UNUTMAYIN.. SONUMUZ AYNI!!!

Farkındayız ama... Düşünmekten bile kaçıyoruz... Kendimizi kandırmaya gayret ediyoruz. Ama şu bir gerçek ki GÜN-DÜN oldukça “sonsuzluğa” doğru hızla yol alıyoruz. Ve o sonsuzluğa doğru yol almanın genci... İhtiyarı yok... o günü belirleyen YÜCE YARADANIMIZ!!! İşadamısınız... “Daha. Daha diyorsunuz! Kazanma hırsınız “ayyuka” çıkmış... Hakkını isteyenlerden “nefret” ediyorsunuz... Basit görüyorsunuz kendinizi... Yüzünüzde bir gülümseme beliriyor... Mutlu oluyorsunuz... Ve tabi ki bu arada SEVGİ duygusundan uzaklaşıyorsunuz… Sadece sizin gibi TAMAHKARLAR kalıyor etrafınızda... Alın teri ile çalışanlar tabi ki haklarının yendiği için sizden nefret ederler... Gün geliyor yaradan size verdiği canı alıveriyor. Sizin gibi düşünen yaşamınızdaki çevreniz “kadeh kaldırarak” anı anıyor sizi !!! Haklarını yediğiniz o gariban insanlarsa “Yine de ekmek verdiğiniz için” yaratana dua ederek anıyorlar sizi... Çünkü gariban... Zor geçinen insanların yüreği daha yakındır yaratanın öğretilerine... Her şeye rağmen SEVGİ ile düşünürler sizi... Şimdi soruyorum... Ne gerek var o güzelim insanları kırmaya... Emeklerini çalmaya... ÖLÜMÜ DÜŞÜN SEVGİLİ İŞADAMIM!!! Ve sevgili siyasetçilerimiz sizlerde bizler gibi sıradan insanlardınız. Ama yüreğinize bu vatana hizmet etme sevdası düştü… O sıcacık… Samimi cümlelerinizle bize yaklaştınız… Yüreğimize sunduğunuz sevginin karşılığı olarak sizi seçtik… Ve sonunda daha çok SEVGİ toplayan iktidar oldu… diğerleri sizi daha dikkatli olmanız için görevlendirildi!! Ama yüce Atatürk dönemi hariç oyumuzu aldıktan sonra hep kendi EGO’nuza teslim oldunuz. Pek dikkate almadınız bizi… Ama seçimden seçime hep GÜZEL yüzünüzü sundunuz… En önemlisi de bize kulak vereceğinize DIŞ GÜÇLERİN seslerine kulak verdiniz… Kimileri sizleri sevgiyle anmaya devam ediyor.. kimi ise nefretle anıyor..! Yıllar geçtikçe biz vatandaşlarda “ayrışır” olduk sayenizde.! Demokrasi dediğinizde…O koltuğu bir türlü bırakmak istemediniz... O koltuğa kavuşunca biz insanları duymaz oldunuz... Örnek mi istiyorsunuz... Sayın Kılıçdaroğlu... Sayın Bahçeli... yapışıp kaldılar o koltuğa.! Kendilerine oy veren… Sevgi duyan biz vatandaşların “HERŞEY VATAN İÇİN OLSUN” dileklerine kulak asmadılar... Sayın Bahçeli iktidarımıza yamandı geçmişteki dediklerinin üzerine set çekerek KILIÇDAROĞLU partisinin gün geçtikçe erimesinden HİÇTE RAHATSIZ değil. Siz siyasal iktidarımız! Lütfen sizde “KANDIRILMAYIN” ARTIK... Dış güçlere güveneceğinize vatandaşınızın çağrısına kulak verin... Şu-bu diye ayrıştırmayın bizi... Yok, etmeyin insanlarımız arasındaki o güzelim SEVGİ duygusunu... Geçmişte bildiğimiz halde yanlış yaptınız.. Taviz verdiniz vatanı bölmek isteyen TERÖRİSTLERE… Taviz verdiniz dini duygularımızı sömürenlere.. Ve sonunda size ihanet ettiler… Lütfen değer vermeyin “Keşke Yunanlılar kazansaydı” diyen vatan düşmanlarına. Bayrağımız dünyanın en güçlü… Yurdumuz dünyanın en MUTENA yerinde… Atatürk gibi bir liderin evlatlarıyız… Ve en önemlisi en yüce dinin insanlarıyız... İnsanlarımız farklı düşüncede olabilir. Ama vatan deyince… Vatan konu olunca birleşiveririz… Sözün özü... İşadamı... Siyasetçi... Fakir... Zengin YAKLAŞIYOR SONSUZLUK!! Birbirimize güvenelim sadece… Düşünelim… Tartalım… AKLIMIZI BAŞIMIZA DEVŞİRİVERELİM.! Bakın şu an minareden SALA sesi geliyor... Ben bunları yazarken. HOŞCAKALIN.!