SARIHAN, 'BU BİZİM ÜÇÜNCÜ KURTULUŞ SAVAŞIMIZ'

TSK'nin Suriye'nin Afrin bölgesinde yürüttüğü ve 'Zeytin Dalı Harekatı' adı verilen operasyon, ikinci haftasına girdi.

  • 747

TSK’nın Türkiye’nin sınırlarını terör örgütlerinden temizlemek ve sınır güvenliğini sağlamak için yürüttüğü operasyona ülkenin dört bir tarafından destekler devam ediyor. Ak Parti Fethiye İlçe Başkanı Kadir Sarıhan, 'Zeytin Dalı Harekatı'nın 14'üncü gününde gazetecilere açıklama yaptı. Sarıhan, “Afrin harekatı TSK’nın büyük başarısı ile devam etmektedir. Bu bizim üçüncü kurtuluş savaşımız diyebiliriz. Misak-i Milli sınırlarını korumamızın şuanda şiddetli bir şekilde Afrin’de gerçekleşmekte” dedi. AK Parti Fethiye İlçe Başkanı Kadir Sarıhan, “Türkiye yaklaşık 35-40 yıldır ciddi bir terörle mücadele vermekte. Özellikle PKK terörü ekonomimizi yaklaşık 600 milyar civarında ve etkileri yansımalarıyla bakıldığı zaman 1 trilyon dolar sekteye uğratmıştır. Bu rakamla Türkiye’de binlerce kamu binası yapılabilir. Vatandaşlarımızın milli refah seviyesi yükseltilebilir. Ama özellikle başta Amerika, Avrupa Birliği hiçbir zaman bu bölgede bu coğrafyada Türkiye’nin güçlü olmasını istememiştir. Stratejik ve coğrafi açıdan Türkiye ne zaman güçlenirse, elde etmek istedikleri şeylerin kaynakların ve bizden öteye doğuya doğru sömürmek istedikleri Petrolun, doğal gazın başka milletlerin varlıklarını elde etmek için önce onları düşman etmektedirler. Bugün Suriye’de, Irak’ta, Kuveyt’te, Fas’ta, Tunus’ta Cezayir’de, Mısır’da olduğu gibi Türkiye de bugün bu planın içerisinde. Onların gözünde yem olması gereken, dağıtılması gereken bir ülke idi. 17-25 Aralık mali darbe teşebbüsü, 15 Temmuz Kalkışması bütün bunların göstergesi biz ciddi bir sınava 15 Temmuz’da başladık. Hala da ciddi bir şekilde mücadelemiz milli birlik ve beraberliğimizi sağlamak üzere tek bayrak, tek vatan, tek millet ve tek devlete korumak üzere mücadelemiz sürmektedir” dedi. Türkiye’nin Afrin’de yedi düvele karşı savaştığını ifade eden Başkan Sarıhan, “Her ne kadar bazı şeyler usulüne uygun yapılıyormuş gibi orada ki milletlere demokrasi getirmek, o halkların can güvenliğini korumak amacıyla yapılıyormuş gibi gösterilse de bunların hepsi özellikle Amerika’nın ve bazı Avrupa ülkelerinin kendi amaç ve emellerine ulaşmak için hazırlanmış senaryodur. Bunun açık ve seçik olarak herkes görüyor. Bugüne kadar Türkiye biraz büyümeye başladığı zaman büyümesin budayalım, biraz kurumaya başladığı zaman kurumasın sulayalım prensibiyle yaklaşmışlardır. Ama artık söylediğimiz gibi özellikle son 5 yıldır 2011 yılında başlayan çözüm süreci 2015 yılına kadar Doğu ve Güneydoğu bölgemizde ve daha doğusundaki ülkelerin sınır komşularımızın şikayetçi olduğu gibi veya ağabeylerinin şikayetçi olduğu gibi Türkiye açısından hiçbir sıkıntıya sokulmadılar. Fakat Türkiye bu kartı ellerinden almak üzere onlara; ‘Size her türlü sosyal yaşamdaki rahatlığı, kolaylığı sunuyoruz. Seçme ve seçilme hakkında her türlü siyaset yapmanızı sağlıyoruz’ dedi. Oradaki insanların refah seviyelerini yükseltmek için ekonomik paketlerin açıldığını biliyoruz. Fakat bu sürece karşı başkalarına karşı verilen cevaplarda bunu sabote etmeye yönelik oldu. Hem HDP tarafından siyasi kanadı hem de bölgede PKK ile iş birliği yapan güruhlar ile dış ülkelerin ajanları tarafından su istimal edildiği açık ve net olarak ortadır. Bunun üzerine Afrin harekatını başlattık. Afrin harekatı TSK’nın büyük başarısı ile devam etmektedir. Bu bizim üçüncü kurtuluş savaşımız diyebiliriz. Misak-i Milli sınırlarını korumamızın şuanda şiddetli bir şekilde Afrin’de gerçekleşmekte. Amaç burada bir ülkenin topraklarını işgal etmek değildir. Bizim amacımız sınırlarımızı kalbura çeviren terör örgütlerini bertaraf etmektir.” Diye konuştu. TSK’ya mektup yazarak Zeytin Dalı Harekatını sonlandırmasını isteyen aydınları eleştiren Sarıhan, “İyi yapılmak istenilen şeylerin karşısında mutlaka tersini düşünen bir grup vardır. Atılacak adım iyi yapılacaktır denmesine rağmen karşı gelip, sabote etmişlerdir. Yurt sathında çalışan gönüllülerin, akil insanların çok ciddi maaşlar aldığı söylenmiştir. Ama buna rağmen dünyaya gösterilmesi gereken iyi niyet gösterilmiş ve ardından çok ciddi mücadele başlamıştır. Bu mücadelenin Ak-Pak pürüzsüz olması için bunun alt yapısıydı. Bugünde yurt içinde Afrin harekatının alt yapısı hazırlanmaktaydı. Bu süreçte cılız sesler duyuluyordu. Harekatla birlikte bu sesler yükseldi. Karşı taraf ne kadar zaiyat verir ve rencide olursa o kadar içimizdeki onlara bağlı seslerin artması gayet normal. Milletimizin birlik ve beraberlik içinde olması, bayrağına ve toprağına kanına ve canına sahip çıkması bunun bir göstergesidir. Biz içerde milli şuurumuzu, birliğimizi kaybetmediğimiz sürece içeriden bu sesler gelecektir. Biz dünde olduğu gibi bugünde o sesleri lanetliyoruz” dedi.

Bakmadan Geçme