ÖZGECAN İÇİN FETHİYE'DE DE YÜRÜDÜLER

Mersin'de barbarca öldürülen Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan için Sivil Toplum Kuruluşları Fethiye'de de bir araya geldi. CHP Kadın Kolları Başkanı Neşe Çağlar'ın yanısıra, CHP İlçe Başkanı Ali Özgür Kullukçu, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, Eğitim-Sen başkan ve üyeleri ile vatandaşların katıldığı oldukça soğuk bir havadaki yürüyüşte "yasta değil isyanlardayız" "kadına kalkan eller kırılsın" "susma sustukça sıra sana gelecek" sloganları atıldı.

Fethiye Cumhuriyet meydanından ellerinde dev Türk Bayrağı eşliğinde yürüyüşe geçen grup kordon boyundan itibaren Fethiye Belediyesi Kültür Merkezi önüne kadar sloganlar atarak yürüdüler. Ellerinde Özgecan Aslan'ın fotoğrafları ile yürüyen grup sık sık kadına kalkan eller kırılsın diye bağırdı. Cumhuriyet meydanındaki Atatürk anıtı önünde saygı duruşunda bulunup istiklal marşı da söyleyen grup burada da sloganlar atarak Özgecan Aslan ve şiddete uğrayan tüm kadınlar için protesto gerçekleştirdiler. CHP Kadın Kolları Başkanı Neşe Çağlar Kadına şiddeti iktidarın üyelerinin sözlerinin arttırdığını ileri sürdü. Çağlar "Özgecan’ın vahşice katledilişini kınamak için buradayız. İçimiz acıyor. Bir Anne olarak, baba olarak, kadın olarak, herşeyden önce insan olarak, insan olanın içinin acımaması, üzülmemesi mümkün değil. Aileden Sorumlu Bakanımız "Çocuklarımıza çığlık atmayı öğretin’’dedi. "Buldukları çözümle biz Özgecan’ın çığlıklarını duyamadık. Belki o olduğu yerden bizim arkasından attığımız çığlıkları duyuyordur.bugün, bütün sivil toplum kuruluşları ve duyarlı Fethiye’lilerle bu çirkin olayı lanetlemek için bir araya geldik.

burada olduğunuz için teşekkür etmiyorum.çünkü bu bizim insanlık görevimiz"diyerek "Kadını evinin süsü gören, iktidar, kadın ve din üzerinden siyaset yaptıkça kadına bakış açısı değişen bir topluluk meydana geldi. Kadının kaç çocuk doğuracağına, doğurdukça altın takacaklarını ve çalışma koşullarını kolaylaştıraklarını söyleyen bir iktidar. Ama eğitimi yozlaştırırsak, kızların okumasını engelleme çalışmalarını da hayata geçirirsek erkek egemen bir toplum yaratırız. Yarattığımız bu canavar bir gün gelir bizi boğar. Cumhurbaşkanı ve Başbakan hergün büyüyen tepkinin gezi olayları gibi Türkiye’yi saracağından korktular. Suçlunun en ağır cezayı alması için yargıya gerekeni söyleyeceğim diyor. Bırak yargı görevini kendi yapsın. Başbakan 4 bakanın yolsuzluğu sırasında yolsuzluğu yapan evladımızda olsa kolunu kırarız demişti.

Şimdi de bu vahşeti yapanların ellerini kırarız diyor. Bıraksalar da herkes kendi görevini yapsa"dedi. Çağlar "Kadın ortalık yerde kahkaha atmayarak, iffetli olacak dersen, hamile kadın sokağa çıkamaz dersen, erkekli oturuyorlar diye okulları ayırmaya, merdivenleri ayırmaya kalkarsan. 12- 13 erkeğin tecavüz ettiği bir kız öğrenciye ruhsal çöküntü olmuşmu olmamış mı diye rapor alınırsa, nişanlısıyla el ele tutuşmayı caiz bulmayan fetva verirsen, 6 yaşındaki kızla evlenilebilir dersen, annesinin diz kapağının üzerinden erkek çocuğu tahrik olabilir dersen, üç karısını kestiğini söyleyen bir adamı, katili programına çıkaran Seda Sayan’a bir şey söylemezsek. Sevgilisini, eşini barbarla öldürenlere mahkemeye kravatlı geldi diye iyi hal indirimi verirsek, her ölümde, her cinayette kadını suçlu bulmaya çalışırsak, öyle giyinmeseydi, şöyle gülmeseydi dersek, sonuç bugün Özgecan’a olanlar olur. 4+4+4 ‘le eğitimi bitirdik. Fethiye’mizin ortasındaki 50 yıllık Fethiye lisemizi kaldırdılar yerine 150 kişilik kız imam hatip lisesini getirdiler" diyerek "Pırıl pırıl bir üniversite öğrencisiydi özgecan. O’nu hayattan koparan cinsel vahşet Türkiye’nin nasıl bir dönüşüm içine girdiğini gösteren en acı, en kahredici örnektir. 13 yıllık süreçte coşturulan yobazlık, ülkemizin üzerine kabus gibi çöken, içine düştüğümüz bu durum utanç vericidir. Dindar ve kindar nesil yetiştirmek derdine düşerken ülke giderek magandalaşıyor. Ahlak çökmüş. Eğitimsizlik tavan yaptı. Özgecan’ın hayallerini söndürmeye kimsenin hakkı yoktu. Anneyi- babayı böyle bir acı içinde bırakmaya kimsenin hakkı yoktu. İktidardakiler hadım cazasını, idam cezasını düşünmeden, eğitimi, okullarda çocuklarımıza iyi insan olmayı, ahlaklı toplum yaratmak için neler yaparızı konuşsunlar. Katili düşünüyorum. Acaba kaç eğitici kitap okudu. Kaç yazarımızı tanıyor, hiç sanmıyorum. İnternette silahlarla resimleri, eşi ondan şikayetçi. Babası suçuna yardımcı. İşte geldiğimiz son. Dilerim bundan sonra insani değerlerin yükseldiği, insana insan gibi değer veren iktidarla yarınlara yürürüz" diye konuştu.