Afi Can

'Kuşaklar arası çatışmanın en belirgin olduğu dönemlerden geçiyor olmalıyız. '

Afi Can

  • 755

Gecenin bir vakti aklıma düşen bu düşünce üzerine düşünecek çok vaktim oldu pandemi
süresince... Kurcaladım durdum, adına tarih dediğimiz zamanın, kucağımıza getirip bıraktığı
şeyleri, çoğu süprüntüydü, iş göremez halde ki inançlar ve düşünceler topağı.. Anlamsız bir
yığın şey... Tıpkı selin önüne katıp getirdiği, götürdüğü, kopardığı ve sonunda sokak
ortasında bıraktığı artıklar gibiydiler hepsi. Bu yığınların arasında dolanırken düşüncelerimi
kendime yöneltim. "Ben burada ne arıyorum... Cevabı önceden verilmiş sorulara kanıtlar mı
arıyorum? Kendimi birşeylere inandırabilmek için işime yarayacak bir takım cevaplar mı
bulmayı umuyorum. Hayır! Ben hiç cevap peşinde koşmamaştım. Sorular daha çok ilgimi
çekiyordu. Ben burda, cevabını bildiğim sorular değil, henüz sorulmamış sorular arıyordum.
Fenomoloji üzerine yazımı hatırlayanlar vardır. Pozitivist yaklaşım için yeterli veriyi elde
edemeyince, elime aldığım şeyleri bırakıp, tekrar öznel tecrubelerimle dolanmaya başladım
kalıntıların arasında...
Geçmişi hasret çeken gözlerle hiç süzmemeştim. Özlem duyuyordum elbet anılarıma, ama
dünü yaşamak gibi bir telaşım olmamıştı hiç. Geleceği de iple çekmedim. Hep kuşkuluydum.
Bu bakamdan tam bir muhafakardım diyebilirim. Günü yaşamanın faydaları üzerine kafa
yordum çoğunlukla... Tıpkı benden öncekiler gibi...
Geçmişimi şekillendirememiştim, geleceğimi tasvir etmekte de yeteneksizim. Bugüne kadar
hayata hep gelişine vurmuştum.
Yeni sorular bulamamıştım. Ümitsizliğe teslim olmuş geri dönerken benim gibi kalıntıların
arasında gezinen gençleri farkettim. Yanlarına gittim. Bir çoğu kendinden emindi. Sorular
yoktu akıllarında, cevapta istemiyorlardı. Kafalarına yeni birşey yapmayı koymuş gibiydiler,
sordum ne aradıklarını, işlerine yarayacak şeyleri toplamaya gelmişler. Kısa bir sohbet etme
şansım oldu onların düşünceleri ile, bir çoğu kışkırtıcı fikirlerle doluydu. Sevindim. Kendi
namına yeni sorular bulamamıştım ama içim umutla dolmuştu.
Biz ve bizden önceki nesillerde, yerküre içerisine hapsolmuş kimselerin düşünceleri içinde
mahvolmuştu insanlık.. Ama şimdi, yer kürenin küçüklüğünü hisseden z kuşağı, yurtdışına
değil, yer küre dışına gitmenin peşinde, başaracaklarına olan inancım tam, çünkü ihtiyaç
duymayacakları şeylerin listesini oluşturmuşlar. Kısa ve temiz bir liste, benim çok hoşuma
gitti.
Yeni dünyayı kuracak olan gençler, insanı kusurlarından arındırmak gibi ulvi bir vazife
üstlenmeden, insanı ve ona ait olmayan şeyleri yüceltmeden, kimseye bir faydası olmayan
didaktik kitapları ezberleme mecburiyeti hissetmeden yapacaklar bunu, belki de insan
bedenini değil ama düşüncelerini insanlık tarihinde ilk defa hiç olmadığı kadar özgür
bırakacaklar...
İnsanların tutkuları çoğu zaman zayıflıkları olur. Arkasında acılar ve ağrıyan göğüsler bırakır.
Gençler zayıflıklarının farkındalar... Bu açıklardan yararlanmak isteyen zarar vermeye meyilli
kimseler , dünyayı yönetme sırası gençlere geldiğinde üzülecekler.... Dünyayı ve insanlığı
yüzyıllardır debelendiği bataklığın içerisinden çekip alacaklar. Gençler bunu başaracaklar.
İnancım tam..

Yazarın Diğer Yazıları