Uluslararası Berlin Turizm Borsası Fuarı (ITB) ertelendi
Bu yıl 54'üncüsü düzenlenmesi planlanan Uluslararası Berlin Turizm Borsası Fuarı (ITB), korona virüsünün yayılmasını önlemek amacıyla iptal edildi. Konu ile ilgili açıklama yapan Çalış Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Mete Ay, 4-8 Mart tarihleri arasında yapılması gündemde olan Uluslararası Berlin Turizm Borsası Fuarının (ITB) korona virüsü salgını nedeniyle iptal edildiğini belirtti.
54 YILLIK FUAR İPTAL EDİLDİ
İdlib’te meydana gelen saldırıda şehit olan askerlerimize Allah’tan rahmet, Türk halkına başsağlığı dileyen Çalış Turizm ve Tanıtma Derneği Başkanı Mete Ay, “Turizmciler olarak bakarsak Uluslararası Berlin Turizm Borsası Fuarı (ITB) korona virüsü yüzünden iptal edildi. 54 yıldan bu yana aralıksız yapılan bir organizasyon için bir ilkti bu.186 ülke ve 10 bin katılımcının yer aldığı bir fuar. Dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerde korona virüsü taşıma riski çok fazla. Aldığımız bilgilere göre bölgedeki sağlık kuruluşları, organizasyon şirketine çok büyük yaptırımlar getirmişler. Birebir görüşmeler ve alanın izole edilmesi gibi… İlgili şirket bunu karşılamayacağını dile getirince; Alman İçişleri, Dışişleri ve Sağlık Bakanlıkları uzun görüşmeleri sonucunda fuarı ilk defa iptal ettiler. Bu doğru bir hareket midir? Evet. Avrupalı kendini koruyor. Korumayı da biliyor ve risk almıyor. Sağlık standartları çok ama çok yüksek. Bunun sağlanması da önemli bir maddi külfet. Fuarcılığın da bir ticaret olduğunu düşürsek, böyle bir karar almalarını yadırgamıyorum” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE EN GÜVENLİ BÖLGE
Dost Gazetesi Muhabiri Fatih Dereli'nin haberine göre Türkiye’nin korona virüsü olayında dünyanın en güvenli ülkelerinden birisi olduğuna dikkat çeken Mete Ay, “Şu anda ülkemizde hem korona virüsü yok hem de devletimiz havaalanlarında çok ciddi önlemler aldı. Birçok uçuş durduruldu. Bazı ülkelerde bu virüse rastlansa da önlemlerimizi aldığımız sürece ülkemizde etkili olmayacağını düşünmüyorum. Halkımızın şunu bilmeli, sıcak havada korona virüsü yaşamıyor. Nisan ayından sonra ülkemiz de havaların ısınması ile korona virüsünün bir risk olmaktan çıkacağını düşünüyorum. Türkiye’nin korona virüsünden en güvenilir ülkelerden birisi olduğunuda iddia ediyorum” dedi.
VİZE MUAFİYETİ FETHİYE İÇİN AVANTAJDIR
Mete Ay açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Turizmcilerimize birçok yeni vergiler geldi. Bu sene turizm sektörü iki yeni maliyet kalemi ile karşılaşmış oldu; konaklama vergisi ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı faaliyetlerine kaynak yaratmak için oluşturulan fona yapılacak kesintiler Bu alınan paralar doğru yerlere gittiği sürece ülke turizmi için çok iyi olacaktır. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın da şunu anlamasını istirham ediyorum, EMİTT Fuarı’nda başarılı bir tanıtım organizasyonu gerçekleştirdik. Ama orada acı bir gerçek vardı. Her sene 12 salonun hepsini ya da hepsine yakın bir miktarını dolan TÜYAP’ta bu sene sadece 4 salon fuar katılımcıları ile doluydu. Önceden 12 salon gezen ziyaretçiler, bu yıl 4 salona sıkıştılar ve dolaştılar. Bu Fethiye için inanılmaz bir avantaja dönüştü. Biz orada geçmişte hiç dağıtmadığımız kadar broşür dağıttık. Emitt fuarındaki Turizm sektörü Katılımcılarının azlığını Bakanlığımızın analizini iyi yapması gerekiyor. Turizmle ilgili sorunlarımız var ve bir şeyler yapılması gerekiyor. Yapılmaya da başladıklarını da düşünüyorum. Bu konuda çok güzel bir haber aldık geçen hafta. İngiltere ile birlikte 6 ülkeyi vizeden muaf yapıldı İngiltere’den gelen 6 kişilik bir ailenin her biri için vize parası ödediğini düşünün. Daha tatil başlamadan Ciddi rakamları buluyor bir aile için. Bu vize ücretinin alınmamasının İngiliz pazarını çok olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. İngiltere ile beraber Avusturya, Hollanda, Belçika, İspanya ve Polonya’nın yanı sıra bugün gelen haberlere göre Hırvatistan, İrlanda, Malta, Portekiz ve Norveç’e de vize muafiyeti geldi. Bu güzel bir harekettir. Yeni pazarlar açısından da avantaj oluşturmaktadır diye düşünüyorum.Umut ediyorum bunların devamı gelir. Muğla bölgesi olarak turizmcilere KDV, diğer vergiler ve İŞ-KUR’da bir destek ve yardıma ihtiyacı olan bir bölgeyiz. Muğla doğası ile pazarda olan bir bölge. Göçlerden dolayı nüfusumuz artıyor, altyapı ve üstyapıda eksiklerimiz oluyor. Yavaş yavaş doğamızı kaybediyoruz. Eskisi kadar ucuz değiliz. Türkiye’deki gıda ve içecekler, Avrupa’dan pahalı. Kostlarımız çok yükseldi. Ucuz olan tek şey otel fiyatlarımız. Otelci bütün bu yükü üzerinde topluyor. Vergilerle beraber daha az kazanıyor ama maliyetleri yükseliyor. Otelciler bu sektörün lokomotifi. Otel işletmeleri olmazsa bölgeye para girmez. Otelciler açısından ciddi bir reform yapılması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle Muğla bölgesinde geleceği kurtarmak açısından Turizm in çeşitliliği,gelişmesi açısından ciddi bir inavasyon yapılması gereklidir.Yetkililerden Muğla Turizminin gelişmesine önem vermelerini rica ediyorum. Antalya’da büyük işletmelerin arsaları devletten kiralanıyor.Oysa Fethiye’de hotel ve arsa sahipleri hep aile işletmeleri… Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2020’yi Patara yılı ilan etti. Bu bizim için büyük bir avantaj. Doğa ve tarihin ön plana çıktığı bir bölge ve bize çok yakın. Oradaki tarih umut ediyorum bölgemiz de şimdiye kadar ön plana getiremediğimiz, kullanamadığımız tarih ve kültür turizmini de canlandırır.”