TÜRK, 'MUĞLA' DA KEYFİ İDARECİLİK SÜRGÜN DOĞURUYOR'

Bodrum İlçesinde yaklaşık olarak dört yıldan buyana öğretmen olarak görev yapan Zümrüt Karataş’ın Fethiye ilçesine gönderilmesi ile ilgili olarak bir basın açıklaması yapan Eğitim Sen Fethiye Temsilcisi Ali Türk açıklamasında “Muğla’da keyfi idarecilik sürgün doğuruyor” dedi. Eğitim Sen Fethiye temsilcisi Ali Türk Bahse konu olan Zümrüt Karataş ile birlikte Eğitim Sen Fethiye İlçe temsilciliğinde düzenlediği basın toplantısında Muğla’ da Keyfi İdarecilik Sürgün Doğuruyor” diyerek “Şu anda bu basın açıklaması Muğla ve tüm ilçelerinde eş zamanlı yapılan bir açıklamadır. Amacıda Bodrum’da görev yapan öğretmen arkadaşımız Zümrüt Karataş’ın görev yerinden 350 km uzağa ilçemiz Karadere Beldesine sürülen ve 15 aydan fazla bir zamandır eşinden ve çocuğundan ayrı geçiren arkadaşımızla dayanışmaktır” dedi. “Okul müdür Vekili Zümrüt Öğretmeni’ sürmeye karar verdiği süreç dönemin vali yardımcısı ve daha sonra AKP milletvekili aday adayı da olan Mestan Yayman’ın belki de milletvekilliği altyapısını oluşturmasını sağlayacak ‘Aile Ziyaretleri’ projesi kapsamında öğretmenlerin mesai saatleri dışında tatil günleri de dahil hiçbir ücret ödemeden ve koruma önlemi almadan çalıştırmasına karşılık ek ders talep etmesini içeren dilekçe gerekçe gösterilerek kınama cezası verilmiştir” diyen Ali Türk, “Aynı dosya kapsamında afaki suçlamalar ile ayrıca bir kınama ve maaş kesim cezası ile tecziye edilmiş ardından görev yeri değişikliği ile Fethiye’ ye sürülmüştür. Olay ile ilgili Zümrüt Öğretmenin Açtığı idari dava 18.05.2011 tarihinde, Muğla idare Mahkemesinde duruşmalı olarak karara bağlanacaktır. “Hizmetin gereği yer değişikliği” memuru korumak için hazırlanmış bir kanundur. Oysa bu kanun ilimizde adeta ‘dikensiz gül bahçesi’ yaratmak amacıyla kullanılmaktadır. Yürütülen soruşturmalarda ve sonrasında hukukun üstünlüğü, ifade özgürlüğü, eşitlik ilkesi ve adil savunma hakkı ihlalleri yaşanıyor. Çoğunlukla net ve somut olmayan, geniş yelpazeli suçlama yumağı ile başlayan soruşturma sonucunda konu ile ilgisiz cezalar gündeme geliyor.Uygulamanın mağdurları bir yerden başka bir yere sürecin sonucunda ‘yasal olarak’ sürülüyor” diyerek, “Kişi, olay, tarih, yer farklılığı baskılama ve sürgün uygulamasının niteliğini değiştirmez. Bodrum Gündoğan Fahriye Ilıcak Endüstri Meslek Lisesinde görev yapan Ersan Karababa ile Hasan Yücel’e ve Yahşi Eğitim Uygulama Okulunda görev yapan Deniz Devrim Öztürk’e birçok usulsüz ceza verildi. Zümrüt öğretmene yaptıkları gibi onlar için de sürgünün alt yapısı oluşturulmaktadır. Yönetim erkini kontrol edebilecek gerçek tek gücün toplasal muhalefet olduğu bilincindeyiz. ‘Sürgün en ağır cezadır ailelerin bölünmesine yol açan insanlık suçudur’ bizler sürgün karşısında sessiz kalmayacağımızı öğretmenlerimizi yalnız bırakmayacağımızı ve her türlü hukuk dışı uygulamanın ve hak ihlalinin takipçisi olacağımızı bildiririz” şeklinde konuştu.