AVUKAT YUDUM SÖĞÜT

Malvarlığına Karşı Suçlar

AVUKAT YUDUM SÖĞÜT

  • 851

Merhabalar. Geçtiğimiz haftalarda malvarlığına karşı suçları incelemeye başlamıştık. Bu hafta da malvarlığına karşı suçları incelemeye devam edeceğiz. 
Geçtiğimiz haftalarda da belirttiğimiz gibi, Malvarlığına Karşı Suçlar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) onuncu bölümünde düzenlenmiştir. (madde 141 - madde 169) Malvarlığına karşı suçlar başlığı altında hırsızlık, nitelikli hırsızlık, suçun gece vakti işlenmesi, daha az cezayı gerektiren haller, malın değerinin az olması, kullanma hırsızlığı, zorunluluk hali, yağma, nitelikli yağma, daha az cezayı gerektiren hal, mala zarar verme, mala zarar vermenin nitelikli halleri, ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme, hakkı olmayan yere tecavüz, güveni kötüye kullanma, bedelsiz senedi kullanma, dolandırıcılık, nitelikli dolandırıcılık, daha az cezayı gerektiren hal,  kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf, hileli iflas, taksirli iflas, karşılıksız yararlanma, şirket veya kooperatifler hakkında yanlış bilgi, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi,  bilgi vermeme, şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep, etkin pişmanlık, tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbiri uygulanması başlıkları yer almaktadır.
Malvarlığına karşı suçlardan biri olan hırsızlık suçunu ve bu suçun nitelikli hallerini ve hafifletici sebeplerini içerir maddeleri (madde 141 - madde 147) ele almıştık. Bu hafta da yağma suçunu, bu suçun nitelikli hallerini ve daha az cezayı gerektiren hâllerini içerir maddeleri (madde 148 - madde 150) inceleyeceğiz.
TCK m. 148’de düzenlenen yağma için düzenleme; 
‘’(1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 
(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet haline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi halinde de aynı ceza verilir. 
(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hale getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.’’ şeklindedir. 
TCK m. 149’da düzenlenen nitelikli yağma için düzenleme; 
‘’(1) Yağma suçunun; 
a) Silahla, 
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, 
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte, 
d) (Değişik: 18/6/2014-6545/64 md.) Yol kesmek suretiyle ya da konutta, işyerinde veya bunların eklentilerinde, 
e) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, 
f) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, 
g) Suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla, 
h) Gece vaktinde, İşlenmesi halinde, fail hakkında on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. 
(2) Yağma suçunun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.’’ şeklindedir.
TCK m. 150’de düzenlenen daha az cezayı gerektiren hâl için düzenleme; 
‘’(1) Kişinin bir hukuki ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla tehdit veya cebir kullanması halinde, ancak tehdit veya kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. 
(2) Yağma suçunun konusunu oluşturan malın değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yarıya kadar indirilebilir.’’ şeklindedir.
Yağma suçu, takibi şikâyete bağlı bir suç olmadığı için, bu suçun herhangi bir şikâyet süresi yoktur. Ancak yağma suçunun dava zamanaşımı süresi 15 yıldır. Bu da demektir ki, suçun meydana geldiği tarihten itibaren 15 yıl geçmiş ise, artık bu suç ile ilgili olarak soruşturma yapılamayacaktır. Ayrıca yağma suçunun takibi şikâyete bağlı bir suç olmaması nedeni ile kişinin şikâyetini geri alması durumu söz konusu olsa dahi, ceza davasının düşmesi ya da şikayetten vazgeçildiği için daha az ceza verilmesi gibi bir durum söz konusu olmaz. Yağma suçunun meydana geldiğinin savcılık makamı tarafından öğrenilmesi ile soruşturma resen başlatılmalıdır.  
Yağma suçunun basit veya nitelikli halinin işlenip işlenmediği fark etmeksizin, bu suç tipi resen soruşturulması gereken suçlardan biridir. Şayet şikâyetçi sıfatına sahip olan mağdur açılan kamu davasına katılmak isterse, duruşmaların devam ettiği bir aşamada müdahale talebinde bulunabilir. Böylelikle şikâyetçi olan mağdur kişi, açılan ceza davasında katılan sıfatını kazanır. 
Ayrıca gerek şikâyette bulunmak gerekse de açılan davaya katılan sıfatı ile müdahil olmak şeklinde davayı takip edecek olan mağdurların, avukat meslektaşlarımızdan profesyonel bir destek almaları daha yararlarına olacaktır.
Aynı şekilde yağma suçunun faili sıfatına sahip olan kişilerin de iyi bir savunma yapabilmeleri için hukuki bir yardım almaları önem arz etmektedir. Ayrıca fail sıfatına sahip olan sanıkların, başvurdukları hukuki yardım neticesi, söz konusu olaya hafifletici sebeplerin uygulanması ile alacakları cezanın düşürülmesi mümkün olabilecektir.
Bu hafta malvarlığına karşı suçlardan biri olan yağma suçunu, bu suçun nitelikli hallerini ve daha az cezayı gerektiren hâllerini içerir maddeleri (madde 148 - madde 150) inceledik. Gelecek hafta malvarlığına karşı suçları açıklamaya devam edeceğiz.
Hepimiz için Hakkın yerini bulduğu günler dilerim. Günümüz güzel geçsin..
Bu Haftanın Sözü : ‘’Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun."
William Watson

e-mail     : [email protected]
 

Yazarın Diğer Yazıları