Celal Bozkurt / Köşemden

128..! Kanal...! Amiraller..! Bıktık artık..! Sıra halkımızın sorunlarına gelsin…!

Celal Bozkurt / Köşemden

  • 1210

   Aile reisisiniz…! Aldığınız maaş veya ücret bellidir. Atalarımızın dediği gibi “Ayağınızı yorganınıza göre uzatmaya” gayret edersiniz. Cebinizde bir not defteri giren para ile çıkan paranın hesabını tutarsınız. Eşiniz… aileden bir fert sorsa hemen cevap verirsiniz…!
   Son günlerde şu 128 lafından “GINA” geldi dostlar. Gazetede 128… Ekranda 128… Sosyal medyada 128… Parti binasında 128…! Belki bir çoğunuzun yaşamında en çok duyduğu sayı oldu128… Halk olarak aynı laflardan bıktık artık. Görüyorum. Bazı belediyelerimiz bile kasadaki paranın miktarını yazıyorlar. Harcadıkları miktarları da YAZIP; halkın göreceği yere asıyorlar. Bu bir güven yaratır biliyor musunuz? Benim de isteğim hükümetimiz kime kimlere verilmişse bu para, liste yapıp; gazetelere veriversin… Muhalefet partilerini konuşturup durmasın… Çünkü koro halinde aynı şeyleri söyleyip “DURUYORLAR”. Bu durum da beni bir vatandaş olarak üzüyor. Ülkemizin Reisi Cumhurbaşkanımızdan halkımız sadece bunu istiyor. Karşıdaki muhalefet denen KORONUN SESİDE KESİLMİŞ OLUR…!
   İnsanlarımızı kaybediyoruz… Aşı sıraları uzadı… Bir çok yerde aşı yok… Yatacak yer kalmadı hastanelerimizde… Çaresini düşünmek yerine 128’de takılıp kaldık…!
   Bunun siyaseti-miyaseti yok. Millet karnını doyurabilme peşinde. Bugün lokantası olan bir arkadaşımla sohbet ettim. Dolaşıp duruyor iş yerinin önünde… Naber kardeşim dedim? Demez olaydım..! Saat ikindinin 4’ü, “sabahtan beri iki paket sattım, 30 lira aldım. Evim kemerde… akşam eve gideceğim… ailem yolumu gözler… nasıl gülümserim ben onlara?”
   Gazeteleri okuyorsunuz… TV’de izliyorsunuz… Ülkemizden kaçıyor insanlarımız… Yazılanlara göre bir yılda 350 bin vatandaşımız bu güzelim ülkemizi terk etmiş..! GRİ pasaportlular örneğin; 45 kişi gitmiş; ancak ikisi dönmüş…! Bunun sebebi nedir? Düşünen var mı? Amiralleri konuşuyoruz… İkinci Boğaziçi kanalını konuşuyoruz… 128’i konuşuyoruz… Gerçeklerle yüzleşmekten kaçınıyoruz…!
   Bizim için en kutsal olan bir aydayız. Yaradanımızın bize armağan ettiği RAMAZANI yaşıyoruz. Gönül gönül’e olmamız gerek… Kin ve nefretten kaçınmamız gerek… Vatan ve millet sevdasında buluşmamız gerek… Ama yalnızlığa bürünmüş insanlarımız… Birbirine hakaret eden siyasilerimiz ve suskunlaşan, yaşamdan zevk almayan o güzelim yürekli halkımız…!
   Hiçbir şey yapamıyorsanız İNANÇ dünyamızda buluşalım. Halkımız için bu hiçte zor değil. Kurtuluş savaşı örneği vatanımız için ne gerekiyorsa YAPIVERİRİZ biz. Elele veriveririz. Sorun siyasetçilerimizde. Ne olur sanki EGOLAR bırakılıverse KENARADA buluşuverseler. Mesela bir iftar sofrasında… Çareyi halkımızın umutsuzluğuna SEVGİ İLE YAKLAŞIVERİP bulsalar…
   Ama biliyorum OLMAZ…! Barış, sevgi, birliktelik sadece yüce dinimizin öğretisinde var. Ve din yürekte sevgi varsa GEREĞİNCE yaşanılır… Kin ve nefret aşılarsanız TOPLUMA…bu güzelliği de SEKTEYE uğratırsınız. 128’i… amiralleri… ikinci kanalı… bırakıp; HAL LAFI edelim. Edelim ki! UMUTLAR SÖNMESİN YÜREKLERDE.
Sevgiyle kalın… 
 

Yazarın Diğer Yazıları