Yarım asırlık emek! Bu sanatı devredecek birini bulamıyor
70 yaşındaki Mahmut Sami Özcan, çocuk yaşta babasının yanında başladığı ciltçiliği sürdürüyor. Babasının izinden giderek mücellitlik yapan Özcan, yıllarını verdiği bu sanatı sadece bir zanaat değil, bir gönül işi olarak görüyor.

“Kur'an-ı Kerim ciltsiz kalmasın diye ısrar ettim”
Bu işe çocukken, rahmetli babasıyla birlikte 1969 senesinde başladığını anlatan mücellit Mahmut Sami Özcan, "35-40 sene matbaacılık yaptım. Babam ciltçilik yaptı. Babam rahmetli olunca, biradere sen bu ciltçiliği devam ettir, bu iş devam etsin, Kur'an-ı Kerim ciltsiz kalmasın diye ısrar ettim. O da kabul etti. Biraz cilt yaptı. Daha sonra ben takviye ediyordum, bana dedi ki 'Abi sen bunları veriyorsun ama zamanını, gününü ayarlayamıyoruz, mümkünse sen yap' dedi. 'Biraz göstermen lazım, malzemem de yok' dedim. Sağ olsun, malzeme verdi, biraz da gösterdi. Böylelikle başladık. Kur'an-ı Kerim de olunca bir muhabbet oldu. Ne kadar eski olsa da yapmaya çalışıyorum, gayret ediyorum, gocunmuyorum, işimi seviyorum. 'Nasıl sabrediyorsun?' diyorlar ama ben bu işe gönül verdim. Kur'an-ı Kerim oldu mu, muhabbet oluyor" dedi.
Cilt yaparken kullandığı malzeme ile ilgili bilgi veren Mahmut Sami Özcan, "Biz suni deri, yani termo deri denilen deri kullanıyoruz. Bir de bunun kağıt olanı var. Biz kağıt kullanmıyoruz, tavsiye de etmiyoruz. Yapanlara da mümkünse yapmayın diyoruz. Çünkü Kur'an-ı Kerim'e en iyisini yapmak lazım" şeklinde konuştu.
Bakmadan Geçme





