Afi Can

Şair Ali Talaş röportajı

Afi Can

  • 1076

Bir Fethiyeli şairimizi daha sizlere tanıtmanın heyecanı içerisindeyim sevgili okurlarım. Sözü
fazla uzatmadan sahibine bırakmak istiyorum.
Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1953 Fethiye doğumluyum. İlkokulu Fethiye'de, Orta ve Liseyi Burdur'da, Üniversiteyi
Istanbul'da (Boğaziçi üni. Makina Mühendisliği Bölümü) bitirdim. Ankara'da askerliğimi
yaptıktan sonra Seka Dalaman kağıt fabrikasında çalışmaya başladım.2003'de emekli
oldum.
Fethiye'de bir proje ofisi açtım. 2020'ye kadar proje işi yaptım.
Yayınladığınız kitap sayısı ve konuları nelerdir?
2013'de şiir yazmaya başladım. Ekim'2021'de ilk şiir kitabım (HER TELDEN
ŞİİRLER) yayınlandı. Şiir ve öyküler yazmaya devam ediyorum.
Şimdilik bir kitabım var. Adından da anlaşılacağı gibi, her türden ve her konudan şiirler var
kapsamında.
Yazarken karşılaştığınız zorluklar oldu mu? Yazmak ve yayınlamak; sizin için hangisi daha
zordu?
Olur mu? Olmaz mı? diye tereddüt ederek, çekinerek yazmaya başladım. İlk iki
şiirden sonra, olacağına inanmaya başladım. Fethiyem şiirini yazdıktan sonra (bir duygu
boşalması oldu sanki) yaklaşık bir yıl yazamadım. Bir daha yazamayacağım diye moralimin
bozulduğu günlerde, yavaş yavaş tekrar yazmaya başladım... Anladım ki anlatılacak
düşüncelerin ve duyguların varsa, yazmak mümkünmüş...
Kitap olarak yayınlanma konusuna gelince; o benim hiç bilmediğim bir ortama
girmem demekti. Kimlerle karşılaşacağımı, başıma neler geleceğini hiç bilmiyordum.
Çekiniyordum. Bir yandan da korona salgını devam ediyordu.
Fethiye Edebiyat Grubuyla tanıştım. Onlar beni aralarına aldıktan sonra, yeni
arkadaşlar tanıdım. Yazdıklarımın kitap olarak yayınlanması işini, onlarla konuşarak
hallettim.
Yazmanın da yazdıklarını kitap olarak bastırmanın da ayrı ayrı zorlukları var. Daha
önemlisi ise okuyucunun az olması. Ne yazık ki ülkemizde, okuma alışkanlığı olan çok az
insan var.
Yazılarınızda sizi besleyen kaynaklar nelerdir, ilham kaynağınız nelerdir; biraz bahseder
misiniz?
En büyük ilham kaynağımız insan ve insan ilişkileri tabi ki. Daha sonra doğa ve doğa
olayları. (Sabah, akşam, gece, yıldızlar, ay, güneş, yağmur, kar.) Düşünceler ve duygular bir
başka ilham kaynağı.
Kitap okur musunuz? Bulunduğumuz dönemde yayınlanan kitaplarla ilgili düşünceleriniz
nelerdir?
İş yaşamım boyunca, öncelikle, bana gerekli olan bilgilerin bulunduğu kitapları,
mesleğimle ilgili kitapları okudum. Günlük gazeteleri okudum her gün. Güncel ve gündemde
öne çıkan kitapları okumaya çalıştım. Dünya klasiklerinden ve ulusal klasiklerimizden
okumaya çalıştım. Yeterli miydi dersen, hayır yetmez. Öğrenmenin ve okumanın sonu yok.
Bir bilmediğini öğrenmek için okurken, birçok bilmediğinin varlığını farkeder insan.
İyi yazmak için bir formül var mıdır size göre?
Yaşamın ve doğanın içinden konular, okuyucu üzerinde daha etkili oluyor sanki. Bunlara çok
az oranda kurgu eklenerek okuyucu üzerinde istenen etkiler gerçekleştirilebilir. Yeni kişi ve
kişilikler oluşturmak yerine, var olan kişileri ve olayları ele almayı, daha etkileyici buluyorum.
Yazmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?
Şiir yazmakla ilgili bir şeyler aktarayım. Yazmak için anlatacak düşünceler biriktirmeliyiz
öncelikle. Sonra duygular biriktirmeliyiz. Özellikle dygular, birike birike taşmaya başladığı an,
yazmanın zamanı gelmiştir. Duygu ve düşünceler harman edilir. Hangisinden ne kadar
koyacağımız önemlidir.İlhamı davet edip beklemek, gelmediği zaman yazmaya çalışmamak,
geldiği anda yazmak da önemlidir. Ondan sonrası daha önemli. Anlaşılır olmak gerekir diye
düşünüyorum. Bugün için ve sonrası için anlaşılır olmak.
Buradan okurlarımıza mesajınız nedir, ne söylemek istersiniz
Son zamanlarda sıkca tekrarlanan bir söz var: BOŞ ÇUVAL DİK DURMAZ...
Güzel insanlar,
Öncelikle yukarıdaki sözü iyi düşünelim.
"OKU" diye başlayan kitabımızda söylendiği gibi; ANLAYA ANLAYA ve DÜŞÜNE
DÜŞÜNE... OKUYALIM…
Ali Bey'in samimi sohbeti bizleri biraz daha edebiyata motive edebilmiştir umarım.
Edebiyatla kalın, sevgiyle kalın, sağlıcakla kalın…

Yazarın Diğer Yazıları