Sakin kentte 'pandemi' sessizliği

Türkiye’nin 17 ‘sakin kent’inden birisi olan Ula’nın Gökova Körfezi doğusundaki Akyaka, pandemi sürecinde sessizliğe büründü. Kış aylarında stresten uzak ve doğa ile iç içe yaşamın en önemli noktalarından birisi haline gelen Akyaka, huzur ve sakinlik arayanların uğrak noktası haline geldi.

Mavi yolculuğu ile ünlü Gökova Körfezi’nin doğusunda yer alan Ula’nın Akyaka Mahallesi, Uluslararası Sakin Kentler Birliği’nden 2011 yılında "sakin şehir" unvanını aldı. Yemyeşil ormanları, buz gibi Azmak Nehri, renk renk begonvillerle süslenen cumbalı evleri ile geçmişten gelen kültürün halen yaşatıldığı Akyaka, turizm ve balıkçı kenti olmanın yanında geçmişten gelen kültürün yaşatıldığı Muğla’nın ender yerleşim yerlerinden birisi. Belediye Meclis kararı ile belirlenen tek yerleşim birimi olan Akyaka’nın kapı ve pencereleri ile çatı örtmesi standart ahşap, çatı kiremitleri geleneksel sarı ve oluklu kiremit kullanılıyor. Belirlenenlerin dışında malzeme kullanımı ise yasak.

3 bin nüfuslu Akyaka, yaz aylarında özellikle hafta sonları ve bayram tatillerinde nüfusunun 25 katı misafiri ağırlıyor. 300 metre sahil şeridi bulunan Akyaka plajı, deniz suyunun temizliği ve güvenliğin simgesi olarak gösterilen Mavi Bayraklı bir plaj. Yıllardır sahilinde Mavi Bayrak dalgalanan Akyaka plajı, plajın hemen yanında yer alan Ula Belediyesi işletmesindeki okaliptüs ağaçlarının gölgesindeki ağaç evler, MUÇEV işletmesindeki çam ağaçları içindeki bungalov evler ile sakin ve huzurlu bir tatil geçirmek isteyenlerin ilk tercih ettiği yerler arasında yer alıyor.

Azmak’ta tekne turu ilgi odağı

Ağaçlar ve sazlıklar arasından süzülen Azmak Nehri, düzenlenen tekne turları ile biyolojik çeşitliğin en iyi gözlemlenebildiği yerlerden birisi. Koruma altında olması nedeniyle kara ve nehirde avlanmanın yasak olduğu Azmak Nehri’nde çok sayıda kuş türü bulunuyor. Ayrıca Akdeniz foku ve su samuru gibi deniz faunasının önemli üyeleri de Azmak içinde zaman zaman kendini gösteriyor.

Turizmde önemli bir yere sahip Akyaka Mahallesi sakinleri, geçimlerini turizm ve balıkçılık yanında yöresel ürünlerden elde ediyor. Deli Mehmet poyrazı ile yetişen sarı ve yağlı susam, Japonların geleneksel yemeği suşi için başta Japonya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerine satılıyor. Kekik, adaçayı, Muğla Ttrhanası ve bitkisel ürünlerin yer aldığı küçük ahşap stantlar da yaz aylarında olduğu kadar kış aylarında da beldeye gelen yerli ve yabancı turistlerin tercihi oluyor.