Afi Can

Düzen ve Dümen

Afi Can

  • 1142

Fethiye ve diğer turisttik beldelerimiz Türkiye’nin dünyaya açılan pencereleridir. Gelen
yabancı turistlerin ülkemiz hakkında ki izlenimlerini edindiği bölgelerdir. O yüzden devlet ve
halk olarak bu değerlerimize ayrı bir önem vermeliyiz.
Peki, öyle mi yapılıyor?
Koca bir “hayır”
Diğer turistik beldelerimizde de tahminen durum aynıdır.
Biz kendi evimizin önünden başlayalım.
Önce koylardan bahsedelim sonra yollarla devam edelim isterseniz.
Son zamanlarda bir dedikodu aldı başını gidiyor.
Darboğaz koyu, Gemiler koyu gibi halka kapatılacak ve Süleyman Soylu ’ya işletme yapması
için tahsis edilecek gibi söylentiler aldı başını gidiyor umarım söylentiden ibarettir. Darboğaz
koyunun hemen üzerinde ormanlık alanın içinde kendine ait koyu olan otel yapılırken kimse
ses çıkarmadı. Çıkaranları da hemen susturdular bir şekilde. O zaman da Abdullah Gül ile
bağlantılı kimselerin buraya gözkoyduğunu iddia etmişlerdi. Aslı var mı yok mu halen
bilmiyorum. Halktan birinin o kadar cüretkâr ve talepkâr olabileceğini zannetmiyorum.
O yüzden gücü devletten alan kimseler olduğuna iddiaya girebilirim.
Neden mi?
Gemile koyunu bir aile işletiyor, kafasına göre, halk giremiyor. Balık tutmaya gelseniz bile
fahiş fiyattan giriş ücreti alıyorlar. Resmi görevli kimseler değil bu arkadaşlar orada ki
işletmenin personeli. Canları istediğinden ücret alıyorlar istemediğinden almıyorlar. Halen
denize girerken niçin ücret ödendiğini anlayabilmiş değilim. Bir bilen bana da anlatırsa çok
sevinirim.
Soğuksu koyu, oraya o yol nasıl açıldı, aklım ermiyor. Bir gece ansızın yol açılıvermiş. Açılır
açılmaz yol boyu tel örgüler çekildi. Özel mülktür girilmez tabelaları boy göstermeye başladı.
Ormanın içine dahi girilemez bir hal aldı. İşletmeler betonlarla tesis yapmaya koyuldu.
Arkadaşlar buralar ülkemizin kıymetli yerleri ve öyle eşe dosta, parası ya da gücü olana
peşkeş çekilebilecek yerler değil. İmar olmayan bir yere, ormanın içine beton tesisler nasıl
yapılabiliyor inanın anlayabilmiş değilim. Bir bilen lütfen bana da anlatsın ya da yasal bir
zorunluluk yok git sende tel örgüyle çevir sonra içine istediğin binayı işletmeyi yap kardeşim
seni engelleyen mi var deniliyorsa bilemiyorum.
Yalnız şunu da belirteyim arkadaşlar. Elbette hepsi kitabına uydurulmuş şekilde yapılıyor.
Bende biliyorum. Ama tapulu arazinde olsa ya da ecri misil ile de almış olsan oraları yerleşim
yeri ve işletmeye çevirmek ve buna ses çıkarmamak bana ahlaksızlık gibi geldiği için
gündeme getiriyorum. Yağmalanmadık yer kalmayıncaya kadar devam edecektir, yoksa
bende biliyorum herkes gibi kurulu olan düzeni..
Diğer koylara önümüzdeki haftalarda gelelim…
Biraz da yollardan bahsedelim.
Alt yapı, üst yapı, o yapı, bu yapı, bir şekilde iyi niyetli olarak Fethiye’ye belirli kazanımlar
kazandırılmaya çalışıldı. Buraya kadar her şey normal, lakin normal olmayan nokta şurası
yapılan yollar yeniden kazılıp, altyapı kapakları dökülen asfaltın altında kaldığı için yeniden
her yüz metrede bir delik deşik edildi. Yol yol almaktan çıktı, atv araçlarının kullanıldığı
parkurlara döndü. Zıplamadan, çukura düşmeden, tümseğe denk gelmeden araçlar yol
alamaz oldu. İş bilmez kimseler tarafından halkın parası resmen çarçur ediliyor, çekilen
zahmet ve araçlarda ki maddi zararlarda çabası. Belediye bu iş için her kimle anlaştı ise
sözleşmecisini gözden geçirmeli. Bilerek böyle yapılmadığına inanıyorum. Ama bu gerçeği
değiştirmiyor. Hisarönü yolları tam bir felaket halde, sayın belediye yetkilileri bu duruma acil
olarak çözüm bulmalı. Haftaya gündeme getirmeye çalıştığım bu başlıkları detaylı biçimde
işlemeye çalışacağım. Hepinize iyi haftalar diliyorum.
Sevgiyle kalın, sağlıcakla kalın sevgili okurlarım. Sizlerde gündeme getirmek istediğiniz,
gördüğünüz aksaklıkları bana iletebilirsiniz.

Yazarın Diğer Yazıları