Afi Can

Renklerin yüz karası 'Siyah'

Afi Can

  • 757

O değil de sevgili okurlar son bir kaç gündür hüsnü kuruntuları ile mücadele eden zihnime
pek parlak sayılamayacak bir fikir düştü. Yabani bitkilerin arasında bile kendine yer
bulamamış olan ayrık otu gibi belirdi zihnimin en karmaşalı bölgesinde…
Aşkın rengi…Bu konuyu mesele edindim kendime bu hafta…
Aşk bende kırmızıyı temsil ediyor. Beyazı,turuncuyu ya da ne bileyim, siyahı değil.
Buyrun beyazdan başlayalım..
Kusursuz aşk olamayacağı gibi lekesiz ilişkide olamaz.Sevgiliyi incitmemek adına elbet
birilerinin ayağına basmışızdır.
Aslına bakarsanız aile-çocuk ilişkisi bile masumlaştırılmış yalana ve dolana dayanır.Ortak
menfaatlerde ki ufak bir uyumsuzluk,şiddetli ve süresi belli olmayan çatışmalara
evrilebilir.İdeal olmayan bu ilişkide beklentiler küçük olsa da kaygılar inanılmaz şiddetlidir.
Öğrenilmesi en zor şeydir iletişim.ve İyi bir iletişimdir aşk.
İletişim sözcüğü ortak bir hususu paylaşmayı,bir şey üzerine birlikte düşünmeyi,sadece
dinlemeyi değil,aynı zamanda paylaşmayı ve birlikte yaratmayı ima eder.
Beyazın beklentileri ise çok daha farklı…O yüzden beyaz bende aşkı tanımlamakta ya eksik
ya da yetersiz kalıyor. Monarşi gibi…
Sarı, turuncu ya da diğer pozitif ve enerji veren renklerde benim aşk tarifimi
karşılayamıyor.Ya abartı ya da tutarsız kalıyor. Neden mi ?
İnsan doğası gereği sabah yataktan kalktığı kişi olarak tekrar yatağına dönemiyor maalesef
gün sonunda. Gün içerisinde en az beş defa ruh hali, dolayısıyla hal ve tavırları değişebiliyor.
“İnsanlık hali” deyip geçiştiriyoruz.
Aslında bu durum, psikiyatrik ilaçların vücudumuzdaki kimyasallarla oynamak sureti ile ruh
halimizi kontrol altında tutmasının ötesine geçiyor.
Enerjik renklerin bizlerden beklentisi, devamlı doping etkisi altında olan duygularımızı motive
edebilecek yanılsamalar, direnç noktaları,gibi durumlar icat etmemiz. Halbuki devamlı hayal
üreten ve olanı, olması gerektiği gibi ya da olmasını istediği gibi gören zihin, bir müddet
sonra körelir ve iş göremez hale gelir. Diğer renklerdeki insanların enerjisi ilk bakışta
sönük,silik ya da klişe gelebilir ama halen en görkemli bahçelerin çam ormanları olduğu ya
da en muhteşem havuzların halen denizler olduğu konusunda herkes hem fikirdir.
Basit,sıradan, alışılmış ve olağan olan şeylerin durağanlığında sakladığı mükemmellik insan
kavrayışının çok ilerisine uzanabilir. Enerjik renkleri de insan duygularını manipüle etmeye
meyilli olduğundan aşk renkleri olma seçeneklerinden eliyorum. Teokrasi gibi…
Siyah…
Aşkı seninle tarif ederken daha ne kadar çaresiz, bitik ve ölümcül olabilirsin ki, demek
geliyor içimden…
Renklerin yüz karası… Siyah….
Kendisini her neyi tanımlamak için kullanırsanız kullanın, zihninizde kötücül bir tat
bırakacaktır. Uğuzsuzluğun ve tekinsizliğin rengi siyah ile aşkı tarif etmek pek hoş
olmayacağı için bizde böyle birşeye yeltenmeyelim. Hem kelimelerinde asaleti vardır.
Onlarında onur ve gururlarını düşünmemiz lazım. Düşünsenize, “çakalın kükremesi
karşısında aslan miyavlayarak kaçtı.” desem? size mi? kelimelere mi? haksızlık yapmış
olurum bilemedim. Herşeyi kendisine benzetmeye çalışan bir renk siyah. İçerisinde
farkedilmeden yaşayabileceğiniz tek renk.Benim bildiğim aşk sevdiğini özgürleştirir, onu
köleleştirmeye çalışmaz. Gem vurmaz, yular takmaz, eğer koşmaz, en önemliside toplumsal
anlayışın yozluğunu görünmez prangalar olarak sevdiğine vurmaz. Demokrasiler gibi….
Gelelim benim aşk rengim olan kırmızıya,
Tehlikeli, şehvetli ve güvenilirdir, hayat gibi,
Tutarsız insanların en güvenilir insanlar oldukları söylenir. Bir bakıma haklıdır bu söylenti.
Tutarsız insanlar tutarsızlıkları konusunda oldukça tutarlıdırlar. Bu da onları önceden
öngörülebilir davranışları olduğu için güvenilir insanlar kategorisine sokar. Tutarsız bir
kimseyle dostluk yapmış olan talihli arkadaşlarım ne demek istediğimi kolaylıkla
anlayacaktırlar. İnsanın kendisini, içindeki tozlanmış, sönmüş ya da harlanmış olan şeylerle
sınamasıdır diyebilirim kırmızı için. Pek çok şey için olmasa da bir kaç şey için yaşamaya
değer bi dünya kırmızının aşkı…
Ütopya gibi…

Yazarın Diğer Yazıları