Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor

Karialılar başta olmak üzere birçok medeniyete ev sahipliği yapan Muğla, 15'i yılın 12 ayı toplam 21 arkeolojik kazı alanı ile Türkiye'nin en fazla kazı alanına sahip ili durumunda. Bakanlar Kurulu kazılarının yanında Muğla Müze Müdürlüğü Bakanlığında devam eden arkeolojik, prehistorik ve su altı kazıları ile dünya kültür mirası eserler gün yüzüne çıkarılıyor.

  • 843
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Karialılar başta olmak üzere birçok medeniyete ev sahipliği yapan Muğla, 15’i yılın 12 ayı toplam 21 arkeolojik kazı alanı ile Türkiye’nin en fazla kazı alanına sahip ili durumunda. Bakanlar Kurulu kazılarının yanında Muğla Müze Müdürlüğü Bakanlığında devam eden arkeolojik, prehistorik ve su altı kazıları ile dünya kültür mirası eserler gün yüzüne çıkarılıyor.

YİKOB’tan kazılara destek protokolü

Son iki yıl içinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yeni uygulaması ile birçok kazı 12 aya yayılırken, yerelde ise Muğla Valisi Orhan Tavlı’nın Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) kanalıyla kazılara verdiği destek tarihin en yüksek rakamlarına ulaştı.

Hem karada, hem denizde kazılar var

Sürdürülen kazılar arasında antik dönemlerden günümüze yapıların olduğu Stratonikeia, Menteşe Beyliği merkezi Beçin Kalesi, iki denizin birleşti kent Datça Knidos ve uzun bir aradan sonra başlayan Menteşe Özlüce prehistorik dönem fosil kazıları ve bunun yanında su altı batık kazıları dikkat çeken kazılar arasında yer alıyor.

5 kent UNESCO Dünya Mirası ve Geçici Listesinde

Ülke genelinde yılın 12 ayı devam eden kazıların en çok olduğu illerden Muğla’da antik kentler ve tarihi alanlardan Letoon UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor. Yatağan Stratonikeia, Milas Beçin Kalesi, Datça Knidos ve Ortaca Kaunos gibi antik kentler de UNESCO Geçici Dünya Mirası listesinde yer alıyor.

Antik kentlere 12 ay istihdam sağlandı

Önceki yıllarda Stratonikeia-Lagina ile Knidos-Burgaz kazıları yılın 12 ayında kazı çalışmaları sürüyordu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yeni uygulaması ile Türk Tarih Kurumundan yılın 12 ayı çalışan personel istihdamı sağlandı ve önceden devam eden kazılar daha güçlü hale geldiği gibi bu kazılara Beçin Kalesi, Euromos, Teos ve Kaunos kazıları da katıldı. Bunların dışında yılın belli aylarında devam eden Iasos, Letoon ve Çaltılar Höyük gibi yeni kazılar da eklendi.

15 kazı alanında 12 ay boyunca kazı çalışması

Daha önce Müze Başkanlığında olan kazılardan Bodrum Kissebükü ve Marmaris Amos, Ula Idyma kazıları Bakanlar Kurulu Kararlı kazılar oldular. Böylece Muğla’da Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan 14 arkeolojik kazı oldu. Bunlara Marmaris Bozburun Bozukkale su altı kazıları da dahil edildiğinde sayı 15’e çıktı.

Kazılara kamu kurumu desteği

Muğla Valisi Orhan Tavlı bu kazılara destek verdiği gibi yeni kazı alanlarının da başlaması konusunda imkan sağladı ve Muğla il genelinde kamu kurumlarının kazılara destek vermesi için protokol yapılarak her kazının bir kamu kurumu bir destekçisi oldu. Özellikle 2021 yılı içerisinde Ula Akyaka Kalesi, Thera ve Kedrai (Sedir Adası), Milas Herakleia-Latmos, Kavaklıdere Hyllarima ve Menteşe Özlüce Fosil kazıları başladı. Böylece Muğla devam eden 21 kazısı ile Türkiye genelinde en fazla kazı yapılan il konumuna geldi.

4 mevsim turizm hedefi

Muğla’da turizmin 4 mevsime yayılmasının ana unsurlarından birisinin kültür turizmi olduğunu belirten Stratonikeia ve Lagina Antik kenti kazı başkanı Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Söğüt, bu çalışmalar sayesinde sahildeki turizmin iç bölgelere yayılarak kültür turizminin de önünün açıldığına dikkat çekti.

“Muğla ülkemizin incisi”

Yapılan arkeolojik çalışmaların gelecek kuşaklara aktarılmasının yanında gelen ziyaretçilerin farklı dönem eserleri bir arada görmesi açısından önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Bilal Söğüt, “Muğla il sınırları içeresinde Bakanlar Kurulu kararı ile ve Müze Müdürlüğü Başkanlığında yürütülen kazıların sayısı 21 tane diye hatırlıyorum. Bu bizim için de Muğla için de büyük ve inanılmaz bir güzel gelişme. Bu tarihi varlıkların, ortak kültür varlıklarının ortaya çıkarılması, bunların korunması ve tanıtılması anlamında önemli bir süreç. Bunların en önemli aşamalarını biz burada Stratonikaeia ve Lagina’da gerçekleştiriyoruz. Burada antik dönemden günümüze tüm yapılarda birebir yürütüyoruz. Çünkü özellikle sahilde Bodrum’da, Marmaris’teki turizmi iç bölgelere çekilmesi ve hatta bunun yıl boyuna yayılması anlamında bu çalışmaların son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Bizim buradaki çalışmalarımız da ağırlıklı olarak bilimsel çalışmaların dışında, eserleri korumanın ötesinde gelen ziyaretçilerin garklı dönemlerdeki eserleri görmesi anlamında da önemli çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bence Muğla ülkemizin bir incisi. Bunları çok güzel gelişmeler olarak görüyorum. Çünkü bizim burada fosil kazımız da var, prehistorik kazılar da gerçekleştiriliyor. Bir antik kent kazısı olduğu gibi Menteşe Beyliği’ni de burada görebiliyoruz. Bizim için sevindirici olan bu. Karada da kazılar var, denizde de kazılar yürütülüyor. Onun için tüm arkadaşlarım, tüm meslektaşlarım fedakarca bu çalışmaları yürütüyorlar. Bu ilimiz anlamında ve ülkemiz anlamında ülkemizin kültür ve değerlerinin, tarihi kalıntıları açısından ulaştığı seviye açısından çok iyi” dedi.

Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor
Muğla tarihi 21 koldan gün yüzüne çıkıyor

Bakmadan Geçme