ATİLLA DUYAR

YAZ GELDİ . HADİ PLAJLARA AMA BÜYÜK GİRİŞ ÜCRETLERİ İLE Mİ?

ATİLLA DUYAR

  • 848

Değerli  okuyucularım  ,bölgemizde  herkesi   özellikle  yaz  aylarında  ilgilendiren  ve  tartışmalara  neden  olan  bir  konuyu  huzurlarınıza  getirmek  istedim.

Çeşitli özel işletmeler, pilajlarımız da   ve  sahillerimiz de belediyelere işgaliye adıyla belli bir kira bedeli ödeyerek hizmetler sunmaktadırlar.

Kimileri BEACH CLUB   gibi isimler de kullanan bu işletmelerden bazıları plaj girişi için önemli ücretler  talep ediyorlar.

Çeşitli tüketici hakları dernekleri ve konunun uzmanı avukatlara göre "sadece denizden yararlanmak isteyen kişilerden plajlara  denize  girmek maksadı  ile girişte ücret alınması, yasalara tamamen aykırı".

Bazı işletmeler ise , girişte ücret almamakla birlikte sahili kullanılırken şezlongdan ve duşlardan büyük  ücretler alıyorlar.
Uzmanlara göre ;bu yasal olmakla birlikte bu hizmetlerin  kullanmanın fiili olarak dayatılması  yasal değil.

Edirne’den Hatay'a kadar kıyı şeridimizi parselleyen işletmeler, BEACH CLUBLAR, tatil köyleri vs. denize ulaşım için çeşitli adlar altında para alıyorlar.

"Öncelikle her vatandaş, TÜRKİYE’NİN bütün denizlerinden ücretsiz bir şekilde yararlanacağını bilmelidir. Ancak  bir plaja girdikten denize girme hakkı sağladıktan sonra bir hizmet veriliyorsa, işletme o hizmet için ücret alabilecektir. 

ÖRNEĞİN, ŞEZLONG İÇİN ÜCRET ALABİLİR.  OTOPARK  İÇİN  ÜCRET  ALINABİLİR. VE  BU  ÜCRETLENDİRMELER  İŞLETMENİN VERECEĞİ  HİZMET  KALİTESİ  İLE  DOĞRU  ORANTILI  OLARAK BELİRLENEBİLİR.

"İşletmeci  işletmeye işgaliyeyi, halkın plaja girmesini engellemesi için değil, o plaja girenlere hizmet sunmak  için veriyor. Bunun aksi, kanunun  AÇIKÇA çiğnenmesidir.

 Sahillerde işletmecilerin ,herhangi bir hizmet satın almak istemeyen vatandaşlara  yeterli   alan  bırakmak zorunda olduğunu da bilinmesi  gerekiyor.

Bazı tatil köyü  otel gibi büyük işletmelerde ise, kıyısında faaliyet gösterilen sahilin, sadece o işletmenin müşterileri tarafından kullanıldığı sıklıkla görmekteyiz .

"Kanunlarımıza  göre, plajı çevreleyen BEACH -CLUB'LAR, tatil köyleri sadece denizden yararlanmak isteyen kişilere bir  koridor açmalıdır.

"Kişi, orada  denize girip geri gelebilmelidir. Ama bunu parselleme usulü yaptıkları için ve girişlere de güvenlik vs. koydukları için vatandaş açısından bu mümkün olmuyor. Vatandaş ısrarcıysa hakkını  elde  ediyor bazen de nahoş  hadiseler  ile  karşı  karşıya  kalınıyor  .
Sahillerin kullanımından ücret almaya yetkili tek kurum ise, aslında Kültür ve Turizm Bakanlığıdır.
Bu durumun da plaj kullanımı için  değil o alanın özel bir kültür ve doğa vasfına sahip olmasıyla ilgili olduğunun  bilinmesi  gerekiyor.

"Plajları ücretlendirebilmek ancak ve ancak O PLAJ Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devir olmuşsa ve bakanlık O PLAJI MİLLİ PARK, SİTE, MÜZE VEYA ÖREN YERİ İLAN ETMİŞSE MÜMKÜN OLUR.

"Bunun bir örneği Antalya'daki Olympos'tur. Olympos'ta ya Müze Kart kullanmak ya da bakanlığa bağlı olduğu için ören yeri ücreti vermek lazım. Burada alınan ücret hukuka uygundur çünkü bakanlık burada bir ören yerini ücretlendiriyor."
Ancak,  maalesef   pek çok  sahil yetki  karmaşası  içerisinde MÜÇEV  gibi  kurumların ihaleleri  ile  kiraya  veriliyor. Bu  yüzden  işletmeciler  ve  milletimiz  kimi  şikayet edecek  bilemiyor. BU  DURUMDAN  ASLINDA  İŞLETMECİLER  DE BÜYÜK  RAHATSIZLIK  DUYUYOR.

IMAGESYukarıda   belirttiğim kurallar  IŞIĞINDA  "TÜKETİCİNİN İLK BAŞVURACAĞI YER  ASLINDA İLGİLİ BELEDİYEDİR. EĞER BELEDİYE ÇEKİMSER KALIRSA, BAŞVURACAĞI YER MÜLKİ AMİRDİR. İLÇEDE İSE KAYMAKAMLIK,  İLDE İSE VALİLİK DİR.
 
Ondan sonra bakanlıklara başvurabilir. Çevre ve Şehircilik ile Kültür ve Turizm bakanlığına  yazılı başvurabilir. 

CİMER'e (Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi) de başvurabilir. Kimliği gizli kalsın istiyorsa bu başvuruyu kimliğini gizleyerek de yapabilir. Bu arada girmeye çalışırken örneğin bir tartaklama gibi bir olay yaşadıysa ilk  önce  kolluk kuvvetlerine de başvurmalıdır. "Eğer  usulsüz  olarak para  alındı  ise  Tüketici Derneklerine  baş  vurarak  verdiği  parayı da  alabileceğini’’  halkımız  bilmesi  gerekiyor.

Yazarın Diğer Yazıları