Afi Can

Kurtarılmış Kudüs ve Tasso

Afi Can

  • 423

“Batı medeniyeti daima ihtiyaçlarına sadık kalmıştır,ülkülerine değil.”

Ülkede ve dünyada durumlar oldukça karışık, hal böyle olunca ekonomik daralmalardan, çıkartılan krizlerden ve bunların ana sebebi olan irili ufaklı yolsuzluklardan bahsetmek tatsız olacağından, ben daha olumlu, insanımızı daha umutlu olabileceği konulardan bahsetmek ve en olmadık çağda dünyaya gelen bizler için katlanabilir konulardan söz açmak isterim. Tabii ki gerçekleri seyreltmek ya da onları allayıp pullamak ve daha katlanılabilir yapmakta istemiyorum.

Sanat, devirlerin her döneminde halkın tutunabileceği, avuntu bulabileceği ve kendini ifade edebileceği bir uğraş olmuştur. Ben de sanattan ve tarihten dem vurarak avunmaya çalışacağım.

Dini inancımın şimdi söyleyeceklerimle karıştırılmamasını rica ederim. Çünkü ne bu dünya ile ne de diğer dünya ile dalga geçebilecek bir yaştayım. Kimsenin işine karışmamamın gerektiğinin öğrenildiği vakitlerdeyim.

Doğu ve batı medeniyetlerinin tarihsel yolculuklarını edebi olarak kıyaslama niyetindeyim.

Hem medeniyet olarak hem edebiyat olarak tarihe damga vurmuş olan Roma imparatorluğundan yani italyan edebiyattan bahsi açalım.

İtalyan edebiyatı batı medeniyetini, roma ve rönesans dönemi de dahil olmak üzere yüzyıllar boyunca zinde tuttu. İtalyan edebiyatı, batı medeniyetine biçim vermekle kalmayıp çok daha ötesine uzantı ve istikamet çizerek yön verdi. Doğu medeniyetinin en parlak dönemlerinin bile gölgede kalmasına vesile oldu. Dante ile başlayan bu süreç Petrarca, Boccaccio, Leopardi, Manzoni gibi büyük edebiyatçıların yapıtları ile tarihsel bir ülkü ve mizaç ile devam etti. Ve Rönesans döneminin en parlak eseri sayılan “Kurtarılmış Kudüs” eseri ile nihayete erdi. Tüm bu eserler tek bir şeyi amaçlıyordu. İlahi kudretin tecellisinin doğu medeniyetinin hezimetine onun kötü addedilen anlayışının yerle yeksan edilmesine bağlıyordu.

Kurtarılmış Kudüs, az kitap okuyan, politikayla az meşgul olan sıradan avrupa insanı üzerinde yayımlanır yayımlanmaz güçlü bir etki yaptı. Doğallıkla ifade edilirken incelikle arıtılmış inançlı duygular, bu hoş dil, her ne kadar şiirden çok akıcı düzyazı olarak görülse de, aslında ruhsuz olan halkın kalbini öyle kazandı ki, yeniden dirlik için savaşmayı değil ölmeyi göze almalarını sağladı.

Tasso’nun bu eseri özünde Haçlı Seferi olmasına rağmen yapıt aslında sadece dini temeller üzerine kurulmaz. Özünde iki büyük medeniyet olan Doğu ve Batı dünyası arasındaki çatışmayı (Müslüman-Hristiyan) özetler.

Goethe dahil birçok Avrupalı edebiyatçıyı etkileyen bu eserlerden, esinlenildiği, resmedildiği, dile getirildiği tiyatro sahneleri ve kitapları bolca görülür. Günümüze kadar uzanan etkilerini doğu medeniyetinin sürekli ve şiddetli biçimde kesitiye uğratıldığı düşünüldüğünde batı medeniyeti karşısında ne kadar savunmasız kalındığı açıklıkla görülür.
 
Batı medeniyetinde fikirler dönem ile uyumlu olacak kıvamda esnese de, hatta değişse bile amaç sabit ve tektir. Doğu medeniyetinde ise fikirler sabit kalarak amaçlar sürekli değişmektedir.

Meseleyi örneklemek gerekirse;

Machiavelli, Tasso’dan yaklaşık yüzyıl önce İtalya’da siyasi bir birliğin kurulabilmesi ülküsünü yapıtlarında dile getirir. Ünlü İtalyan edebiyat eleştirmeni De Sanctis o dönemi şu cümlelerle özetler: “Büyük Avrupa devletlerinin kararlı bir tutum takındığı ve her birinin dini, ahlaki, ulusal fikirlerle güçlendirilmiş ve bir araya getirilmiş, Machiavelli’nin vatan düşüncesi etrafında birleştiği politik bütünlük düzleminde devletlerin kurulmaya başladığı bir dönemdi. İtalya’nın yalnızca tek bir vatan kuramamakla kalmayıp, aynı zamanda bağımsızlığını, özgürlüğünü ve dünya tarihi sahnesindeki liderliğini kaybettiği bir dönemdi. ”

Machiavelli’nin de başta Homeros’un İlyada’sı ve Vergilius’un Aeneas’ı gibi yapıtlardan etkilendiği göz önüne alınırsa bu eserlerin tekrar değer ve ilgi görerek toplumun, Ortaçağ’ın kısıtlayıcı zihniyetinden kurtulabilmesi hususunda önemli bir araç haline gelmiş olmasını örnek göstermek yersiz olmayacaktır..

Doğu medeniyetinin edebiyatında ise bütünlüğü göremeyiz.

Yerimiz kısıtlı olduğundan meseleyi daha fazla derineştiremeyeceğim. Bu yüzden diyeceklerim bu kadardır teşekkür ederim.

Sevgiyle kalın, sağlıcakla kalın, edebiyatla kalın….. Keyifli haftalar dilerim.
 

Yazarın Diğer Yazıları