• Haberler
  • Eğitim
  • Öğrenci ve Veli Derneği Fethiye'den Cemaatler Hakkında Sert Açıklamalar

Öğrenci ve Veli Derneği Fethiye'den Cemaatler Hakkında Sert Açıklamalar

Öğrenci ve Veli Derneği Fethiye (Veli-der), tarikat ve cemaatler ile ilgili basın açıklamasını Fethiye Özer Olgun Kültür Merkezi önünde yaptı.

  • 807
Öğrenci ve Veli Derneği Fethiye'den Cemaatler Hakkında Sert Açıklamalar
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Öğrenci ve Veli Derneği Fethiye (Veli-der), yaptığı basın açıklamasında “Tarikat ve cemaatler STK değil, yasa dışı gerici yapılanmalardır. Yasa dışı gerici yapıları okullarımızda istemiyoruz!

Yıllardır sürekli dile getirdiğimiz, mücadele ettiğimiz gerçeği Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin bütçe görüşmeleri sırasında TBMM Genel Kurulunda itiraf niteliğinde söylemiştir.

Tekin, “… Bunların içerisinde, sizin ‘tarikat cemaat’ dediğiniz, bizim ‘STK’ dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokolümüz vardır” diyerek konuyu önemsizleştirmeye çalışmaktadır. Aslında önemsizleştirmeye çalıştıkları bu protokollerle ülke şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketine dönüştürülmek istenmektedir. Ayrıca, Yusuf Tekin tarikat ve cemaatlerin çocukların dağa çıkmasını engellediğini iddia ederek bu dinci yapıları halkın nezdinde meşrulaştırmaya ve sevimli göstermeye çalışmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin çocuklarına sahip çıkma gücü ve yeterliliği vardır. Yeter ki bu irade devlet tarafından gösterilebilsin. Çocuklarımızın dağa çıkmasını engellediğini iddia ettiğiniz tarikat ve cemaatler, Suriye iç savaşı sırasında çocuklarımızı IŞİD, ÖSO, El Nusra ve El Kaide gibi dinci terör örgütlerine gönderdiler. Ve yine sizin “STK” dediğiniz, bizim “tarikat ve cemaat” dediğimiz gerici yapıların yurtlarında ve Kuran kurslarında çocuklarımızın başına neler geldiğini çok iyi biliyoruz. 

Yusuf Tekin tarikat ve cemaatlerle olan ilişkilerini TBMM Genel Kurulunda dile getirmekten çekinmediği gibi, onlarla protokoller imzalamaya devam edeceğini söylemektedir. Bir tane bile “tarikat cemaat” ile yapılan proje, protokol asla kabul edilemez.  Aslında Yusuf Tekin, bu güne kadar ki uygulamalarıyla anayasal ve yasal suç işlemiştir ve bu son açıklamalarıyla da bu suçu işlemeye devam edeceğini beyan etmektedir. 

ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) projesi ile MEB okullarına “manevi danışman” adı altında dini görevliler (imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur'an kursu hocaları) görevlendirilerek tarikat ve cemaatlerin okullara girmelerinin önü açıldı. Cemaat örgütlenmelerinde karşımıza çıkan Abi-Abla modelleri ile “Proje uygulama mekânlarında” rol model oluşturulabilecek. Bu mekanların nereler olduğu da bilinmemektedir. MEB‘in dini içerikli proje, protokol ve uygulamalarıyla, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerinden laik, bilimsel, kamusal eğitim ortadan kaldırılarak, dini vakıf-dernek, cemaat okulları, kursları, yurtları, vb. yerleri doğrudan iktidarın desteği ile bütün eğitim sistemini sarmıştır. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde eğitim öğretim faaliyetleri devletin asli görevidir.

Bu görevi yerine getirmekle Milli Eğitim Bakanlığı yetkilidir ve bu yetki devredilemez. Dini vakıf-dernek, cemaat ve tarikatlarla protokoller imzalamak, ilgili mevzuatın izin vermediği yetki devrinin kullanılmasıdır ki, bu suçtur. 677 sayılı Tekke ve Zaviyeler yasasına göre tarikat ve cemaatler yasa dışıdır. Yasa dışı yapılarla işbirliği yapmak suçtur.  

Tarikat ve cemaatler STK değil, yasa dışı gerici yapılanmalardır. Yasa dışı gerici yapıları okullarımızda istemediğimiz gibi, hukuku çiğneyerek bu gerici yapıları yasalara rağmen okullarımıza sokmaya çalışan Yusuf Tekin’in de Milli Eğitim Bakanlığı görevinden azledilmesini istiyoruz. Çünkü Yusuf Tekin’in Milli Eğitim Bakanlığı gibi önemli bir görevde bulunması bu ülke için beka sorunudur. 

Değerli Basın, Değerli Kamuoyu, 
Türkiye Cumhuriyeti’ni şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi yaptırmayacağız. Bu mücadele iyi ile kötünün, aydınlık ile karanlığın, bilim ile cehaletin kavgasıdır. Bu gün her ne kadar durum aleyhimize gibi görünse de umutsuz değiliz. Zira insanlık tarihine baktığımızda; kötülüğün, karanlığın, cehaletin kalıcı olarak kazandığı görülmemiştir. 
Ne olursa olsun çocuklarımızı karanlığa teslim etmeyeceğiz! 
Karanlığa teslim olmayacağız!

Yaşasın laik, bilimsel, demokratik, kamusal eğitim mücadelemiz! 

Veli-der olarak; Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulunacağız.

Siz değerli velilerimizi de çocuklarımızın geleceğine sahip çıkma adına suç duyurusunda bulunmaya çağırıyoruz”

Bakmadan Geçme