SAVCI TAHLİYE İSTEDİ, MAHKEME HEYETİ UYMADI

Marmaris Yatch Marin'in sahibi ve Halikarnas Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Özkaynak'ın oğlu Demokan Özkaynak'ı öldürdüğü iddiası ile Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan The Bay Otel sahibi turizmci Burhan Ataalp'in avukatlarının yanı sıra iddia makamı da delillerin toplandığını, eylemin 25. madde kapsamında olduğunu, sanığın tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesini isterken bu istek mahkeme heyeti tarafından kabul edilmedi.

  • 3675
SAVCI TAHLİYE İSTEDİ,  MAHKEME HEYETİ UYMADI
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Marmaris Yatch Marin'in sahibi ve Halikarnas Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Bilgin Özkaynak'ın oğlu Demokan Özkaynak’ı öldürdüğü iddiası ile Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan The Bay Otel sahibi turizmci Burhan Ataalp’in avukatlarının yanı sıra iddia makamı da delillerin toplandığını, eylemin 25. madde kapsamında olduğunu, sanığın tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesini isterken; bu istek mahkeme heyeti tarafından kabul edilmedi. Turizmci Burhan Ataalp’in tutukluluğunun devamına karar verilirken; Ataalp, duruşmada; “Suçsuzum, mağdurum, tahliyemi istiyorum” dedi. Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan günün duruşması öncesi Fethiye Emniyet Müdürlüğü Polis Ekipleri, geniş güvenlik önlemleri aldı. Karar beklenen duruşma için maktul Demokan Özkaynak’ın babası Bilgin Özkaynak, geçen duruşmalarda olduğu gibi kalabalık bir grupla Fethiye Adliyesi’ne geldi. Adliye giriş ve çıkışlarında kuş uçurtulmazken; duruşmada Adli Tıp İhtisas Kurulu’na gönderilen cd’deki seslerin silah sesi olup olmadığı, kaç el ateş edilip, edilmediği şeklindeki raporun henüz gelmediği belirtilirken; sanık turizmci Burhan Ataalp’in avukatları, adli tıptan beklenen CD’deki silah seslerinin analizini özel bir şirket olan Ulusal Kriminal Büro’da analiz ettirdiklerini belirtip, mahkemeye sundular. Avukatlar, “Bu rapora göre 1-2-3-4 ve 5’inci mermilerin maktulün silahından, 7-8-11 ve 13’üncü mermilerin yine maktulün silahından çıktığını, 6-9 ve 10’uncu mermilerin müvekkilinin silahından çıktığını, 12’inci merminin ses desibelinin düşüklüğü nedeniyle maktul ya da sanığın tabancasından çıkıp çıkmadığını belirlenemediğini kaydedip, kimi önce ateş ettiği anlaşılmıştır. Bu da sanığın meşru müdafaa içinde ateş etmek zorunda kaldığını göstermiştir. Adli tıptan gelecek rapor, farklı çıkmayacaktır. Deliller toplanmıştır. Tahliyesini talep ediyoruz” dediler. Maktul Demokan Özkaynak’ın avukatları ise “Eylemin tasarlayarak kasten adam öldürme suçu kapsamında olduğunu belirtip, adli tıptan ses analiz raporlarının beklenmesini istiyoruz. Olay yerinde bir adet mermi bulunmuştur. Bu özel kurumun verdiği rapora göre 2 kovanın kim tarafından alındığının da ortaya çıkarılması gerekir” dediler. İddia makamı; delillerin toplandığını, eylemin 25’inci madde kapsamında olduğunu, tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verilmesini istedi. Maktul avukatları, suçun tasarlanarak işlendiğini, sanığın tahliyesine karar verilmesi halinde yurt dışına kaçma ihtimalinin bulunduğunu ileri sürüp, tutukluluğunun devamını istediler. Sanık Burhan Ataalp ise olayın meydana geldiği Günlüklü Koyu’nu gösteren bir proje üzerinde olayın nasıl yaşandığını bir kez daha anlatıp, bazı tanıkların bulunduğu yer ile olay yeri arasının en az 60 metre olduğunu kaydedip, “Bu tanıklar yalan söylemektedir. Olayın geçtiği yerin krokisini mahkemenize sunmak istiyorum. Suçsuzum, mağdurum, tahliyemi istiyorum” dedi. Mahkeme heyeti, iki dakikalık bir aranın ardından adli tıp raporunun beklenmesine, sanık Burhan Ataalp’in tutukluluğunun devamına ve duruşmanın temmuz ayı son haftası içerisine bırakılmasını kararlaştırdı. Duruşma sonrası adliye binasından ayrımlata olan maktulün babası Bilgin Özkaynak, gazetecilere açıklamada bulunarak; “Adli tıpın elinde silah olmazsa. Almanya’dan gelen kurum nasıl karar vermiştir. Beyfendinin silahını alacaksınız, beyfendinin silahını alacaksınız, ateş edeceksiniz ondan sonra adli tıp rapor verir. Elinde olmayan silahı patlatmadan adli tıp nasıl rapor verir? Bu uydurma bir rapordur” diyerek, “Duruşmada Cumhuriyet Savcısı’nın gülmesi de hiç hoş bir şey değildir. Çünkü burada bir ölüm vardır. Bir ailenin çocuğu öldürülmüştür. Savcı gülerekten tahliyesini istiyor. Hiç hoş bir şey değildir. Tabancalar ateş edilmeden bu özel adli tıp nasıl rapor veriyor? Silahları Almanya’ya nasıl göndermişler” diye konuştu.

Bakmadan Geçme