizi izlemekte bile anlaşamadınız… Bunun adı da YALNIZLIKTIR…!!!
   PC de her istediğinize ulaşıyorsunuz. FACE denen merette arkadaşlıklar ediniyorsunuz… Ama karşınızdakinin gözlerini görmüyorsunuz. Yapay bir gülümseme ile yetiniyorsunuz…Yazılanların gerçek olduğundan da emin değilsiniz. Yalan ve sahte olabilir… Bu sahtelikler içinde o güzelim yüreğiniz yalnız… YAPAYALNIZ biliyor musunuz?
   Niye yazdım bunları? Hello da çayımı yudumlarken aklıma geliverdi. O anki yalnızlığımı sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü ben yalnız değilim. Niceleri YALNIZ olsa da günümüzde!!! MUTLUYUM ben… Size de tavsiyem egonuzu yenin… Tartışın – kavga ediniz… ama lütfen sıcacık yüreğinizi yansıtın etrafınıza… Hele bu dönemde SEVGİ duygusuna o kadar ihtiyacımız var ki…! Varsın birileri YALNIZLIĞI yaşasın… Siz paylaşımcılığa açın yüreğinizi… SEVGİYLE KALIN….  
 

Yazarın Diğer Yazıları