Ünal' 'Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun'
Cumhuriyetimizin 100. Kuruluş yıldönümünü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutlayan Fethiye Muharip Gaziler ve Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı emekli astsubay Kıbrıs Gazisi Namık Ünal açıklamada bulundu.
“ONLAR LANETLENDİ”
Ulusumuza bu kazanımları sağlayan Atatürk tarihin en büyük önderlerinden biriydi. Onun çağ dışı olan başka iddialı önderlerde vardı. Örneğin Nazi Almanya’sında Hitler, Faşist İtalya’da Mussolini, Komünist Sovyetler birliğinde Stalin vardı. bu örnekler uluslarını baskı altında tutuyor, devletlerini de katı ideolojilere dayandırıyorlardı. Atatürk’ün gerçekleştirdiği devrim ise topluma bir ideoloji dayatmıyordu. Atatürk devrimi bir ideoloji değil bilime, akılcılığa dayalı bir çağdaşlaşma, demokratikleşme ve gelişme programı idi.Hitlerin, Mussolinin, Stalinin kurdukları rejimler, dayattıkları ideolojiler çöküp gitti. Kendileri de dünyaca ve kendi uluslarınca lanetlenerek tarihin karanlık sayfalarına gömüldüler. Hem heykelleri yıkıldı hem de gönüllerden dışlandılar. Atatürk ise cumhuriyetin 100’üncü yılında ve ölümünün 85 ci yılında hala halkın gönlünde yatıyor. çocukların, gençlerin bilincinde yaşıyor. Kurduğu cumhuriyette ve başlattığı devrimlerde yaşıyor. Halkın çok büyük çoğunluğunun Atatürk’e inancı, bağlılığı bugün yaşadığı dönemdekilerden bile daha ileri ölçüye varmıştır. Her soruna onun tuttuğu ışıklı çözüm arıyoruz. Hitler, Mussolini, Stalin askerlikle ilgileri bulunmadığı halde kendilerine en yüksek askeri rütbesini vermiş ve o rütbenin üniformalarını giymiştir. Atatürk ise tarihin en büyük komutanlarından biri olarak savaşlardaki kazandığı üniformasını kurduğu cumhuriyetin başına geçtiği gün bir daha giymemek üzere çıkarmıştır. O nedenledir ki Atatürk ölümünden 85 yıl sonra bugün yalnız kendi ulusunun değil başka bir çok ulusunda gönlündeki önderdir.
Atatürk’ün tüm İslam alemine en büyük hizmeti ise İslam’da laikliğin, demokrasinin ve çağdaşlığın bağdaşabilirliğinin kanıtları olmasıdır. Bunları bağdaştırmakla Türkiye cumhuriyeti İslam aleminin en dinamik ve en güçlü devleti olmuştur. Osmanlı devleti din temeline dayalı idi. ama Osmanlı döneminde kuranı kerimin basılarak çoğaltılması da, Türkçeye çevirisi de yasaktı. Köylerin, mahallelerin çoğunda cami yoktu. Camilerde de bilgili din görevlisi yoktu. Müslüman Türk halkı kendi kutsal kitabını kendi dilinde anlayarak okuyabilme özgürlüğüne de, her köyde ve mahallede camiye de, camilerde bilgili din görevlilerine de laik, demokratik cumhuriyetle kavuşmuştur. o nedenle laiklik, demokrasimizin ve cumhuriyetimizin olmazsa olmaz koşulu olduğu için inanç özgürlüğünün de güvencesidir.