Su samurlarının son yuvası Akgöl Projesi tanıtıldı
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye tarafından yürütülen 'Türkiye'nin Canı Hibe Projesi' kapsamında Fethiye Turizm Tanıtım Eğitim Kültür ve Çevre Vakfı (FETAV), Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) Fethiye Ali Sıtkı Mefharet Koçman Meslek Yüksekokulu ve Hayvan Destek ve Eğitim Derneği (HAYED) işbirliğinde hazırlanan 'Su Samurlarının Işıklar Ülkesinde Son Yuvası Akgöl' isimli projenin açılış ve tanıtım toplantısı Devlet Su İşleri Fethiye Sosyal Tesisleri Salonu'nda gerçekleştirildi.
Proje açılış ve tanıtım etkinliğine Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Bolelli, geçen dönem Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, Fethiye Ziraat Odası Başkanı Kenan Karayiğit, HAYED Başkanı Gökçen Bayram, Fethiye Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü yetkilileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Programda ilk olarak saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşımız söylendi. Yoğun katılımla gerçekleşen organizasyonun Fethiye tarafından sahiplenilmesinin mutluluk verici olduğu ifade edildi.
Yanıklar Mahallesi’nde bulunan Akgöl’de yaşayan su samurları hakkında bilgiler aktarılan toplantıda, bu canlıların foto kapanlar ile yakalanan görüntülerine de yer verildi. Bu canlıların bölge için büyük bir öneme sahip olduğu vurgulanırken, konuşmacılar bölge ve su samurları hakkında teknik bilgiler de verdiler.
KORUNMAYA MUHTAÇ TÜRLERE DİKKAT ÇEKİLİYOR
Açılış konuşmasını yapan FETAV Yönetim Kurulu Üyesi Şemsi Toprak, “25 yıldır Fethiye’de eğitim, turizm, sağlık ve tanıtım alanlarında sürdürdüğü faaliyetlerin yanı sıra FETAV çevre konusunda da önemli çalışmalar yapmıştır. Fethiye’nin muhteşem doğasının en özel alanlarından biri olan Akgöl’de çok güzel ve özel bir projenin startını veriyoruz. Konumuz her ne kadar burada su samurları olsa da amaçlarımızdan birisi de bölgemizdeki korunmaya muhtaç türlere dikkat çekmek.Bölge insanımızı yaşadığı coğrafya ve bu coğrafyayı birlikte paylaştığımız canlılar ile ilgili bilgilendirmek ve bu konularda farkındalığı arttırmak” dedi.
AKGÖL ÖNEMLİ BİR BÖLGE
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fethiye Ali Sıtkı Mefharet Koçman Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ali Sülün konuşmasında, “Eğer insanlar tabiata saygı duyarsa, tabiat da insanlara saygı duyarak yaşanabilir bir ortam sunacaktır. Fethiye ve bölgesine insanların ilgi alanının yüksek olmasından dolayı bu kirlenmelerden nasibini almaktadır. Gerekli önlemleri almazsak, olmazsa olmazımız olan sağlığımız dahi tehdit altına girmektedir. İnsan elinin değmediği ekosistem, en iyi ekosistemdir. Bu nedenle projemizin çalışma alanı olan Akgöl, oldukça önem arz etmektedir.AhAzHazırladığımız bu çalışma Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye tarafından yürütülüp, Türkiye’nin Canı Hibe Programı kapsamında desteklenmektedir” ifadelerini kullandı.
KANALLAR KORUMA ALTINA ALINMALI
HAYED adına konuşan Çevre Gönüllüsü Ali İhsan Emre şunları söyledi;
“Yaşamımızı sürdürebilmek adına yaban hayatının korunması bizim için en önemli ve acil bir durumdur. Fethiye’miz batı ve güneyin her türlü canlılarını barındırmaktadır. Akgöl’ün yanı sıra yan tarafımızdaki ve ilerideki kanalda, ayrıca Şehit Fethi Bey Parkı ve Çalış Plajı’nda bulunan kanalda su samurlarını gözlemliyoruz. Bu alanlar da koruma altına alınmalı. Kanalların kenarlarında bulunan kamışların kesilmesi su samurlarına zarar veriyor. Ayrıca bizim atıklarımız olan azot, nitrat ve fosfat gibi atıkların da emilmesini sağlıyor. Denizimizin temiz kalması açısından da çok önemlidir. Kamışların tamamen kesilmesi yerine onların iç kısımlarının bir alet ile taranıp, temizlenmesi daha faydalı olacaktır. Hem bizler hem denizimiz hem de su samurları açısından…”
BU PROJE ÇEVRE FARKINDALIĞI OLUŞTURACAKTIR
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye Doğa Koruma Uzmanlarından Orman ve Yaban Hayatı Uzmanı Mustafa Önder Ersin, “Vakfımız yaklaşık 50 yıldır dünya ölçeğinde çevre ve doğa koruma projeleri yapan; dünyanın en büyük çevre kuruluşudur. Ülkemizde birçok proje ile ilgili mesai arkadaşlarım ile birlikte çaba harcıyoruz. Bunlardan birisi de Türkiye’nin Canı programı kapsamında, burada bulunduğumuz tür ve habitat koruma projesi özelinde Akgöl’deki su samurlarının korunması projesi. Bu projenin doğa koruma, çevre farkındalığı, nesli tehdit atındaki türlerin doğaya adaptasyonu ile ilgili gelişme sağlayacağını düşünüyorum” diye konuştu.
AKGÖL SU SAMURLARI İÇİN BİR SEMBOL
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Saatcı, “Yasin hocamız, Akgöl’de bulunan foto kapanlarda su samurlarının görüntülendiğini söyledi. Daha sonra Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın projesi çağırısı geldi. Baktık ki şartlardan birisi de üniversite olmamak… Bu yüzden Fethiye’nin ortak paydası FETAV’a başvurduk. İyi bu şehirde FETAV var. 12 gün içerisinde projeyi tamamlayıp, teslim ettik. Bu projeyi hazırlarken şunları tespit ettim. Bu benim görüşüm. Katılırsınız ya da katılmazsınız. Fethiye’de 3 grup var. Bir tanesi Fethiye’den geçinenler, biri Fethiye’de yaşayanlar, sonuncusu da Fethiye’yi yaşayanlar. Fethiye’den geçinenler bir şekilde yatırım yapıyor. Kimsenin kazancında gözümüz yok Allah daha çok versin. Fethiye ile ilgili bir şey yapalım dediğimiz zaman hiçbir şey yapılmıyor. Tesislerine bir oda veya işletmelerine artı bir şey katma derdindeler. Diğer grup Fethiye’de yaşayanlar. Ha burada yaşamışlar ha dünyanın başka yerinde… Rutin alışkanlıklarını yapıyorlar. O kadar. Bir de Fethiye’yi yaşayanlar var, onlar da sizlersiniz. Hepinize çok teşekkür ediyorum. Gönüllü olarak buraya gelip destek olmanız bizim için çok değerli. Fethiye’yi yaşayanlarla birlikte bu projeyi sürdürmek istiyoruz. Akgöl’de su samurlarını tespit ettikten sonra ortaya bir şey çıktı. Su samuru bir memeli. Besin zincirinin en üstünde yer alıyor. Bun hayvanın yaşaması için balık gerekiyor. Çevrede su samurlarının izlerini takip ettik. Burada su samuru varsa ciddi bir ekosistem var. Tek başına yaşayan bir canlı. Su samurları ve bizim için bir sembol” dedi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fethiye Meslek Yüksekokulu Çevre Koruma Teknolojileri Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Yasin İlemin, “Fethiye fauna, flora, mikrobiyoloji anlamında endemizmin en yüksek olduğu noktalardan birisi. Sadece Babadağ’da dünyanın hiçbir yerinde yetişmeyen 4 adet bitki var. Akgöl’de su samurları tespit etmemiz, bu alanda tabanda bir fauna flora olduğunun göstergesi” şeklinde konuştu.
Konuşmalar sonucunda Fethiye ve yöresinde ilk defa uygulanacak olan Doğal Hayatı Koruma Vakfı projesinin bir başlangıç olması; bu sayede çevre ve doğa bilinci yüksek kamuoyunun oluşturulmasının projesinin en büyük hedef olduğu vurgulandı.
Harika olmuş. Emeği geçen herkese teşekkürler.