'Plansızlık' sorunu görüşüldü
Fethiye Emlakçılar Derneği Başkanı Serdar Oğuz'un organizesinde ve başkanlığında gerçekleşen sektör değerlendirme toplantısının dördüncüsü düzenlendi.
Coldwell Banker Loft Fethiye kuruluşu sahibi İnşaat Mühendisi Fatih Günaydın’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda; imar planları, çevreye, doğaya ve tarihsel dokuya uygun olmayan çirkin yapılaşma, bölgedeki emlak taleplerin artması ve fiyatların yükselmesi, tarım arazilerindeki yapılaşma, emlak sektörünün durumu konuları değerlendirildi.
“Tarım arazilerini satın alan kişilere tarımsal üretim yapma şartı getirilsin”
Sektör değerlendirme toplantıları ile ilgili bilgilendirmede bulunan Fethiye Emlakçılar Derneği Başkanı Serdar Oğuz “Öncelikle Fatih Beye nazik davetlerinden dolayı çok teşekkür ediyorum. Bu gün dördüncüsünü yaptığımız sektör buluşmasında toplantıya katılan arkadaşlarımızın fikirlerini alacağız. Sektör’deki fiyat artışları, depremin etkileri, pandemi dönemi ve sonrası ile enflasyon artışlarının etkileri, yabancılara yapılan satışların etkileri, bölgesel olarak yaşanan etkiler, dünyadaki ekonomik gelişmeler ve Amerika’da ki faiz artışları ile bazı bankaların iflas etmesi, Avrupa ve İngiltere’deki faiz artışları sonucunda dünyada yaşanan bu gelişmelerin etkileri, dünyada ekonomin küçülmeye doğru gidişinin etkilerini görüşeceğiz. Toplantımızda sektör içersinde uzun yıllar hizmet eden arkadaşlarımızın fikirlerini alacağız” dedi. Plansızlık sorununun mutlaka çözülmesi gerektiğini ifade eden Serdar Oğuz “şehirlerdeki tarihi doku her geçen gün yok oluyor. Modern ülkelerde bir eski şehir var, tarihi dokuya ve yapılaşmaya dokunulmayan ve koruma altına alınan bir kent var ve bunun yanına veya belirli bir uzaklığa kurulan yeni bir modern şehir var. Biz de ise tarihi doku her geçen gün yok oluyor ve yerine yeni binalar yapılıyor. Kültür mirasımızı ve eskiyi korumamız gerekiyor. Bu konuda yerel yönetimlere çok iş düşüyor. Yerel yönetimler eski şehir kültürünü yaşatmalı ve tarihi yapılaşmayı koruma altına alarak merkezi hükümete de bu şekilde iletmesi gerekiyor. Ne yazık ki bazen tam tersi kararların alındığı üzülerek görüyoruz. Tüm bu sorunların kaynağını plansızlık olarak görmekteyim. Plansızlığın bir eseri de; tarımsal arazilerin yapılaşmasıdır. Ne yazık ki tarım arazileri yerleşmek ve konut sorununu çözmek amacıyla satın alınmaktadır. Bu konuya bir kez daha dikkat çekmek istiyorum. Tarım arazileri çok önemli, bu konuda tüm yetkililere şu mesajı vermek istiyorum. Tarım arazilerini satın alan kişilere tarımsal üretim yapma şartı mutlaka getirilsin. Toplantılarımız devam edecektir. Fethiyeli emlakçılar olarak merkezi hükümete ve yerel yönetimlere mesaj vermeye devam edeceğiz” dedi.
“İnsanlar bu düşünceleri yorumlayarak yatırımlarını gerçekleştirecektir”
Toplantıya ev sahipliği yapan Coldwell Banker Loft Fethiye kuruluşu sahibi İnşaat Mühendisi Fatih Günaydın konuşmasında “öncelikle bu toplantıya katılan herkese çok teşekkür ediyorum. Sektörde faaliyet gösteren arkadaşlarımızla birlikte olmaktan dolayı mutluluk duyuyoruz. İnşaat mühendisiyim. Bu bölgede aktif olarak uzmanlık alanımız olan villa inşaatlarımızı Efeoğlu İnşaat firması bünyesinde sürdürmekteyim ve kurumsal markamız Coldwell Banker Loft olarak gayrimenkul noktasında da bir çok alanda hizmet vermekteyiz. İşyerimizde 16 kişilik gayrimenkul kadromuz var. Muğla’nın genelinde emlakçılık ve gayrimenkul sektöründe aktif olarak aracılık yapmaktayız. Toplantımızda sektörün ileri gelmiş kişileri ile birlikte değerlendirmelerde bulunup emlakçılık sektörünü nereye taşımak istiyoruz sorusuna cevap vereceğiz ve emlakçılık sektöründeki konuları değerlendireceğiz. Biz hem Ankara merkezli bir firma olduğumuz için hem Ankara’da hem de Muğla’da gayrimenkul sektöründe çalışmaktayız. Bunlardan birisi Coldwell Banker Loft-1 Ankara ve Coldwell Banker Loft-2 Fethiye’de ofislerimiz var. Dolaysıyla biz her iki bölgenin de nabzını ölçebiliyoruz. Bir Ankara yatırımcısı ve Ankara’da yaşayan insanın tavrı ile bir Muğla ve Fethiye bölgesi insanının taleplerini, beklentilerini ve tercihlerini biliyoruz. Gördüğümüz kadarıyla son iki ve üç yıldır; Ankara ve çevresinden bu bölgeye ciddi bir yatırım söz konusu olmaktadır. Pandemi dönemi ve sonrası ile yaşanan döviz kurları ve ekonomik gelişmeler ile deprem riski nedeniyle yatırımların yönü değişti. Ekonomik gücü olan insanlar artık bir bina ve daireden ziyade rahat bir yaşam alanı oluşturabilecek konutlara doğru yatırım yapmaya başladılar. Seçim süreci ve sonrasında ise bu yatırım alanları daha da netleşecek. Biz seçim sonrasında da bu bölgeye olan yatırımların artacağına ve fiyatların da yükseleceğine inanıyoruz. Tabi ki düşünceler de farklı farklı olacaktır. İnsanlar bu düşünceleri yorumlayarak yatırımlarını gerçekleştirecektir. Biz bunların tamamını değerlendireceğimiz bir ortam oluşmasını istiyoruz ki; bizlerde kendi yatırımcılarımızı ve yatırımlarımızı doğru yönlendirmek noktasında bu istişareler ile hareket alalım istiyoruz. Bizim genel anlamda piyasa değerlendirmemiz bu şekildedir. Emlak piyasasında daha profesyonel adımların atılması için bu değerlendirmelerin yapılması gerekiyor” dedi. Toplantıya katılımdan dolayı teşekkür eden Fatih Günaydın “Doğru işlerin yapılması için doğru yöntemler ve doğru bir ekibin olması gerektiğini görüyorum. Meslek hayatım ve gördüğüm eğitim boyunca da bunu hissettim. Ben kendi mesleğimde bu işi doğru bir ekiple yaptığımı düşünüyorum. Ekip arkadaşlarıma da bu değerlendirme toplantısında ayrıca teşekkür etmek istiyorum” dedi.
“Köylerdeki yerleşik alanlara talepler artmakta”
Fethiye’nin tanınmış emlakçılarından ve sektörde 35 yıldır hizmet eden Merkez Emlak firması sahibi belediye meclis üyesi Veli Pabuşçu’da açıklamasında “emlak sektörü değerlendirme toplantısına davet edildiğim için teşekkür ediyorum. Toplantıya ev sahipliği yapan genç, başarılı ve gelecek vaat eden Fatih kardeşime de çok teşekkür ediyorum. Bildiğiniz gibi Fethiye bir deprem bölgesi ve 1957 yılında büyük bir deprem yaşamış bir yer. Daha önceleri de bu bölgede büyük depremler yaşandı. Bildiğiniz gibi 11 ilimizi etkileyen büyük bir deprem felaketi yaşadık. Aynı zamanda büyük şehir belediyesi meclis üyesiyim. 11 ilde yıkıma sebep olan deprem felaketi yaşanmadan önce Büyük Şehir Belediyesi bu bölgede bir deprem uzmanı hocamız ile birlikte jeolojik etüt çalışmaları yapmaktaydı. Bu sürerken 11 ilimizde yıkıma sebep olan deprem felaketi gerçekleşti. Sonuçta çalışmalarını bitirdi. Nerede zemin iyileştirmesi gerekiyor, nerede fore kazıkları gerekiyor ve kat adetleri gibi konularda gerekli çalışmalar tamamlandı. Fethiye’de böyle bir çalışmanın olması gerekiyordu. Emlakçılık sektörümüzü yakından ilgilendiren ve deprem nedeniyle talebi artan demir, çimento gibi inşaat malzemelerindeki fiyat artışları, arz ve talepten dolayı olacaktır. Bunun yanında; Fethiye bölgesinde de yakın zamanda arsa üretilmediği için de arsaların da marjinal değeri yüksek olduğundan dolayı fiyatlar yükselmektedir. Şu anda Fethiye’de emlak piyasasına baktığımızda 15 yıllık bir binada 2+1 dediğimiz konutların satın almaya kalktığınızda 2 milyon 500 bin’den başlamaktadır. Bu fiyatlardan daha aşağıda yer pek bulamıyorsunuz. Yeni sıfır daireler keza çok daha yüksek. Geçtiğimiz günlerde Şehircilik ve İklim Bakanlığından araştırma yapmak üzere bir heyet geldi. Bilemiyoruz; mevcut imar konut parsellerine ekleme yapılıp, yapılmayacağı hakkında net bir bilgi gelmedi. Ben bir ekleme yapılacağını sezdim. Tabi ki bekleyeceğiz. Bu bölgede tarım görüşü de çok önemli. Tarım arazilerinin durumu da çok önemli ve pandemiden sonra tarımın önemi de çok arttı. Gelen müşterilerinin büyük çoğunluğu kırsal bölgelerde tarlalarda ve tarım arazilerindeki parsellerin peşinde. En fazla satılan parsellerde köylerdeki yerleşik alanlara yakın yerlerde satılan parseller olmaktadır. Çünkü bu yerlerde belirli bir metre kareye kadar bağımsız bölümler yapabilme hakkı var. Bunların fiyatları da yükseldi ama şehir içindeki parsellerle karşılaştırıldığında daha ucuz oluyor. Talepler bu yöne doğru çok fazla bir şekilde artmakta ve özellikle bu bölgede tarım arazilerinin fiyatları da katlamaya başladı. Fethiye ve Seydikemer bölgesine taleplerin daha da artacağını düşünmekteyim, fiyatların geri düşmesini ben şahsen beklemiyorum. Eskiden kış sezonunda daha ucuz olurdu şeklindeki beklentiler diye bir şey de kalmadı. Düşeceğini de zannetmiyorum” dedi.
“Rusların kiralama oranı düştü. Yabancı satışı azaldı”
Yabancıların mülk edinmesi ve kiralaması ile ilgili açıklama da bulunan Veli Pabuşçu “Seferberlikten dolayı Rusların bölgemize gelmesi ile kiralama fiyatları çok arttı. Şu anda bu süreç durdu. Bu konuyla ilgili galiba önlemler alındı. Rusların oturma ruhsatları ile ilgili önlemler alındı. Rusların kiralama oranı düştü. Eski kiracılar burada devam ediyor. Yeni kiralama yapmak isteyenler oturma izni alamıyor. Ancak en az 75 bin dolar değerinde bir yer satın alabilirse oturma ruhsatı alabiliyor. 450 bin dolar ve üstü bir yer satın alırlarsa da vatandaşlık hakları doğuyor. Şu anda yabancıların eskisi gibi bu bölge de yoğun bir şekilde emlak talebi yok. Azalma var” dedi.
“Rızayı taksim şeklinde kâğıt üzerinde parsellendiriliyor”
Tarım arazilerinin konut yapmak amacıyla satın alındığını ifade eden Pabuşçu “Bir tarım arazisi bir harita mühendisine rızayı taksim şeklinde kâğıt üzerinde parsellendiriliyor. İçinde hissedarları oluyor, bölüşüyorlar. Bu bölüştükleri hisselere maalesef kaçak binalar yapılıyor. Belediye dikkat ederseniz kaçak binaları epey bir şekilde yıktı. Fethiye belediyesi kaçak binaları yıkmaya devam edecek. Kaçağı iyice ayyuka çıkaran vatandaşlarımız oldu. Bu durumda da belediye kayıtsız kalamazdı. Bir kısım binalarda yıkılacak. Kaçaklar önlenemiyor. Gidiyorsunuz tutanak tutuyorsunuz. Yasalar zaten elinizi, kolunuzu bağlıyor. Arkasından yazışmalar ve evraklar derken vatandaş binasını bitirmiş oluyor. Daha sonra bitmiş binaya yıkım kararı alıyorsunuz. Yıkma süreci uzun sürüyor. Maalesef hükümette sürekli imar barışı çıkardığı için vatandaşın beklentisi çok fazla oluyor. Nasılsa yine imar barışı çıkacak düşüncesi doğuyor. Zaten deprem olmadan önce yeni bir imar barışı gündemdeydi. Deprem olunca buna cesaret edilemedi. Bu yüzden 2017 yılından sonra yapılan binalar maalesef; o imar barışından yararlanamadılar. Yarı bir imar barışı gibi 2022 yılı öncesinden yapılan kaçak binalara elektrik ve su bağlama hakkı verildi. Daha öncesinde 2004 yılı öncesi için geçerli idi. Bunu 2022 yılı öncesine çektiler. Depremde gördük yaşanan faciayı. Deprem şartlarına ve jeoloji raporlarına göre mutlaka yapı stokumuzu yenilememiz gerekiyor.
“Bazı bölgelerin 18 madde uygulamasını tamamladı”
Bir konuya da değinmek istiyorum; bildiğiniz gibi Fethiye’mizde 18 madde uygulaması var. Örneğin bu uygulama Üzümlü’ de, Karaçulha ’da ve değişik yerlerde var. Bunlarla ilgili Fethiye Belediyesi bazı bölgelerin 18 madde uygulamasını tamamladı. Biten yerlerde tapularını alanlar ve inşaatlarına başlayanlar oldu. Üzümlü’ de 245 No’lu bölgede 18 madde uygulaması bitmişken ve tapularını alıp inşaatlarına başlanacakken; bir kişinin dava açma sonucunda iptal oldu ve tekrar 18 madde uygulaması düzenlendi. Yakın bir zaman içinde askıya çıkacak. Bu bölge de bitmek üzere Karaçulha’da da birleştirilen bölgeler var. Onların DSİ ve Milli Emlak ile olan işlemleri bitmek üzere. Belediyede bunları yoğun bir şekilde bitirmek üzere mesai harcıyor. İnşallah onlarda biter ve planlı alanlarda vatandaşlar inşaatlarına başlayabilirler” dedi.
“Bazı il ve ilçelerde bunlar aşıldı. Bazı yerlerde ise aşılamıyor”
Emlakçı Ertan Toydemir’de açıklamasında “devamlı olarak problemlerden bahsediyoruz. Bazı vatandaşların yapmış olduğu yanlışlardan bahsediyoruz ama vatandaşların da taleplerini göz önüne almak lazım. Büyük bir deprem felaketi yaşadık. İstanbul’da büyük bir deprem bekleniyor. İnsanların Anadolu’ya doğru gelmesini istiyoruz. İster deprem riski olsun isterse covid ve hastalık olsun insanlar korkularından dolayı göç ediyorlar. Burası da en çok göç alan bir bölge ama burada da bir şekilde çözüm bulunması lazım. İmarın, belediyenin, büyük şehrin, çevre korumanın bunların bir çözüm bulması lazım ki; insanlar kaçak yapılaşmaya yönelmesin. Mesela 11.07.2021 de çıkan bir yönerge ve kanun var. Yerleşik alanlar 300 metrekareye çıkarılsın dendi. Sıkıntılardan dolayı nasıl bir sıkıntıysa bazı şeyler aşılamıyor. Bazı il ve ilçelerde bunlar aşıldı. Bazı yerlerde ise aşılamıyor” dedi.
“Eskiden Türkiye’de arsa ofisi denilen bir kurum vardı”
Fethiye’nin tanınmış harita mühendislerinden Feridun Ülgen’da açıklamasında “Fethiye Emlakçılar Derneğinin düzenlemiş olduğu toplantıya davet edildim. Teşekkür ediyorum. Başarılar diliyorum. Harita mühendisiyim ve 35 yıldan fazla bir süredir; bu mesleği devam ettiriyorum. Bizim mesleğimiz ile gayrimenkul ilişkileri çok yakın. İmar konuları bizim mesleğimizin temelinde yatıyor. Fethiye’de şöyle bir avantaj ve dezavantaj var. 1987 yılında özel Çevre Koruma bölgesi ilan edilmesiyle Fethiye’de yoğun ve yüksek katlı yapılaşma bir anlamda önlenmiş oldu. Yatay mimariye yönelik 2 kat ve maksimum 3 katlı bina yapılması ile Fethiye’nin deprem bölgesi olması açısından olumlu bir yaklaşımdır. Ancak son yıllarda bu bölgeye olan çok yoğun bir talep ve aşırı kontrolsüz bir göç bir anda bunu tersine çevirdi. Bir tek yerel yönetimleri eleştirirsek yanlış olur bu devletin ve yönetimlerin hep birlikte; doğal olarak imar planlarını sosyal, demografik ve ekonomik yapıya uygun olarak üretmesi gerekirdi. Bunlar olmadığından ve imarlı arsa üretimi de yeterli olmadığından dolayı bunları yaşamaktayız. Mecburiyetten demeyelim ama bu kadar çok yoğun bir göçten dolayı tarım alanlarına ruhsatsız yapılaşma durumu her geçen gün artmaktadır. Eskiden Türkiye’de arsa ofisi denilen bir kurum vardı. Burada arsa stoku vardı ve çok sıkışık dönemlerde stoktaki arsaları piyasaya sürerek çözüm sunulmaktaydı. Ne yazık ki; bu şimdi ortadan kalktı. Milli emlak, Toki kısmen bunu yapmaya çalışıyor ama bazı bölgelerde yetersiz kalıyor. Benim demek istediğim uygun yerde arsa üretimini yasal bir yapıya oturtmamız gerekiyor. Seçim süreci bittikten sonra iktidara gelecek olan yeni hükümet; bu durumu düzelteceğini umuyorum” dedi.
“Bu bölgedeki fiyatlar yurt dışını geçti”
Keyholders İnternational Property Grup kuruluşunun sahibi Gürol Gürses’de açıklamasında “Türkiye’de ve 4 ülkede gayrimenkul satışı yapmaktayız. Türkiye’de zamanımın çoğunu Fethiye’de geçirmekteyim. Uzun yıllar önce Fethiye’ye yerleşen ve bu bölgeyi bilen bir kişi olarak Fethiye her geçen gün değişen bir bölge olmaktadır. Özellikle pandemiden sonra Fethiye’nin yurt içinden ve dışından aldığı aşırı göçten dolayı fiyatlar aşırı bir şekilde arttı. İstanbul’dan ve diğer büyük şehirlerden buraya gelen insanlar İngiltere’de satılan gayrimenkullerden çok daha fazlasını ödeyerek Fethiye’den mülk edindiler. Yeterince arsa olmaması ve burada tabi ki deprem riskinden dolayı yatay mimari mecburi; bunun akabinde de olmayacak çok yüksek rakamlarla araziler ve 2. el gayrimenkuller piyasaya girdi. Bizim İngiltere, Rusya ve İspanya’da bu işi yapan bir kişi olarak karşılaştırma yaptığımda Fethiye, Kalkan ve Kaş gibi güney sahillerimizde ki rakamları baz aldığımızda yurt dışında enflasyon ve ekonomik gelişmelerden dolayı %10 civarında bir artış yaşanırken bu bölgede artışlar %150’ye vurdu. Neden diye düşünürsek aşırı göç sonucunda; plansızlık ve kaçak yapılaşma, arsa üretilmemesi gibi sıkıntılardan dolayı fiyatlar çok yükseldi diyebiliriz. Ne yazık ki; çevreye, tarihi kültüre ve doğaya uygun olmayan çok çirkin bir yapılaşma mevcut. Bu bölgeye uygun çok özel bir imar planı yapılması lazım. Ben duyuyorum bazı kaçak binaların satışı ile ilgili de yapılan şikayetler neticesinde bazı emlakçılar da adli davalara karışmakta. Bu bölgede emlakçılık yapmakta aslında hukuki açıdan bir risk taşımaktadır, diyebiliriz. Bu bölgeye uygun bir planlamanın yapılması gerekiyor” dedi.