Afi Can

Daron Acemoğlu: Tarihin Tozlu Sayfalarında Ekonomik Kaderimizi Arayan Bir Adam

Afi Can

  • 135

Daron Acemoğlu, kuru sayılar ve grafiklerle dolu bir ekonomik metnin ötesine geçen, adeta bir romancı gibi dünyayı inceleyen bir filozof. Onun kaleminden çıkan her kelime, ekonomik büyüme ve kalkınmanın karmaşık labirentinde bir fener gibi parlıyor. Acemoğlu, ekonomik başarının sırrını, coğrafya veya doğal kaynaklarda değil, toplumların derinliklerinde yatan kurumlarda arıyor.
Kurumların Gölgesinde Dans Eden Ülkeler
Acemoğlu'na göre, ülkelerin ekonomik kaderleri, tıpkı bir oyunun kuralları gibi, önceden belirlenmiş kurumlar tarafından şekilleniyor. Bu kurumlar, yazılı olmayan anlaşmalar, normlar ve örgütlenme biçimlerinin bir bütünü. İyi tasarlanmış kurumlar, bir toplumun ekonomik potansiyelini açığa çıkaran bir motor gibi çalışırken, zayıf kurumlar, bu potansiyeli pasifize eden bir engel görevi görüyor.
"Neden Bazı Ülkeler Başarısız Olur" adlı eseriyle, Acemoğlu ve James A. Robinson, bu tezi derinlemesine inceleyerek, ülkeler arasındaki uçurumun nasıl oluştuğunu ve sürdüğünü açıklıyorlar. Tıpkı bir dedektif romanında olduğu gibi, yazarlar tarihsel süreçleri didikleyerek, sömürgeciliğin uzun gölgesinin nasıl hala birçok ülkenin ekonomik kaderini belirlediğini ortaya koyuyorlar.
Türkiye: Kurumların Aynasında Bir Yansıma
Acemoğlu'nun Türkiye analizi ise adeta bir röntgen filmi gibi, ülkemizin ekonomik hastalıklarının kökenini gözler önüne seriyor. Siyasi istikrarsızlık, bürokratik engeller, adaletsizlik ve eğitimdeki eşitsizlik gibi sorunlar, Türkiye'nin potansiyelini sömüren vampirler gibi görünüyor. Acemoğlu'na göre, bu sorunların altında yatan ortak payda, zayıf ve kapsayıcı olmayan kurumsal yapı.
Bir Romanın Kahramanı Gibi
Acemoğlu'nun bu teşhisi, tıpkı bir romanın kahramanı gibi, hem kabul hem de reddedilme duyguları uyandırıyor. Bazıları, onun analizinin Türkiye'nin karmaşık sorunlarına basit bir çözüm sunduğunu düşünüyor. Ancak unutmayalım ki, bir romanın kahramanı gibi, bir ülkenin ekonomisi de çok boyutlu bir yapıya sahip. Acemoğlu, bu yapının sadece bir yüzünü aydınlatıyor.
Daron Acemoğlu'nun çalışmaları, ekonomik büyüme ve kalkınma üzerine yapılan araştırmalara yeni bir soluk getirmiştir. Onun çalışmaları, ülkelerin ekonomik kaderlerinin, coğrafya veya doğal kaynaklar gibi dışsal faktörlerden çok, içsel olarak oluşturdukları kurumlar tarafından belirlendiğini ortaya koymuştur. Acemoğlu'nun Türkiye analizi ise ülkemizin ekonomik sorunlarına dair önemli ipuçları sunarak, politikacıları ve akademisyenleri harekete geçirmiştir.
Ancak Acemoğlu'nun çalışmaları, sadece bir başlangıç noktasıdır. Ekonomik büyüme ve kalkınma, çok yönlü bir süreçtir. Bu süreçte, kurumların yanı sıra kültürel faktörler, siyasi istikrar, teknolojik gelişmeler ve küreselleşme gibi birçok faktör de önemli rol oynamaktadır. Acemoğlu'nun çalışmaları, bu yapıyı anlamamıza yardımcı olurken, aynı zamanda daha fazla araştırmaya ve tartışmaya da zemin hazırlamaktadır.Lakin Mevcut iktidarın bunu benimsemeyeceği gibi zaten savaş açtığı şeyin bu olduğunu da unutmamak gerekiyor. Onlar ekonomiyi halka yaymak değil bir kesimin elinde demoklasin kılıcı gibi halkın tepesinde sallanmasını arzuluyorlar. Toplumun tamamına yayılmış bir refahın onların bu baskı rejimini sürdürmelerine olanak tanımayacağı gibi toplumsal hareketleri de yaygınlaştırarak,halkı kandırarak ellerinden aldıkları özgürlükleri için ağır bedeller ödemeleri gerekeceğini de iyi biliyorlar. Bakalım elbet hepimiz göçeceğiz bu dünyadan en azından vahdettin ve yardakçı hainler gibi anılmayacak olmakta tek başına elde edilmiş üstün bir başarıdır benim adıma… Asla bu iktidarın halkı ezen,yoksayan politikalarına dahil olmadım. Olmakta istemem herşey herkesin gözü önünde ayan ve beyan olurken ben sessizde kalmadım. Kendi adıma çapım kadar bağırdım. Herkese iyi haftalar dilerim. Keyifli çalışmalar efendim. Sağlıcakla kalın,sevgiyle kalın….


 

Yazarın Diğer Yazıları