Oyalama değil, hakkımızı istiyoruz!

Türk Tabipleri Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Dev-Sağlık İş, Genel Sağlık-İş ve Birlik Dayanışma Sendikası’nın destekleriyle Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi hekimleri bugün greve gitti. Acil sağlık hizmetleri dışında sağlık hizmeti sunmayan hekimler Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.  
VERİLEN SÖZLERİN TAKİPÇİSİYİZ
SES Fethiye Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi  Eştemsilcilerinde Sağlık Teknikeri Ayşenur Kababurun tarafından okunan açıklama da, “1 Aralık 2021 tarihinde 287 sayılı Torba Yasa’ya eklenen bir madde ile sağlık emekçilerinden sadece emekli ve diş hekimleri ile bazı hekimlerin sabit ek ödemelerine zam yapılmasına karar verildi. Sürdürülen bu mücadelenin sonunda elde edilen kazanım yetersizdir. Hekimlere uygulanacağı ifade edilen maaş artışları, mevcut ekonomik kriz, hayat pahalılığı içinde mesleğin niteliği ve iş riski hesaplandığında yetersizdir. Verilen sözlerin takipçisi olacağız” dedi. 
YASA TASARISI GERİ ÇEKİLDİ
 ‘Sağlık ekip işidir’ diyerek bu zammın tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin maaşlarına yansıtılması için eylem ve etkinlikler yaptıklarının altını çizen Kababurun, “ Hazırlayıp gönderdiğimiz yasa teklifini TBMM gündemine taşımayı, tartışmaya açmayı ve görüşmeyi başarmıştık. Görüşmenin ertelenmesi ve verilen  zamların geri çekileceğinin söylenmesi üzerine 6 Aralık tarihinde duyuru amaçlı iş bırakma gerçekleştirdik. Ancak mecliste tüm partilerin oy birliği ile getirilen düzenleme 11 Aralık tarihinde bir kez daha komisyona getirilmiş ve iç tüzüğe aykırı olarak komisyon başkanının imzasıyla geri çekilmiştir. Sonuç olarak yasa tasarısı TBMM’ye getirildiği gibi hızla geri çekilmiştir” diye konuştu. 
SORUNLARIN ÇÖZÜLEMEYECEĞİ GÖRÜLMEKTEDİR
Sağlık Teknikeri Ayşenur Kababurun, “Ekibin her üyesi insanca yaşayacak bir ücret ve güvenli çalışma koşullarında ekip olarak iş başarısı bozulmadan çalışmak istemektedir. Bizler tasarının yeterli olmadığını, bütüncül olmadığını, tüm sağlık emekçilerini kapsamadığını söylerken, bu teklif bize fazla görüldü. İktidarın savunduğu ve uyguladığı sağlık sistemi toplumun sağlığı için artık bir risk halini almış. Bu sistemin yürümesi olanaksızlaştırılmıştır. Ağız ve diş sağlığı hizmetleri ve bu hizmetin sunucuları da tıkanan bir sağlık sisteminden olumsuz etkilenmiştir. Başta diş çürüğü ve diş eti hastalıkları olmak üzere ağız hastalıkları ülkemizin en yaygın görülen halk sağlığı hastalığı olmaya devam etmektedir. Planlama yapılmadan, sayıları ve kontenjanları arttırılan öğretim üyesi eksikliği ve fiziki şartların yetersizliğine rağmen açılan Diş Hekimliği Fakülteleri’nden mezun olan daha çok diş hekimi ile bu sorunların çözülemeyeceği görülmektedir”  şeklinde açıklama da bulundu.  
GÜN DAYANIŞMA GÜNÜDÜR
“Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri’nin sayısı dolayısıyla kamuda çalışan diş hekimi sayısı geçmiş yıllara göre daha fazla olmasına rağmen toplumun ağız ve diş sağlığı göstergelerinde bir iyileşme söz konusu değildir” diyerek sözlerine devam eden Kababurun şu ifadelerde bulundu;
“Kamuda çalışan diş hekimlerinin randevulu hasta sayılarının arttırılması, daha kısa sürede daha çok hastaya bakmaya zorlamaları, yardımcı sağlık personelinin yetersizliği ve malzeme tedariğinde sorunlar eklenince nitelikli ağız diş sağlığı hizmeti sunmak imkansız hale gelmiştir. Toplumun sağlık hakkı emeğimiz ve geleceğimiz için artık görev zamanıdır. Gün dayanışmanın, birbirimize, mesleklerimizin taşıdığı güce güvenmenin, yaşam ve sağlık haklarımızı savunmanın ve geliştirmenin günüdür.  Emeğimiz üzerinden kendini var eden, sömürenlerin biz birlikte güçlüyüzü göstermenin günüdür.  Bu mücadele sadece hekimler, sağlık emekçileri için değil tüm toplum için hepimiz için verilmektedir.  Bu uyarı grevi koruyucu sağlık hizmetlerini savunmak içindir.  Nitelikli ağız ve diş sağlığı hizmeti sunabilmenin ön koşulunun yeterli muayene ve tedavi sürelerine sahip olmak olduğunu hatırlatmak içindir. Pandemiyle birlikte tehlikesi fark edilen bulaşıcı hastalıkların yayılmasının önlenmesi açısından da diş hekimliği uygulamalarının kurallarına uygun olarak yapılmasının ne kadar önemli olduğunu vurgulamak içindir. Emekliliğe de yansıyacak yaşanabilir temel ücret talebimiz içindir. Güvencesiz, gerçek dışı daha nelerle işimizden edildiğimiz ve köleliğe dayatan çalışma koşullarına son verilmesi, güvenceli çalışabilme talebimiz içindir. Şiddete karşı etkili yasa, güvenli iş yerleri, sağlıklı çalışma ortamları talebimiz içindir. Kovid 19 başta olmak üzere meslek hastalıklarına karşı bütüncül bir meslek hastalığı yasası çıkarılması içindir. Ek göstergelerin 3 bin 600’den 7 bin 200’e kadar kademeli olarak yükseltilmesi içindir. Ağır ve tehlikeli işler kapsamında faaliyet yürüten tüm İş kolu emekçileri için 5 yıla 1 yıl yıpranma payı verilmesi içindir. Bu grev emeğimize, geleceğimize, halkın sağlık hakkına sahip çıktığımız içindir.”