Özata 'Hüdayi Baş İle İlgili Açıklama Yapılmaması Endişe Verici'
Türk Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Mürsel Özata, Muğla Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Hüdayi Baş'ın, 9 Eylül günü kendi evinde geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmesinin ardından, iddialara yönelik bir açıklama yaptı.
Muhabirimiz Ferdi Yavuz'un haberine göre; Özata, "Bir haftadır sosyal medya üzerinden oluşan tepkilere rağmen herhangi bir kurum tarafından açıklama yapılmaması endişe vericidir.” İfadelerine yer verdiği açıklamasında; “Konu hakkında soruşturma başlatılmadığı sürece bu tepkinin önüne geçilemeyecek. Merhum hocamızın yazdığı şikâyet mektupları sonrası bir işlem yapılmış mıdır merak ediyoruz. İvedilikle bir tahkikat başlatılmalıdır. Bu olayın bardağı taşıran son damla olduğu kanaatindeyiz" dedi.
Özata açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı; "Muğla Menteşe Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Hüdayi Baş’ı geçtiğimiz hafta kalp krizi sonucu kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz.
Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren sorumlu sendikacılık anlayışımız gereği geçen haftaki yoğun bilgi akışında dezenformasyonların da olabileceğini düşünerek olayı tüm bilgi, belgeleri ve muhataplarıyla da gerekli görüşmeleri yaparak açıklamamızı bu hafta başında yapmayı uygun bulduk.
Hayat dolu, iletişim becerileri yüksek, insani ilişkileri çok sağlıklı bir arkadaşımız olan Hüdayi Hocamızın vefatı sadece Muğla’yı değil tüm Türkiye’yi derin bir hüzne boğmuştur. Özellikle vefatı sonrası internet sitelerinde ve sosyal medyada ortaya atılan iddialar bu hüznü ciddi bir tepkiye dönüştürmüştür. İddialarda yer alan bilgi ve belgeler kamuoyunun kafasındaki soru işaretlerini arttırmıştır.
Bir haftadır devam eden sosyal medya başta olmak üzere Muğla ve Türkiye kamuoyunda büyük bir infiale sebep olan kamudaki bir olay hakkında idari ve adli hiç bir yetkili mercinin bir açıklama yapmaması tepkileri giderek arttırmıştır.
Bu nedenle bu iddiaların ivedilikle araştırılıp gerçeklerin su yüzüne çıkması hem kamu vicdanını rahatlatacak hem de zan altında olanların üzerindeki şüphe bulutların dağılmasına ya da hak ettikleri cezai yaptırımların uygulanmasına yol açacaktır. Konu hakkında gerekli inceleme ve soruşturma yapılmadığı takdirde bu tepkinin önüne geçmek mümkün değildir.
Biz de Türk Eğitim Sen olarak öğrenmek istiyoruz;
Basına yansıyan usta öğretici alımında kurulan komisyonların teşkili, çalışma yöntemi ve değerlendirme kriterlerinde yasal mevzuata, objektiflik ve şeffaflık ilkelerine uyulmuş mudur?
Komisyona yayınlanan liste dışında dayatılan başka listeler var mıdır? Varsa bu listeler kimler tarafından hazırlanmış ve kimler tarafından komisyona iletilmiştir? Yayınlanan liste niye kim tarafından kaldırılmıştır?
Merhum Hüdayi Hocamızın Menteşe Kaymakamlığına ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğüne yazdığı şikâyet mektupları, Milli Eğitim Bakanına yazdığı mektupta ifade edilen hususlarda herhangi bir işlem yapılmış mıdır?
Bu nedenle olayın bir an önce aydınlatılması ve gerçeklerin ortaya çıkması ve kamuoyunun vicdanını rahatlatmak adına acilen ihtiyati tedbir kararları alınmalı, herkesin görüş ve düşüncelerini hiçbir baskı altında kalmadan beyan edebileceği bir ortam oluşturularak ivedilikle bir tahkikat başlatılmalıdır.
Toplumda bu olayın yansımasının, kamuda yaşanan ehliyet, liyakat ve adaletin bir türlü tesis edilmediği ve hala negatif ayrımcılıkların ve ötekileştirmenin devam etmesine karşı ortaya konulan tepkilerin son raddesi, bardağı taşıran son damlası olduğu kanaatindeyiz. Artık her türlü ayrımcılığa son vererek iş barışının tesis edileceği adaletli bir kamu yönetimi istiyoruz. Bundan sonra bu tür müessif olayların yaşanmaması için gerekli tüm yasal tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz.
Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren hak sendikacılığını kendine şiar edinmiş bir sendika olarak eğitim çalışanları arasında büyük bir üzüntü ve infiale yol açmış bu olayın aydınlatılması için sonuna kadar takipçisi olacağız.
Hüdayi Hocamızın başta kıymetli eşi, evladı ve ailesi olmak üzere tüm arkadaş, dost ve eğitim çalışanlarına başsağlığı diliyoruz. Ruhu şad mekânı cennet olsun.”