MUĞLA İLİ ADD ŞUBELERİ EŞGÜDÜM TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ

MUĞLA İLİ ADD ŞUBELERİ EŞGÜDÜM TOPLANTISI SONUÇ BİLDİRGESİ

  • 1513
MUĞLA İLİ ADD ŞUBELERİ EŞGÜDÜM TOPLANTISI   SONUÇ BİLDİRGESİ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

ADD Muğla Şubeleri Eşgüdüm Toplantısı, 30 Eylül 2017 tarihinde Ula Şubesi ev sahipliğinde yapıldı. Toplantıya, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Bölge Sorumlusu Lütfü KIRAYOĞLU, ADD Bilim ve Danışma Kurulu Üyeleri, Muğla ili ADD şubeleri başkan, yönetici ve üyeleri katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra, gündemdeki maddelerin görüşülmesine başlandı. Söz alan şube temsilcileri şubelerinin çalışmaları yanında ülke ve dünya gündemine ilişkin görüş ve önerilerini dile getirdiler. Görüşülen konular ve belirlenen ortak görüş doğrultusunda hazırlanan sonuç bildirgesi aşağıda yer almaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği çağdaş uygarlık sınırlarının ötesine geçme hedefine ulaşmak için ilk olarak, çağdaş uygarlığın temsilcisi olma iddiasındaki emperyalist ülkelerin boyunduruğundan her alanda kurtulmak gerekmektedir. Birçok ülkeye demokrasi, insan hakları, düşünce özgürlüğü götürdüğünü ileri süren emperyalizmin önündeki en büyük engel Kemalizm’dir. AB’ye göre “Kemalist İdeoloji Türkiye’nin AB üyeliği yolunu tıkamaktadır”. Emperyalizm yüz yıllık hedeflerine ulaşmak için her türden işbirlikçisini her alanda harekete geçirmektedir. Atatürk dönemi eserleri ve cumhuriyet değerlerinden sonra, Atatürk heykellerine yapılan saldırıların yoğunlaşması bunun bir sonucudur. Atatürk’e ve ilkelerine karşı girişilen bu hain saldırılara var gücümüzle karşı koyacağız. Hiçbir güç Türk ulusunun yüreğinden Atatürk sevgisini ve devrimlerini söküp atamaz. Büyük bir asker, olağanüstü bir devrimci, eşsiz bir devlet adamı ve eğitimci olan Atatürk, çok iyi biliyordu ki askeri zaferler başta eğitim olmak üzere ekonomik, siyasal, sosyal, kültürel ve diğer alanlarda kazanılan zaferlerle tamamlanmadıkça tam bağımsızlık sağlanamaz. Bu nedenle, Ulu Önder, Cumhuriyetin kuruluşundan hemen sonra, akıl ve bilimi esas alan laik, çağdaş eğitim sistemini getirmiştir. Ancak, siyasal iktidar yönetime geldiğinden bugüne kadar, “kindar ve dindar” bir nesil yetiştirmek amacıyla milli eğitim sistemimize ağır darbeler vurarak dini kuralları esas alan bir eğitim sistemi getirmeye çalışmaktadır. Son olarak ders programında yaptığı değişikliklerle, Mustafa Kemal Atatürk ile devrimlerini ders kitaplarından çıkarmaya çalışmaktadır. Bununla da yetinmeyen yönetim, evrim teorisi gibi teorileri ders kitaplarından çıkartarak, bilimsellikten uzak, çağdışı yöntemlerle, araştırmayan, sormayan, sorgulamayan, aklını kullanamayan, sadece her söylenene boyun eğen, beyinleri esir alınmış bir nesil yetiştirmeye çalışmaktadır. Atatürk’ü ve aydınlanma devrimlerini yok sayan, bilimsellikten uzak böyle bir eğitim programı asla kabul edilemez. Son günlerde, sosyal medyada milli bayramların okullarda kutlanmayacağı algısını oluşturan bazı haberler yer almıştır. Ancak, Millî Eğitim Bakanlığı’nın “Belirli Gün ve Haftalar Çizelgesi”nin sondan 2. satırında “Mahalli Kurtuluş Günleri ve Atatürk Günleri ile Tarihî Günler (gerçekleştiği tarihlerde)” ifadesi yer almakla birlikte adeta programın satır aralarına gizlenmiştir. Bu ifadeye göre bir kısıtlama yok gibi görünmesine rağmen takvim sıralamasından çıkarılıp başka bir maddede gösterilmektedir. Kuşkusuz, çizelgede milli bayramlarımızın bu şekilde yer alması iktidarın amacını açıkça ortaya koymaktadır. Bu nedenle, okul yöneticilerinin gerekli araştırmayı yapmadan, yanlış bilgiye dayanarak milli bayramlarımızın kutlanmaması kabul edilemez. Bir kısıtlamaya kalkışılsa bile, ADD olarak, aydınlık geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımızla, gençlerimizle birlikte milli bayramlarımızı büyük bir heyecanla, coşkuyla kutlamaya hiç kimse, hiçbir güç engel olamaz. ABD’nin 1997’de oluşturduğu “Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi”nin bir alt unsuru olan ve hakkında en çarpıcı açıklamanın 2003 yılında yapıldığı BOP (Büyük Ortadoğu Projesi), yüz yıl önce imzalanan (Skyes Picot) antlaşmanın halen hedefte olduğunu göstermiştir. Dünya enerji rezervlerinin büyük bir bölümüne sahip olan Ortadoğu, ABD ve tüm batı ülkeleri için olağanüstü stratejik bir öneme sahiptir. Ayrıca, Ortadoğu’da su, yaşanmış ve yaşanan birçok çatışmanın örtülü nedenidir. Fırat-Dicle Havzasında sulama ve hidroelektrik enerjisi üretimini amaçlayan GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) kapsamında yaşanan sıkıntılar, bölücü terörün bölgeye odaklanması rastlantı olamaz. BOP ve onunla paralellik gösteren “Büyük İsrail Projesi” gibi stratejiler, bölgenin “su denklemini” yeniden oluşturma amaçlıdır. Bunun yanı sıra, Suriye’de sürdürülen savaşın hedefi, emperyalizme hizmet etmek amacıyla kurulacak bir Kürt Devletinin Akdeniz’e açılmasıdır. Böylece Kuzey Irak petrolünün ve doğalgazının Akdeniz’e taşınması, bu kukla devlet tarafından sağlanabilecektir. Bölücü terörün ülkemizde odaklandığı bölgeler çok anlamlıdır. Bölgede körüklenen bu ateşin, Irak ve Suriye’den sonra İran’ı ve ülkemizi de sarması kaçınılmazdır. Bazı ülkelerin, Irak Kürt Bölgesi Yönetimi (IKBY) ile petrol ve doğalgaz konusunda yaptığı anlaşma büyük önem taşımaktadır. İşte bu süreci iyi değerlendiremeyen iktidar, kendi partisinin kurultayında IKBY lideri Barzani’yi onur konuğu yapmış, Barzani yönetiminin sözde bayrağını hava limanlarımıza astırmıştır. Bu davranış ve ABD ile İsrail’in Kürt yönetimine verdiği büyük destek sonucu 25 Eylül 2017 tarihinde “Bağımsız Kürdistan” için halk oylaması yapılmıştır. Halk oylaması sonuçlarının ne olduğunun hiçbir önemi yoktur. Eldeki tüm ekonomik, siyasal yaptırımlar kullanılarak ve komşu ülkelerle çok sıkı bir iş birliği yapılarak ülkemizin toprak bütünlüğünü tehdit edecek, Irak’ın kuzeyinde kukla bir Kürt devleti kurulmasına kesinlikle izin verilmemelidir. Muğla ili ADD şubeleri olarak, en kutsal görevimiz, Cumhuriyetimize, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne, ulusal birliğimize, laikliğe, 20. Yüzyılın en büyük lideri olan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ve geleceği de aydınlatan ilkelerine sahip çıkmayı sürdürmektir. Unutmayın… Sonunda biz kazanacağız. ADD Muğla Şubeleri 30.09.2017 Ula/Muğla

Bakmadan Geçme