Özçelik'in Gerçek Gündem'de Önerdiği Sistem Hayata Geçti
Sağlık Bakanlığı tarafından Covid-19 pandemisiyle mücadele kapsamında uygulamaya konulan Hayata Eve Sığar mobil uygulamasını ilk MSKÜ Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik geçtiğimiz günlerde Gerçek Gündem'de anlatmıştı. Özçelik, coğrafi bilgi sistemlerinin etkin bir şekilde kullanılması halinde virüsün takip edilebileceğini söylemişti.
Sağlık Bakanlığınca Hayat Eve Sığar mobil uygulaması akıllı telefon ve cihazlarda yayına başladı.
Uygulama her gün size sağlık bilginizi sorduğu gibi, ailem bölümüne dahil ettiğiniz insanlardan herhangi biri pozitif ya da temaslı ise size uyarı geliyor. Yine uygulama kullanıcıların bluetooth nu acıyor ve sokakta gezerken karşılaştıklarınızdan birisi daha sonra pozitif çıkarsa şu gün şu saatte pozitif birisiyle karşılaştınız diye sizi uyarıyor.
Yakın sürede çok fazla riskli alanlarda dolaşan ve fazla kişi ile temas eden kişiye risk puanı veriliyor ve o kişiyi gerekirse teste gönderiyor, arkadaşları varsa eklenmiş senin şu arkadaşının riski yükselmiş uyarısı veriyor. Test yapılıp negatif çıkarsa riski sıfırlıyor.
Uygulama ile bulunduğunuz bölgedeki enfekte hasta yoğunluğu görülebiliyor.
Sağlık Bakanlığınca uygulamaya konulan Hayat Eve Sığar mobil uygulaması akıllara Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ceyhun Özçelik'in Coğrafi Bilgi sistemlerinin etkin kullanılması halinde virüsün takip edilebileceğini anlatması akıllara getirdi. Geçtiğimiz günlerde FRT TV ekranlarında virüsün takip edilebileceğini anlatan Özçelik şunları söylemişti:
“Herhangi bir acil durum yönetiminde ne kadar çok veriye sahip olursanız, o kadar çok bilgi türetebilirsiniz. Virüsün görüldüğü ve görülmesi muhtemel yerler zamana ve konuma göre belirlenirse; onlar da kendi kişisel koruma önlemlerini alabilirler. Dolayısıyla bireyleri bu acil durum yönetimine dahil ederek, kişilerin kendi sosyal mesafelerini korumalarında ve kendi izolasyonlarını üretmelerinde fırsat tanımış oluruz. Coğrafi Bilgi Sistemleri de budur. Alana ve zamana bağlı her türlü bilgiyi toplayıp, kişilerin kullanacağı bilgiler halinde dönüştüren ve insanların faydasına sunan bilgi sistemleridir.
İşin uzmanları ile koordineli bir şekilde çalışılıp, tespitler yapıldığı takdirde kişilerin takibinde kullanılabilir. Bunlar statik (kişilerin son görüldüğü yerler) ve dinamik yani kimlerle iletişim halinde olduğu yönünde olabilir. Kimlerin ne zaman riske maruz kaldığını ya da kalabileceğini bilebilirsek, insanlar kendi önlemlerini alabilirler.
Bilgi iletişim teknolojilerini hayatımızın her yerine dahil etmemiz gerekiyor. Eğer bir korona virüsünün nerede olduğunu bilirsek, oraya gidip küçük bir karantina ile sorunu çözebiliriz. Dolayısıyla elinizde ne kadar bilgi olursa, o kadar çok doğru bilgi üretilebilir. Bu şekilde minimum zarar, maksimum faydaya dönüştürmek anlamında alansal bilgi teknolojilerini hayatımıza aktarmamız lazım. Böylelikle ülkemiz, gelecek yüzyıllarda dünyanın önde gelen ülkeleri arasında yer alabilir.”