ÖZYER '2 AYDA VAATLERİN YÜZDE 65'İ GERÇEKLEŞTİ'

Ak Parti Muğla İl Danışma kurulu toplantısı Muğla Üniversitesi Kongre merkezinde yapıldı. Ak Parti Muğla İl Danışma kurulu toplantısına partililer yoğun bir ilgi gösterdi. Toplantıya Ak Parti Muğla Milletvekilleri Hasan Özyer, Nihat Öztürk, Muğla il Koordinatörü Elazığ Milletvekili Metin Bulut, Ak Parti İl Başkanı İhsan Küreci, İlçe Başkanları, kadın kolları ve gençlik kolları üyeleriyle partililer katıldılar. Yaklaşık 600 partilinin doldurduğu salonda partililer Ak Parti Muğla Milletvekilleri Hasan Özyer, Nihat Öztürk’e sık sık tezahuratta bulundular. Divan kurulu başkanlığını Gültekin Akça’nın yaptığı Ak Parti Muğla İl Danışma kurulu toplantısında saygı duruşunda bulunulup istiklal marşımız söylendi. Ak Parti İl Başkanı İhsan küreci partinin il teşkilatı olarak yaptıkları çalışmalar hakkında bilgiler aktardı. Ak parti Muğla Milletvekili Nihat Öztürk’te Muğla Milletvekili Hasan Özyer’le birlikte Muğla’nın sorunlarını Ankara’da çözmek için çaba gösterdiklerini belirtip ülke gündemindeki terör ve sivil anayasa çalışmaları hakkında düşüncelerini aktardı. Ak Parti Elazığ Milletvekili Metin Bulut’da Ak Partinin Muğla’da daha başarılı sonuçlar alacağına inandığını belirtip bu tablo ile sorunlar çözülerek partimiz buradada birinci olacaktır”dedi. ÖZYER “TEK BAŞINA İKTİDAR KALKINMAYI SAĞLAR” Ak Parti Muğla Milletvekili Hasan Özyer ise "Bugün Muğla ilimizde yapmış olduğumuz il danışma kurulu toplantısı ile bir araya geldik. Sizler ile bir arada olmaktan son derece mutluyum. Son altı ay içerisinde iki seçim geçirdik. 1 Kasım seçimleri başarı ile sonuçlandı. Hepimizin amacı bir. Hem yöremize daha iyi hizmet etmek. Ülkenin daha iyi yönetilmesini, Türkiye'nin kalkınmasını huzur ve refahın sağlanmasını gerçekleştirmek. Bu pazar günü hepiniz ilçelerinizde, beldelerinizden geldiniz. Bugün hayatta en büyük bedel zamanın bedelidir. Hepimiz zamanımızı emeğimizi ve ömrümüzü veriyoruz. Eğer zaman veriyorsak bunu sonuca ulaştırmamız lazım. Türkiye yıllarca zamanını enerjisini ve emeğini kaybetti. Koalisyonlar döneminde hep krizler ile koalisyonlar sonuçlandı. Ama milletimizin siyasetten bir tek beklentisi var. Ülkeye hizmet edilmesi. Ülkenin kalkınması birlik ve beraberliğin sağlanması. Geçmişe baktığımız zaman Türkiye ne zaman tek başına iktidar olduysa kalkınmasını gerçekleştirmiş. Ak Parti son on yıl içinde milli geliri 2 bin 500 dolardan, 10 bin dolara yükseltti. Bu yeterli değil bunu daha da arttırmak lazım. Biz bu coğrafyada barış içinde güçlü bir şekilde yaşamak istiyorsak mutlaka kalkınmayı gerçekleştirmek durumundayız. Kendi silahımızı kendimiz üreteceğiz. Etrafımıza baktığımız zaman Türkiye'nin hakikaten bir dostu yok. Zor günlerden geçiyoruz. Onun için birlik ve beraberliğe siyasi istikrara ihtiyaç var. Aslında 7 Haziran da milletimiz bir uyarıda bulundu. Hep milli iradeye inandık. Milletimizin verdiği karar ince bir terazi ile ince ince düşünülmüş bir karar. Milletimiz 7 Haziran'da diyor ki kendine bir çeki düzen ver seni ikaz ediyorum. 1 Kasım'da diyor ki evet bu ikazımı siz aldınız, değerlendirdiniz sizi tek başınıza güçlü bir şekilde iktidara getiriyoruz. İstikrar istiyoruz yolunuza en iyi şekilde devam etmenizi istiyoruz. Biz bunu iyi okuyoruz onun için bu dönem sorumluluğumuz daha fazla. Bir dönem seçim de yok. Afyon'da Ak Parti grubu olarak bir kamp yaptık. Oradaki gayreti çalışmayı, ve hedefleri gördüm. Türkiye'nin yapısal reformların yapıldığı Türkiye'nin geleceğe kesintisiz ve hızla gideceği bir dönem olacağı inancım daha da arttı. Şimdiye kadar bu noktaya geldik. Artık bundan sonra ülkenin ihtiyaç duyduğu başta sivil anayasa olmak üzere yapısal reformlar. Milli iradenin ve demokratikleşmenin tam olarak siyasi partilerde, tüm kuruluşlar ve STK'larda gerçekleşmesi. Yani ülkemizde insanın geldiği noktada rekabetin, katılımcılığın ve verimliliğin arttırılmasını sağlamak önemli. Ben bu dönem bunların olacağına inanıyorum. Çünkü milletimiz 1 Kasım'da karar verdi ve bizi tek başına iktidara getirdi. Onun için yapılanlar ve yapılacak olanlar çok önemli”dedi. BAŞBAKANIMIZ 2 AYDA VAATLERİN YÜZDE 65’İNİ GERÇEKLEŞTİRDİ Özyer; “Başbakanımız seçim öncesi ne vaat ettiyse ilk iki ayda yüzde 65'ini gerçekleştirdi. Diğerlerinin de hepsi hayata geçirilecek. Uzlaşma komisyonu kuruldu. İnşallah sivil anayasayı gerçekleştiririz. Toplum gündeminde çok fazla bilgi kirliliği de var. Muhalefet değişik şekilde eleştiriyor. Değişik şekilde fikirler ortaya atılıyor. Ben başkanlık sistemi konusunda sizlere fikrimi söylemek istiyorum. Şimdiye kadar bu noktaya gelinceye kadar bu ülke bu millet çok bedeller ödedi. Artık yönetimde yürütme ve istikrar istiyorsak, milli iradenin tam anlamı ile geçekleşmesini denetim mekanizmalarının güçlü bir şekilde ortaya çıkmasını istiyorsak. Türkiye bugünkü sistem ile yoluna devam edemez. Adı ne olursa olsun. İster parlamenter sistem, ister başkanlık sistemi. Mutlaka yasama yürütme ve yargının ayrılması bir birini denetlemesi, Türkiye'nin denetim mekanizmalarının güçlenmesi gerekiyor. Başkanlık Sistemi içinde aynı. Önemli olan kuvvetler ayrılığı dediğimiz bugün yasama yürütmenin vesayetinde. Şimdiye kadar başka vesayetler altındaydı. Bugünde başka vesayetlerin altında. Yani yanlıştan doğru çıkmıyor doğru olan ne ise yapmamız lazım. Hukuk reformu 79 milyona yaklaşmış olan insanımızın düşüncesi ne olursa olsun, kültürü mezhebi inancı ne olursa olsun herkesin güven duyduğu, güven huzur ve refah içerisinde yaşayabileceği bir ülkeyi gerçekleştirmek bunu da yapacak olan Ak Parti'dir. Hepimiz izliyoruz görüyoruz. Diğer partilerin bu konuda daha çok mesafe alması gerekiyor. Yani milletimizin hiç bir genel seçimlerde yanlış karar verdiğini görmedim. Her zaman iddia ediyorum. Milletin iradesi milletin sağ duyusu inanın bildiğini iddia eden, siyaset, akademisyen ve çoğundan daha önde. Çünkü milletimiz ön yargılı davranmıyor. Milletimiz vekillikle emaneti verirken, bir amacı vardı. Bu ülkeyi iyi yönetin kalkındırın güçlendirin refah içerisinde mutlu ve huzurlu yaşayalım onun için oyunu kullanıyor. O samimiyet ve sağ duyu her seçimde mutlaka sonuç alıyor. Onun için arkadaşlar bunun bilincindeyiz”dedi. DEVLET TERÖRÜ BİTİRECEK Hasan Özyer Devletin terörü bitirmede kararlı olduğunu belirterek “1 Kasım seçimlerinin sonuçları niçin çok önemli. Çalışacağız istikrar için ülkemizin kalkınması için. Hakikaten zor günlerden geçiyoruz. Seçim zamanında Muğlalı hemşerilerimin en büyük isteği "şu terörü bitirin başka bir şey istemiyoruz sizden" dediler. Bakın bugün görüyorsunuz. Hükümetimiz kararlı tabiki biz Devletiz zorluklarımız var. Sivil halkı suçsuz insanı teröristten ayırarak ince bir ayarla mücadele ettiğimiz için biraz zorluk çekiyoruz. Devlet olarak ta bunu yapmamız gerekiyor. Dünyanın neresinde bir devlet silahlı bir örgüte müsaade eder. Terör örgütüne hiç bir şey söyleyemeyenler bugün devlete hakarette bulunuyorlar. Hep atalarımız söylerde Allah devletimize milletimize zeval vermesin bugün bunun ne kadar önemli olduğunu çok daha iyi anlıyoruz. Bosna'da Bosnalıların yaşadığı dramı hepimiz gördük. Bugün Suriyelilerin Iraklıların yaşadığı dramı görüyoruz. Yaşam için nasıl canlarını tehlikeye attıklarını biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti dünyanın neresinde olursa olsun hep mazluma kucak aşmıştır. Kafkaslarda, Balkanlarda hatta İspanya'da zülüm gören insanları kabul etmiştir. Böyle büyük bir devlete, böyle büyük bir millete ağır ithamlarda bulunması kendisini sorgulaması lazım. Bu devlet bizim için önemli. Biz büyük bir devlet büyük bir milletiz biz ne badirelerden geçtik. Çanakkale'de dünya üzerimize çullandı 250 bin şehit verdik ama geçit vermedik. Onun için bunların hepsinin altından kalkar bu millet hiç endişeniz olmazın. İnşallah en kısa zamanda bahara doğuda huzur ve güvenlik sağlanacaktır. Üzülüyoruz tabi bize zaman kaybettiriliyor. Bu zamanımızı enerjimizi kalkınmada, eğitimde, sağlıkta insanımızın daha fazla mutlu olacağı hizmetlerde harcamamız gerekirken, burada zaman kaybediyoruz. Ama bunun üstesinden gelecek bu millet hiç endişeniz olmasın. Yeter ki hepimiz birlik ve beraberlik içerisinde olalım”dedi. MUĞLA’NIN SIKINTILARINI BİRLİKTE ÇÖZECEĞİZ Hasan Özyer: “Muğla'ya emeğimizi zamanımızı veriyoruz. Evet Muğla'da sıkıntılarımız var. Biz Nihat bey ile birlikte il başkanımız, ilçe başkanlarımız ve belediye başkanlarımız ile Muğla'nın sorunlarına sahip çıkıyoruz. Eğitimde sağlıkta, alt yapıda Muğla'nın sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Ama şuan ki Muğla'daki hakim mevcut siyasi zihniyeti değiştirmemiz lazım. Biz bir görev aldık ve sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Biz hizmeti milletimize yapıyoruz. Hiç bir zaman parti ayrımı yapmıyoruz. Ne talep gelirse takip ediyoruz. Hangi partili olursa olsun. Ama Muğla'da yapılan bir işi siyasi rekabete kurban etmenin mantığını anlamış değilim. Yapılan Muğla'ya yapılacak onun için mutlaka Muğla'da ilçe belediyelerle ve Büyükşehir belediyesini kazanmak durumundayız. Çok güzel yasalar çıkıyor. Muğla’mızın potansiyeli çok yüksek. İktidar ile yerel yönetimleri birleştirmemiz lazım. Ankara'da sağ olsunlar Bakanlarımız, müsteşarlarımız, genel müdürlerimiz daha hiç bir talebimize hayır demediler. İki ay içerisinde Muğla'mızın bir çok projelerini hayata geçirmeye başladık. Ödenek konusunda Muğla'nın hak ettiği payı alması konusunda yardımcı oluyoruz. Ancak belediyelerden aynı tavrı göremiyoruz. 2004 yılında 53 belediyenin 24 tanesini aldık. İl genel meclisinde birinci olmuştuk. Bir ilçemizde seçime girmememize rağmen. Onun için bizler birlik ve bareberlik içinde olursak 4 yıl sonra Büyükşehir belediyesini alırız. İşte o zaman Muğla'nın kaderini değiştiririz. Tabiki şimdide çalışmalara devam edeceğiz. Bütün projeleri belediyelerde hayata geçireceğiz. Eğitimde, sağlıkta, alt yapıda Muğla'nın hak ettiği yatırımı alması için zaten mücadele ediyoruz. Büyükşehir ve bazı belediyelerin bazı tutucu tavırları yapılan çalışmaları engelliyor. Bir an önce Muğla'daki engelleri kaldıracak projelerin hayata geçirilmesi lazım. Muğla büyüyor gelişiyor. Ancak burada Muğla küçük olsun bizim olsun mantığı hakim. İnsan nüfusu ve ihtiyaçları artıyor. Askerden gelen gençlerimiz çalışma çağına gelen kızlarımızın hepsi iş istiyor. Muğla'nın üretim potansiyelini hayata geçiremezsek gençlerimize istihdamı sağlayamayız. Birlik ve beraberlik için de inşallah bunları gerçekleştireceğiz. İşte Muğla'da yapılacak olan hizmetler. Bodrum Devlet hastanesi ihaleye çıktı. İhale iptal oldu ancak 1 Şubat tarihinde tekrar ihaleye çıkacak. Milas Devlet Hastanesinin bir ay sonra ihale günü açıklanacak ve ihalesi yapılacak. Marmaris Devlet hastanesinin mülkiyet sorunu çözüldü. Yaklaşık bir ay sonra proje ihalesi yapılacak. Datça devlet hastanesi konusunda Toki ile görüşmelerimiz devam ediyor. Milas Veterinerlik Fakültesi, Milas Huzurevi, Toki evlerinin yaklaşık iki ay sonra Bin 140 konut olarak ihalesi yapılacak. Fethiye ve milas için Toki'ye dosya verdik. Diğer ilçe Başkanı arkadaşlar ilçeleriniz de arazi konusunda Kaymakamlıklar ile çalışma yapın Toki sorununu çözelim. Muğla'nın tüm ilçelerinden gelen projelerin hepsini takip ediyoruz. Göcek tüneli talebi geldi. Bu yap işlet devret ile yapıldı. Hukuki bir durum var burada. Çünkü yap işlet devret ile yapılmış bir projeydi. Bu konu devletin elinde olsa durum çok kolay. Ama bu konuda Bakanımız çalışma yaptırıyor. Başbakanımız ve Bakanımız çözüm konusunda gayret gösteriyor. İnşallah çözeriz. Çünkü sorun hukuki bir sorun. Arkadaşlar sizlerden ricam birlik içersinde olalım. Hoşgörülü olalım. Her vatandaşımızın sorunlarına sahip çıkacağız. Biz sorunları çözeceğiz ki halkımızla bir bütünlük sağlayacağız. Muğla’da iktidarı sağlayacağız. O yüzden kimseyi dışlama, hor görme lüksümüz yok. Bu millet bize yüzde 50 oy verdi. Bırakın kendi aramızda ayrışmayı Muğla’yla bütünleşmeyi sağlayacağız. Bizim sorumluluğumuz bu. Biz diğer partiler gibi siyasi rekabeti ülke ve vatandaş menfaatlerinin üzerinde tutamayız. Onun için bu millet bize yetki verdi. Neden diğer partiler iktidara gelemiyorlar. Çünkü onlar diyorlar ki Millet Devlet için vardır biz diyoruz ki Devlet Millet için vardır. Çünkü millet mutluysa devlet mutlu, millet zenginse devlet zengin şimdiye kadar sol’un neden iktidara gelmemesinin en büyük sebebi sen hiçbir şeyden anlamazsın ben bilirim. Ben yöneteceğim. Ben karar vereceğim diyen bürokratik bir baskıcı devlet anlayışının savunucuları olduğu için iktidara gelemediler. Biz böyle düşünmüyoruz. Biz milletimizin daha iyi yaşaması için ne gerekiyorsa yapmak zorundayız. Bunun için gece gündüz çalışacağız. Bizler görev aldık. Sizlerde zamanınızı, enerjinizi veriyorsunuz inşallah Muğla’mıza sahip çıkıp insanlarımızın daha iyi şartlarda yaşamasını sağlayacağız. İnşallah ben bu dönemin Muğlamız ve ülkemize hayırlı olacağına inanıyorum. Hayırlı olmasını diliyorum. birlik ve beraberlik içersinde çok güzel hizmetler yapacağımıza inanıyorum. Hem Türkiye’de yapısal reformlar yapıldığı bir dönem, hem Muğlamıza bütün yatırımların, hizmetlerin yapıldığı bilhassa üretim potansiyelinin artacağı bir dönem olmasını temenni ediyorum. Ben şimdiye kadar verdiğiniz desteklerden dolayı çok teşekkür ediyorum. İnşallah Allah bizi mahçup etmez”diye konuştu.