SAKLIKENT CIVIL CIVIL

Muğla ile Antalya'yı birbirinden ayıran ve eşsiz akarsuyu ile dünyanın en büyük kanyonları arasında gösterilen Saklıkent Kanyonu, şu günlerde yaşanan aşırı sıcaklar nedeniyle ziyaretçi akınına uğruyor.

  • 1982
SAKLIKENT CIVIL CIVIL
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Muğla ile Antalya'yı birbirinden ayıran ve eşsiz akarsuyu ile dünyanın en büyük kanyonları arasında gösterilen Saklıkent Kanyonu, şu günlerde yaşanan aşırı sıcaklar nedeniyle ziyaretçi akınına uğruyor. Muğla ile Antalya'yı birbirinden ayıran ve buz gibi sularıyla dünyanın en büyük kanyonları arasında gösterilen Saklıkent Kanyonu, yoğun sıcaklar ile birlikte ziyaretçi akınına uğruyor. Küçük büyük herkesin yoğun ilgi gösterdiği Saklıkent birden artan sıcaklarla birlikte iyice kalabalıklaştı. Saklıkent'e bir günde 3 bini aşkın tatilcinin giriş yaptığı öğrenildi. Avrupa ve Türkiye'nin değişik yerlerinden gelen turistler Saklıkent'te buz gibi suların içerisinde aşırı sıcak havanın etkisinden kurtulmaya çalışıyor. Mevsim normallerinin 5-6 derece üzerinde seyreden sıcaklara karşı yerli ve yabancı turistler kanyonun içerisine biran önce kendilerini atabilmek için gişe önünde uzun kuyruklar oluşturuyor. Jeep, safari ve özel turlarla Fethiye'ye 45 kilometre uzaklıktaki Saklıkent'e gelen turistler kanyona girdikten sonra kendilerini, buz gibi suların içerisine atıyor. Hava sıcaklığının 44-45 dereceyi bulduğu Fethiye'de kanyona girenler bir anda en az 15 derece daha az sıcaklıkla karşılaşıyor. Yaklaşık 27 yıldır tatilcilerin uğrak yeri olan Saklıkent dinlendiren atmosferiyle bu sıcak günlerde tatilcilerin uğrak yeri haline geldi. Hemen her yıl ortalama 300 bin kişinin ziyaret ettiği Saklıkent Kanyonu'nda buz gibi sulara giren yerli ve yabancı tatilciler kanyona giriş için konulan halata sarılarak kısa süreli de olsa azgın sularla boğuşuyor. Yer altından çıkan kaynak sularının aşırı sesiyle birbirlerine ve halatlara tutunarak buz gibi suda ilerleyenler adeta halay çekiyor görüntüsü veriyor. Kimileri, şelaleler ve buz gibi sularda fotoğraf çektirirken kimisi de kanyon içindeki çamurdan yüzlerine sürerek doğal şifa arıyor. Gizli cennet olarak nitelendirilen Saklıkent'e Karaçay üzerindeki demir çubuklar çakılarak yapılmış ahşap bir köprüden geçilerek girilirken, kayalardan fışkıran buz gibi sular sıfır noktasında azgın bir nehre dönüşüyor. Kayaların altından çıkan kaynak suları mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklara karşı adeta doğal klima vazifesi görüyor. Yemyeşil kanyona giren ziyaretçiler akan suda yürümek için birbirleri ile yarışırken sıcaktan bunalanlar buz gibi suyun içine atlayarak serinliyor. Kanyon dışından da köşklere oturup ayaklarını suya sokanlar aşırı sıcaktan korunmanın keyfini yaşıyorlar. Türkiye'nin farklı bölgelerinden, başta İngiltere olmak üzere Avrupa ülkeleri ile Rusya ve Japonya’dan gelen tatilciler, Saklıkent'te huzur bulduklarını söylüyor. İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirler ve diğer illerden Fethiye'ye gelen tatilcilerden Duygu Güzel, Cansu Türe, Şelale Yılmaz ve Gamze Ergün buz gibi suyun içerisinde ve kanyon çıkışında yaptıkları açıklamada; "Tüm yılın yorgunluğunu attık. Burada huzur bulduk. Aşırı sıcak havanın kanyon içinde etkisi yok. Su çok soğuk. İyi ki İstanbul’un sıcaklarından buraya kaçmışız" derlerken, yabancı uyruklu tatilciler ise "Burası cennet. Kanyonda sıcaklığı hissetmiyoruz" diye konuştular. Kanyonda rehberlik yapan Veli Göksan ile Özgür Şappak ise “Saklıkent Kanyonu’nda rehberlik yapıyoruz. Bu kanyon 18 km’dir. Sadece 2 km’sinde rahat gezilebilir. Eğlenceli ve maceralı bir kanyondur. Biz burada sağlık ve güvenlik amacıyla rehberlik yapıyoruz. Kanyona rehbersiz girilmemesi gerekir. Çünkü yukarıdan taşlar düşebilir. Kimse görmezse yardım götürülemez. Zaman zaman 3-4 metre yükseklikte kayalıklara halatla tırmanıyor ve iniyoruz” dediler.

Bakmadan Geçme