Şahidi evinde 450 yıl sonra Mesnevi okundu
Dönemin Muğla valisi Amir Çiçek'in gayretleriyle restore edilen Şhidî Evi'ni Muğla İl Müftülüğü devraldı ve çeşitli amaçlarla kullanıma açılan Şahidi evinde 450 yıl sonra ilk mesnevi sohbeti yapıldı.
Dönemin Muğla valisi Amir Çiçek’in gayretleriyle restore edilen Şâhidî Evi’ni Muğla İl Müftülüğü devraldı ve çeşitli amaçlarla kullanıma açılan Şahidi evinde 450 yıl sonra ilk mesnevi sohbeti yapıldı.
Eski Muğla evi özelliği korunarak restore edilen evin iç döşemesi de yapıldı ve 1 Kasım Perşembe akşamı, Mesnevî sohbeti ile kullanılmaya başlandı. Sohbetin başında, tele konferans sistemi ile sohbete katılan dönemin Muğla Valisi Amir Çiçek, böyle bir eserin Muğla’ya kazandırılmasından dolayı duyduğu mutluluğu ve gururu ifade ederek, sohbetin bereketli olmasını diledi.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi ve Mimarlık Fakültesi Dekanı Metinbilim Enstitüsü Derneği yöneticisi Prof. Dr. Namık Açıkgöz, Şâhidî’nin ‘Gülşen-i Tevhid’ adlı mesnevi şerhini esas alarak Mesnevi sohbetlerine başladıklarını açıkladı.
450 yıl sonra, Şâhidî külliyesinin bir bölümü olan evde tekrar Mesnevi sohbetlerinin başlaması ve sohbetlerin Şâhidî’nin Gülşen-i Tevhid adlı eseri üzerinden gerçekleştirilecek olması, Muğla’nın hafızasına sahip çıkması açısından önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Açıkgöz, Muğla Mevleviliğinin bu şehre bir şahsiyet ve nitelik kattığını ifade eti. Açıkgöz, tasavvufî zemini anlattıktan sonra, Hz. Mevlana’nın Mesnevi’sinin şerhini yapmaya geçti.
Prof. Dr. Açıkgöz, Mesnevi’nin ilk beytinin Kur’an’ın ‘Oku’ emrinin bir cevabı olarak ‘Dinle!..’ diyerek başladığını ve Farsça ‘Bişnev’ olan kelimenin B harfi ile başlamasının besmeleyi sembolize ettiğini söyledi. Mesnevi’nin ilk iki beyti üzerinde duran Açıkgöz, ‘Ney’ sembolü ile insanın ilahî âlemden ayrılış acısını yaşamaya başladığını anlattı. Tasavvufun ilahi âlemden ayrılışı bu dünya ve beka âlemine dönüş macerasını sistematize ederek insanın nefsinin arınması için 7 nefs aşamasından ve şeriat, tarikat, hakikat, marifet olmak üzere 4 kapıdan geçmesi gerektiğini, bunun için de hâl ilmi ile donanmış olması gerektiğini ifade eden Açıkgöz, Hz. Mevlana’nın da tasavvuf sürecini anlatarak insanî olgunluğu geliştirmeyi amaçladığını söyledi.
Sohbete üniversite öğrencileri, müftülük personeli ve halk katıldı. Şâhidî Câmii yanında yer alan Şâhidî evindeki Mesnevi Sohbetleri, 15 günde bir gerçekleştirilerek devam edecek. Sonraki sohbet 15 Kasım Perşembe akşamı olacak.