Polis adam öldürür. Polisle empati yapanlar çıkar. Onlara göre polis durduk yere adam öldürmez. Vatandaş gider polise kendini öldüttürür…
Adam karısını/sevgilisini öldürür. Adamla empati yapanlar çıkar.
” ee o adamla çıkmaması gerektiğini bilmesi gerekiyordu. Belliydi başına buna benzer bir şey geleceği derler.”
Himmet adı altında toplanan rüşvetler, çocuk evlilikleri, mirasyedi zorbalıkları gibi kronikleşmiş ahlaksızlıklarla yapılan empatilerden bahsetmiyorum bile…
İnanın en iğrenç suçları işleyen bir insan, kalabalığa karışsın, vicdanen rahatlamanın yolunu bulur.
Politikacıların her türlü ahlaksızlığın içerisinden erdem çıkarabilme meziyeti eksiksiz olarak halka da sirayet etmiştir.
Örneğin, kaos var emlak sektöründe herkesi derinden etkileyen bir kaos… Politikacılar herkes başının çaresine baksın diyorlar. Peki vatandaş siyasetçisinden öğrendikleri doğrultusunda başının çaresine nasıl bakıyor birlikte inceleyelim.
Özellikle rantın rağbet gördüğü il ve ilçelerdeki durumları ele alalım.
Ev sahibi kiraya 100%100 zam yaptı, pandemi de ev sahipleri daha yüksek fiyat için kiracısını çıkardı.
Kiracılar feryat figan…
Ev sahipleri boş durur mu onlarda feryat figan….
Naslar havada uçuşuyor. Nas üstüne nas…
İnanılır gibi değil…
Fakat gelin hele sakince düşünelim;
Süt 3.5tl idi pandemi başında, şuan 8 tl. ve %47 zam gelecek 10 tl olacak. Peynir, yoğurt, tereyağ da buna oranla artacak.
Senin evin olsa sütün 3tl'den 10tl'ye çıktığı ortamda %17 mi zam yaparsın?( Yasaya göre Tefe/Tüfe verileri baz alınarak zam yapılabilir kiraya)
çok net bir soru…
(Bir monolog içerisinde olduğumuz için müsade edin kendi sorularımı kendim cevaplayayım.)
Yapamaz efendim…. Piyasa böyleymiş falan filan geçin bu işleri, kira kontratı diye birşey var. Muz cumhuriyeti değil burası…Ev sahipleri süte on lira veriyorsa, kiracılarda süte on lira veriyor. Kiracının maaşına yüzde 50 zam yapılmıyorsa, ev sahibinin yediği haltı meşrulaştıramayız. Tek madur ev sahipleri değil. Zam yapılacaksa yasalara uygun yapılacak, yok öyle.
Herkes birbirini kemirmeye çalışıyor belirsizlikten istifade ederek.
“Tamam.” dedim kendime. Bu sefer konuyu başka açıdan ele aldım. ( Empati gereği)
“Geçimini sermayesiyle daireler alıp kiraya vererek sağlayan insanlar var.”
O zaman sevgili kardeşim bu bir “YATIRIMDIR.”
Bunu yapan ev sahibide girişimcidir. Ve girişimcilikte çeşitli nedenlerden dolayı başarılı ya da başarısız olursun.
Başaramadıysan da bunun acısını müşteriden çıkarmazsın. Çıkartmaya çalışırsan tüketici hakları sana dur der. Bir yatırım yapıyorsan riskleri göze almışsın demektir.
Bir daha ki sefere gayrimenkul yatırımı yapmak yerine dolar satın alırsın,mağduru oynamak zorunda kalmazsın güzel kardeşim. İki kira bedeli için çiğ insan eti yeme noktasına gelmene gerek kalmaz. Bir malı razı olduğundan fazlasına satmaya çalışmak en hafif tabirle üçkağıtçılıkdır.
İşin özüne bakalım. İki taraf içinde…
Günümüzde, ahlak, ancak bize bir fayda sağlayacağı zaman raftan indireceğimiz bir enstrüman haline gelmiş halde. İnandığımız bir değerler bütünü olmaktan çıkmış. Etkili bir silah olduğu için ihtiyaç duyar olmuşuz ona. Yasalar mı? onlarda “naslar” gibi işimize geldiği kadar…
Artık bu savruluşa politikacılardan başlayarak dur demeliyiz sevgili okurlar. Çünkü bu topraklar en çok güzel insan yetiştirir. İki zibidinin oyuncağı olmayı hak etmiyor.
İyi hafta sonları dilerim sevgili okurlarım. Sevgiyle kalın sağlıcakla kalın.
www.afisanat.com
