“Dilsiz değilim / susamam öyle ölüler gibi / bu güzel dünya ortasında”
Rüştü Onur
Tarih yürekli bir adamı takip eden büyük kalabalıklarla yazılır. Atatürk bize bunu gösterdi. Mazeret değil devamlı olarak marifet gösterdi. Yitik ve bitik bir milleti yeniden ayağa kaldırdı. Halbuki Selanikli sıradan bir ailenin çocuğuydu Atatürk. Onu akranlarından ayıracak bir özelliği yoktu. Sadece ve sadece ülkede olmaması gereken şeylerin olması, onu bu vatan için harekete geçirdi. Hepimiz adına yeniden ve yeniden denedi. Ve sonunda bizlere cennet bir vatan bırakmayı başardı.Minnet ve saygılarımla, Selanikli bu çocuktan Allah razı olsun.
Gelelim günümüze,
Tüm politikacı ve iş adamlarının beylik laflar edeceği ulusal bayramlarımızdan birisinin daha eşiğine gelmiş bulunuyoruz. Hayatları yağmalanmış yaşlılarımız ve gelecekleri ellerinden alınmış gençlerimiz adına konuşmak istedim bu hafta.
Ülkenin tablosunu burada çizmeyeceğim zira sağır sultan bile evlere şenlik halimizden haberdar. .Yığılan sorunlarımızın çözümü için fikirlerde ortaya atmayacağım.Nasılsa her zamanki gibi bizden sonraki nesilin hal çaresine bakması için halının altına süpüreceğiz sorunlarımızı…
Kendinden önceki yani bizlerin beceriksizliği, vurdumduymazlığı ve en önemlisi doyurmanın mümkün olmadığı siyasilerin, fanatik ideolojileri sayesinde, birikmiş tüm yılların zahmetine,acısına katlanmak zorunda kalacak olan minik evlatlarımız,evsiz, kimsesiz kalmış gençlerimiz,unutulmuş adreslerde hayata tutunmaya çabalayan,sığınacak liman bulamayan üniversiteli gençlerimiz teselli olur mu bilmem ama bizim neslimiz adına sizlerden özür diliyorum. Ufacık bedenlerinize, tazecik zihinlerinize bu ıstırabı çektirdiğimiz için her birinizden ayrı ayrı özür dilerim.
23 Nisan kutlu olsun.
Akranlarım ve büyüklerime de iki çift laf etmek isterim.
Çocuklar bugün dünya nüfusunun yüzde yirmisini oluşturabilirler ama yarınların yüzde yüzünü oluşturacaklar o yüzden dertlerimizle cebelleşirken veyahutta mutluluğun coşkunluğuna kapılmışken neyi ihmal ettiğimizi unutmayalım lütfen.
Herşeye rağmen umutluyum.
Çünkü, çocukların gözünü geçici bir süreyle korkutabiliriz elbet, ama onları giriştikleri işlerden vazgeçiremeyiz. Çocuklar nasıl pes edeceklerini bilmezler. Minik yüreklerinde ki cesaret ve girişkenlik, sönük ve bitik fikirleri kabul etmez. Yeniden ve yeniden denerler. Taki içlerinden biri Mustafa Kemal olmaya karar verene kadar… Milyonlarca Atatürk adayına selam olsun… Geleceğimiz belki de şuan kentlerimizi betonla örmek isteyenlere inat demir ağlarla örmeyi hedefleyen bir çocuğumuzun zihninde uç veriyordur.
Beylik laflar edip olmayan bir coşkuyu canlandırmaya çaba göstermediğim için affınıza sığınıyorum. Acı ama gerçek memleketimin bir Mustafa Kemal'e daha ihtiyacı var.
Yeniden gel sarı saçlı mavi gözlü çocuk… Ülkemin sana çok ihtiyacı var… Her nerede eğitim görüyorsan, tez vakit el at bu beceriksiz büyüklerin haline…
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun…
Sevgiyle kalın, sağlıcakla kalın sevgili okurlarım.
