Sağır, 'Nişantaşı ile Seydikemer, bir tutulamaz'

Seydikemer Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Harun Sağır, Çarşamba günleri FRT TV'de yayınlanan Gerçek Gündem adlı programın konuğu oldu. Sunucu Emrullah Gök'ün sorularını samimiyetle cevaplayan Sağır, pandemi dönemindeki esnafların durumundan bahsederek 'Devletimiz, her zaman esnafımızın yanında oldu. Ancak esnaflarımıza en azından bir asgari ücret kadar destek verilmeliydi' diye konuştu.

  • 1206
Sağır, 'Nişantaşı ile Seydikemer, bir tutulamaz'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Pandemiden dolayı çekimlerine ara verilen Gerçek Gündem adlı program, tekrar FRT TV ekranlarına geri döndü. Her hafta Çarşamba günleri yayınlanan ve sunuculuğunu Emrullah Gök’ün yaptığı programın ilk konuğu, Seydikemer Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Harun Sağır oldu. Sağır, Gök’ün sorularına içtenlikle yanıtlar vererek, özellikle pandemi döneminde sıkıntı çeken esnafların durumundan bahsetti. Sağır programda, ekonomi çarkının dönmesi için esnafların, iş adamlarının, tüccarların iş yapması gerektiğini vurgulayarak “pandemiden en çok etkilenen kesim küçük ölçekteki esnaflarımız oldu” dedi. 
HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK
Seydikemer Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Harun Sağır “Bundan en çok etkilenen kesim vatandaşlarımızın yanı sıra esnaflarımız oldu. Ülkede milyonlarca esnaf var sonuçta bir ülkeyi ayakta tutan ekonomidir, aile de öyledir. Çekirdek aile olarak düşünürsek bir ailenin geliri olmalı ki hayatını devam ettirsin, mutfak masraflarını çıkarsın ya da diğer ihtiyaçlarını görebilsin sonuçta kazanması lazım, çalışarak kazanması lazım ki ailesini geçindirebilsin. O ailede öyleyse bu ülkede de öyle. Ekonomi çarkının dönmesi için esnafların, iş adamlarının, tüccarların iş yapması lazım. Dünyada para gerçeği var. Dolayısıyla bunu kazanabilmemiz için bizim bir şeyler üretip iş insanları olarak ticaret yapmamız lazım ki ülkeye vergisel anlamda katkımız olmalı. Covid-19 virüsü de tüm dünyada olduğu gibi ülkemizi de ciddi bir anlamda etkiledi. Tabi ki sağlığımız daha önemli her şeyin başı sağlık. Zor bir dönem zor bir süreç sonuçta. Bizim , özellikle esnaf ve sanatkarlar odasına üye olan esnaflarımız küçük ölçekte esnaflarımız yani günlük kazancı ile akşam evine ekmek götüren esnaflar büyük çaplı, ihracatçı, ithalatçı değiller. Dolayısıyla günü birlik olaylardan en çabuk etkilenen kesim bizim esnaflarımız. 2020’de çok ciddi manada etkilendik” diye konuştu.
BAZI YETKİLER, YERELE BIRAKILMALI
Programda, AB üyeliği sonrası faz değiştiren komşu Bulgaristan’da tüm mikro ve küçük ölçekli işletmelere 1.500 ila 5 bin Euro, orta ölçekli işletmelere ise 15 bin ila 75 bin Euro hibe desteği verilirken Türkiye’de uygulanan kira destek ve gelir kaybı destek paketlerini yeterli buluyor musunuz? sorusuna ise Sağır şöyle yanıt verdi; “Dünyada bir çok ülke kendi esnafına ciddi manada destek verdi, İngilteresi, Almanyası. Tabi biz bugün bir ingiltere gibi olamayabiliriz ya da Almanya ekonomisi gibi olamayabiliriz. Daha gelişmekte olan bir ülkeyiz. Önümüze her çeşit engeller de çıkıyor yani ekonominin gelişmesi anlamında ara ara sekteye uğruyoruz. Tabi Bulgaristan, normal bir açıdan bakarsak bizden hem nüfus olarak hem üretim olarak daha geride bir ülke. Avrupa Birliği’ne de daha yeni katıldı. Belki de Avrupa’nın desteği ile bunu sağlamış olabilirler. Sonuçta biz de bir gün Türk birliğini kuramazsak dünyada ki; Türk devletleri olarak, bütün Türk devletleri sıkıntı çekmeye devam ederiz. Avrupa kendi bir birlik kuruyor, kendi içinde olana olmayana yardım ediyor yada bir fon oluşturuyorlar. Onlarla ülkeleri destekliyorlar. Türkiye Cumhuriyetleri’nin bir arada olduğu bir birlik olsa herkes birbirlerine destek olsa işte kimi ülkede petrol var, kimi ülkede yer altı zenginliği var ,diğerinin de aklı çok çalışıyor, zeki ama elinde kaynak yok. Bunların hepsini bir araya getirsek aslında bu bütün Türk devletlerin zenginleşmesine katkı sağlayacak bir olay. Tabi bizim ülkemizde de destekler verildi ama çok küçük rakamlar. Biz şunu beklerdik. Esnaflar olarak en azından bir asgari ücret, kapatılan esnaflara verilmeliydi. Şöyle düşünün adamın hiçbir geliri yok bir tane kafeteryası var ya da kıraathanesi var. Burayı dedik ki "kapatıyorsun kardeşim", adam kapattı. 15 gün sonra elektrik faturası geldi, daha sonra su faturası geldi, işte ne bileyim belediyeden çevre temizlik vergisi geldi, evinin tüpü bitti. En azından asgari ücret verilmeliydi. Şimdi biz bu adama diyoruz ki "Tüm Toplumun sağlığını etkiliyor. Toplumun sağlığını güvence altına almak için sizi kapatıyoruz". Adam kapattı ama işte almadan vermek bir Allah’a mahsus yani yıllarca esnaf devlete vergi veriyor. 5000 kişi çalıştıran Holding'ten 5000 tane esnaf daha çok vergi veriyordur. Dolaylı olarak bir sürü vergi veriyoruz. Yıllarca esnafımız devletin yanında yani belki bu yüzyılda bizim bir daha ömrümüzde böyle bir sağlık vakasıyla karşılacağız ya da karşılaşmayacağız esnaflar olarak. Yani adam 40 sene, 30 sene,20 sene devletine  vergi vermiş katkıda bulunmuş. Bir defa bu virüs belası başına gelmiş yani bir defa da olsa devletini yanında görmek istiyor. Biz yıllarca esnaflar olarak vergi veriyorsak bu zor zamanda da devletin bizim yanımızda olması gerekiyor diye esnaflarımız serzenişte bulunuyorlar. Tamam, kapatma kararı aldık ama bunun çözümünü bu insanların ne yiyeceğini ne içeceğini de hesaplamamız gerekiyor.  Vergiler ertelendi zaten adam 3 aydır kapalı neyin vergisi çalışmadı, fiş kesmedi, fatura kesmedi. Verginin ertelenme işi biraz komik oldu zaten adamın iş yeri kapalı çalışmayan yerin vergisi mi olur neyi erteliyoruz. Şu anda bizim özellikle iş yeri kapatılan kafetarya, kıraathane, cafe tarzı çalışan iş yerlerimizin sahipleri yevmiyeyle işe gidiyorlar başka işe gidiyorlar. Diyorsun ki iş yerini kapatacaksın. Kapatayım ama personele nasıl maaş vereceğim ben? Çıkarmam lazım onu da çıkaramazsın diyorsun çok garip bir durum var. İş verene de yazık, işçiye de yazık. Şöyle bir şeyler yayınlandı; İç İşler bakanlığı genelgesi online servis yapan yerlerin Cumartesi-Pazar ve hafta içleri atıyorum gece 12’ye kadar ya da sabaha kadar açık kalmasıyla ilgili. Bu markettir, yiyecek içecek sektörüdür. Bu nasıl bir genelgedir yani nasıl iç işler bakanlığına gitmiştir önüne konulmuştur, bunu götürenleri merak ediyorum dedim. Bunu hazırlayanlar, ömründe hiç vergi vermiş mi, bir personel çalıştırmış mı, bir başkasına ekmek vermiş mi ? Yoksa sadece masanın başında oturup ay sonu devletten maaşını mı almış? O maaş bizim esnafımızın dişinden tırnağından, çoluğunun çocuğunun rızkından ayırıp devlete ödediği vergiden geliyor. Online yemek servisi, online alışveriş ne demek yani dünya çapında ya da zincir mağazalar, büyük şirketlere yarar bir genelge. En azından şöyle olmalı; bazı yetkiler, illere göre Valiliklere ya da Kaymakamlıklara bırakılabilmeli. Sen Nişantaşı ile Seydikemeri bir mi tutuyorsun yani aynı genelge hem Nişantaşı’na, Beşiktaş’a hem de Seydikemere uyar mı? Bence Valiliklere, İlçelere, Kaymakamlıklara bazı yetkiler bırakılmalı” 
DESTEK PAKETLERİ BELİRLENDİ
Esnaflara verilecek destek paketine de açıklama getiren Başkan Sağır “Bu destek paketleri Kira-Gelir kaybı açısından 1000 TL , kira desteği açısından 750 TL üst sınır olarak belirlendi. Bizim Seydikemer’deki esnafımız İstanbulda ki, Ankara’nın göbeğindeki marketçi gibi, berberi gibi, terzi gibi, çayocağı gibi, köfteci gibi para kazanmıyor. Bizim esnafımız dişinden tırnağından kazıya kazıya para kazanıyor” diye konuştu.
80 ESNAF KEPENK KAPATTI
Pandemiden dolayı kepenk kapatan esnaf sayılarını açıklayan Seydikemer Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Harun Sağır “Bizim Seydikemer ilçemiz henüz gelişmekte olan bir ilçe. Yıllara göre baktığımız zaman iş yeri açılma sayısı kapanma sayısına göre yüksek. Kapanan iş yeri 80 ise açılan iş yeri 120. Açılan iş yeri daha çok. Bu pandemi dönemi olmasaydı ben iş yeri açılma sayısı olarak biraz daha fazla olacağını düşünüyordum. Çünkü biz 2014 Mart ayında odayı kurarken 849 esnafımız vardı. Şu anda 1400 yani 7 yıl diyelim yaklaşık 7 yıl içerisinde yüzde 50’nin üzerinde esnaf sayısı artışı var, daha çok büyüyebilirdi, biraz daha küçüldü. İnşallah bu virüs geçer. Sonuçta bir ilçede iş yeri açılıyor olması o ilçedeki ekonomik hareketliliğin bir göstergesi. Yoksa insanlar oraya akın etmez yani bir ekonomik haraketlilik varsa arz talepden dolayı iş yerleri açılır. İlçemizin  gelişmesi için kayıt dışı çalışanları ikili görüşmelerle kayıt içine aldık. Bunlar da esnaf sayısının artmasında çok büyük etken oldu. Duyarlılığından ötürü bu esnaflarımıza teşekkür ediyorum. İlçemizde kayıt dışı mücadeleyi yaptırım anlamında değil ama gönüllü olarak gerçekten çok iyi başardık” dedi.
ESNAFIMIZA SAHİP ÇIKALIM
Alışverişlerde vatandaşların yerel işletmeleri tercih etmeleri yönünde de açıklamalarda bulunan Başkan Sağır, oda çalışmalarından da bahsetti. Sağır “ “Personeliniz çok iyiyse sizin işletmeniz çok iyidir. Tek başına sizin çok iyi olmanız hiç bir şey ifade etmiyor, çalışma arkadaşlarınızın da çok iyi olması lazım iyi bir uyum içerisinde olmalısınız ki bulunduğunuz bu kurumdur işletmedir başarılı olsun Ben burdan personel arkadaşlarıma teşekkür ediyorum sizlerde odamıza zaman zaman misafir oluyorsunuz uğruyorsunuz sağolun ben de bir başkanlık havası olmadığı için ben onlarla arkadaş gibiyim aile gibiyiz. Bir aile gibi çalışıyoruz tabi ki onların iyi çalışması esnaflarımıza iyi davranmaları iyi diyalog içerisinde olmaları  bizi başarılı kılıyor orda hizmeti veren tek başına ben değilim. Bizim bir yönetim kurulumuz var sonuçta, ben yönetim kurulunu temsil ediyorum, oradaki arkadaşlarımı temsil ediyorum. Ordaki personelin, odanın işleyişini iş ve işlemlerini sevkinin başındaki kişiyim. Dümendeki kişiyim dolayısıyla, mürettebat iyi çalışmasa gemi batar ya da rotadan çıkar ben hepsine gerçekten teşekkür ediyorum. Odamızda esnafımızın nerdeyse yüzde 50’si basit usül vergi mükellefi bin 400 esnafımız var. 700 basit usül vergi mükellefi esnafımızın muhasebesini biz kendi odamızda tutuyoruz. Bu gerçekten üye sayısına göre çok büyük bir oran. Onların başarılı olması, onların güler yüzlü olması işte esnaflarımıza iyi davranmaları bizi başarılı kılıyor. Biz orada bir bütünüz. Bir başarı varsa bu hepimizin başarısı. Alışverişlerin yerel esnaflarımızdan yapılması yönünde çalışmalar başlattık. Cumhurbaşkanımızın bir sözü vardı "Ben lafa değil icraata bakarım" diye bende icraata bakıyorum lafa bakmıyorum. Kurumlar olarak odalar demiyorum, odalar ve resmi kurumlar olarak diyoruz ki esnafımıza sahip çıkalım peki alışverişini İzmir’de ki bir firmadan mı yapıyorsun Seydikemerden mi yapıyorsun? Her ilçenin tüm kurumları ilçeden alışveriş yapsa biz bize yeteriz. Bütün alışverişlerimizi oda olarak kendi esnafımızdan yapıyoruz. Bizim esnafımızda yoksa Seydikemer’de olan Ticari odası üyesi esnaflarımızdan yapıyoruz. Kesinlikle zincir mağazadan alışveriş yapmıyoruz” diye konuştu.
 

Bakmadan Geçme