Teknede yaşayan aile Fethiye'ye demir attı
Dünyayı tekneleriyle dolaşan ve Antarktika'ya giden ilk Türk denizciler olarak tarihe adlarını yazdıran Osman Atasoy ve Sibel Karasu çifti, çocuklarının okulu için Fethiye'de tekne yaşamlarını sürdürüyor.
Denizci Osman Atasoy, “Can 6 buçuk yaşında ve okul yaşı geldi. İlkokula gitmesi gerekiyor. Yıllar önce Marmaris’te deniz kenarında bir okul görmüştük. Okul için oraya gidecektik. Fethiye’de bir arkadaşımızı görmeye geldik. Sonra okul için Marmaris’e gidecekken, arkadaşımız tam önüne demir attığımız Yunus Nadi İlkokulu’nu gösterdi. Böylece bu okul kısmet oldu. Şimdi okulun önüne demirliyoruz. Hafta sonu okullar tatil olunca koylara gidiyoruz. Can da yelken yapıyor” dedi.
“Antarktika’ya giden ilk Türk teknesi Uzaklar II oldu”
Dünya seyahatine çıktıkları zamana değinen Osman Atasoy, “İzmir, Sığacık’tan 1992 yılında o zamanki eşim Zuhal’le dünya seyahatine çıktık. Bu seyahat 5 yıl sürdü. Tam seyahatin ortasında Yeni Zelanda’da bir kızımız dünya ya geldi. Adını Deniz koyduk. Sonra Türkiye’ye döndük. O tekne müzeye gitti. Daha sonra Uzaklar II isimli teknemizi yaptık. Uzaklar II, 2002 yılında denize indi. Benim ilk seyahatte oluşan yeni hayalimde dünyanın ucu diye tabir edilen Horn Burnu’na’ gitmekti. Karadan örnek verilecek olursa, Everest Dağı gibi bir yer. Sonra Sibel’le tanıştık. Sibel de bu hayalime ortak oldu. Beraber yola çıktık. O seyahat de 4 sene sürdü. İlk olarak Horn Burnu’na gittik. Orada yeni bir hayal oluştu. Antarktika’ya gittik. Antarktika’da 1 buçuk ay geçirdik. Bu arada ilk Antarktika’ya giden ilk Türk teknesi Uzaklar II oldu. Antarktika’dayken neden burada Türk Bilim Üssü yok diye düşünmeye başladık. Dönüşte bir kampanya başlattık. Tam 2 sene bunun için çabaladık. Sonra bunu devlet kabul etti. Orda çalışmalar başladı” şeklinde konuştu.
Antarktika seyahatinin kitabını yazdı
Antarktika seyahatini kaleme aldığını söyleyen Osman Atasoy, “Bu seyahatin kitabını yazma hayalim vardı. Çünkü her seyahatin bir kitabı vardı. Bu seyahatinde kitabını yazdım. Tam 3 senemi aldı. Bu kitap bu günlerde kitapçılarda dağıtılıyor. Bu kitapta 4 senelik Antarktika seyahatini anlattık. Antarktika seyahatinden sonra, Türk bilim üssünü kabul ettirme çabalarının geniş özeti var. Kitabı severek yazdım” ifadelerini kullandı.
Karada yaşamayı hiç düşünmediğini sözlerine ekleyen Atasoy, “Ben hep teknede yaşadım. Daha önce benim 'Poyraz' diye küçük bir teknem vardı. Zamanın büyük kısmını orda geçiriyordum. Hep denizde oldum. İnsan bir deniz canlısı değil ama sanki ben kendimi biraz daha deniz canlısı gibi hissediyorum. Karada yaşamak için içimde büyük istek olmadı. Eşim Sibel de, oğlumuz Can’da seviyor” diye konuştu.