Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı: 'Başka faillerin olduğu kanaatindeyiz'
Muğla'da geçtiğimiz ay varil içinde yakılarak öldürülüp üzerine beton dökülen Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, 'Başka faillerin olduğu kanaatindeyiz' dedi.
Muğla’da geçtiğimiz ay varil içinde yakılarak öldürülüp üzerine beton dökülen Pınar Gültekin’in ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, “Başka faillerin olduğu kanaatindeyiz” dedi.
Avukat Rezan Epözdemir, olaya yardım eden başka faillerin olduğu yönünde kanaatlerinin bulunduğunu belirterek, şüphelinin ‘canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürme’ suçuna ‘tasarlayarak öldürme’ suçunun da ilave edilmesini talep ettiklerini söyledi. Avukat Epözdemir adliye çıkışı yaptığı açıklamada, “Yardım eden, yani müşterek fail düzeyinde mutlaka başkaca faillerin de olaya ilişkin olduğu kanaatindeyiz. Ailede bununla ilgili makus şüpheleri barındırıyor. Olay öncesi ve olay sonrasında şüpheli ve müştekinin telefonları, HTS baz sinyal kayıtları, görüştüğü kişilerin tespiti ve soruşturmaya konu kişilerin ifadesinin alınması, olay yerindeki kamera kayıtlarının celbi, kamera kayıtlarının celbinden sonra bu konuda bilirkişi raporunun tanzim edilmesi, taraflara ait bütün kan, kıl, numune, varil üzerindeki parmak izleri dahil biyolojik gerekli incelemelerin yapılmasını talep etmiştik. Olaydan sonra adı geçen, kamuoyuna adı yansıyan Nazlı, Ceren gibi isimlerin ikinci defa ifadelerinin alınmasını talep etmiştik. Ceren’in ifadesini kolluk telefon ile almış. Ceza muhakemesinde böyle bir usul ve yöntem de yok. Dolayısı ile bunların ifadelerinin alınmasını talep etmiştik. Biz mutlaka ve mutlaka başkaca faillerin olduğunu düşünüyoruz. Ceren ve Nazlı’nın ikinci ifadeleri alınmış. Henüz otopsi raporu tanzim edilmemiş. Otopsi raporu önce İzmir’e gidecek, İzmir’de biyolojik incelemeler yapılacak. Ölümün zamanı ve sebebi bu şekilde orada tespit edilmiş olacak. Kamera kayıtları ile ilgili kayıtlar yapılıp tanzim ediliyor. HTS analiz raporları da tanzim ediliyor. Dosyada kısıtlama kararı var, biz bunu destekliyoruz ama kısıtlama kararının da istisnası var. Ceza Muhakemesi Kanunu 234’üncü maddesi müştekinin haklarını atıf yapmış. CMK 153’e atıf yapmış. Ceza Muhakemesi’nin 153’üncü maddesinin 3’üncü fıkrası diyor ki, ‘Şüpheli iadeleri, müşteki ifadesi, taraf vekilinin hazır bulunduğu tutanaklar ve bilirkişi raporları taraflara verilir’ diyor. Bu kapsamda biz HTS analiz raporlarını, kamera kayıtlarına ilişkin bilirkişi incelemesi varsa raporu, adli top raporunu, biyolojik incelemelerini, parmak izi incelemelerine ilişkin bilirkişi raporlarını, varsa gelmişse otopsi raporunu ve şüphelinin olayı tamamen inkar ettiği 20 Temmuz tarihli jandarmada alınan beyanını istedik. Savcılık beyanı bizde var, 4 sayfa, ki bize göre orada ak sakallı dedenin eksik olduğu bir hikaye ezberletilmiş, kurgulanmış, cezayı minimize etmeye yönelik bir kerameti kendiliğinden menkul bir ifade var ortada. Biz bir gün önce kollukta alınan ifadeyi de istedik. Bu kapsamda bu haksız tahrik meselesi kadına şiddet ve kadın cinayetlerinde çok ciddi bir yargısal paradoks. Burada da şüphelinin bundan faydalanmaya yönelik beyanları var. ‘Efendim bana tehdit mesajları çekiyordu, benden menfaat temin talebi vardı’ diyor ifadesinde. Fakat mesaj yok, sildim diyor. Yani siz böylesine bir süreçte bu kadar planlayıp programlamışken, yani telefon kartını bile olay yerinden uzak bir yere bırakmış iken, ‘Bana bıçak çekti. Kolumu çizdi. Bir yumruk attım yere düştü. Kan geldi. Bir yumruk daha attım, öldüğüne emin oldum, 10-15 saniye boğazını sıktım’ diyor. Sonrasında önce işte malum insan olma vasfına aykırı canice, hunharca bir cinayet olduğu için ‘önce odunla yakmaya çalıştım, sonra benzin ile yaktım, sonra üzerine beton döktüm, akabinde palet yardımı ile dereye attım’ diyor. Sonrasında da bunu planlayan, programlayan, hunharca, vahşice cinayet işleyen bir şüpheli profilinin öncesini organize etmemesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Burada da ifadesini verirken haksız tahrik indirimden faydalanmak olmayan mesajlardan yola çıkarak ‘Beni tehdit ediyordu. Menfaat temini talebi vardı’ diyor. Sonra ‘Bana bıçak çekti, kolumu çizdi’ diyor, olay yerinde bıçak yok. Hiçbir şekilde tespit edilmiş bir bıçak yerde yok. Bu ezberlenmiş, kurgulanmış cezayı minimize etmeye yönelik haksız tahrik indiriminden faydalanmak için verilen savunmalar. Verdiğimiz dilekçede bunlara itibar edilmemesini ifade ettik. Soruşturmanın da genişletilmesini talep ettik”
“İddianamenin Eylül’de tamamlanacağını düşünüyoruz”
Avukat Epözdemir, Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Pınar Gültekin cinayetine ilişkin iddianamenin Eylül ayı içinde tamamlanacağını düşürdüğünü belirterek, "Biz Muğla Cumhuriyet Başsavcılığının Eylül ayı içinde bir iddianame tanzim edeceğini düşünüyoruz. Otopsi raporu ve beklenen raporlar var. Gelir gelmez davanın bir an önce açılacağını düşünüyoruz. Bize göre burada şüpheli ve varsa başka şüpheliler ‘canavarca hisle, eziyet çektirerek ve tasarlayarak.’ Çünkü tutuklandığı suç tasarlama değil, canavarca ve eziyet çektirerek. Biz iki olayın da bir arada olduğunu düşünüyoruz” dedi.