METE SİT ALANLARI VE MUÇEV İLE İLGİLİ İDDİLARA CEVAP VERDİ
AK Parti Muğla İl Başkanı Kadem Mete gündeme yönelik bazı konularda açıklamalarda bulundu. İl Başkanı Mete, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ve CHP Milletvekili Mürsel Alban'ın sit alanları ve MUÇEV ile ilgili iddialarına cevap verdi.
Ak Parti İl Başkanı Kadem Mete Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ve CHP Milletvekili Mürsel Alban’ın sit alanları ve MUÇEV ile ilgili iddialarına verdiği yanıtta; "Son günlerde Muğlalılar olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin gerek Milletvekilleri, gerekse Büyükşehir Belediye Başkanı’nın gerçeğe uygun olmayan, tamamen siyasi rant içeren ve çarptırılarak kamuoyuna servis edilen mesnetsiz açıklamalarına maruz kalıyoruz. Bir ilin kanundan bir haber, çevre bilincinden uzak bir anlayış tarafından nasıl yönetilemediğini hep birlikte görüyoruz. Hayatın hızla aktığı, mesafelerin, sınırların anlamının değiştiği, ilişkilerin karmaşık hale geldiği öyle bir dönemde yaşıyoruz ki, muhalefet partisi mensuplarının gerçek dışı bir beyanına cevap vermekte geciktiğimizde ortamı boş bularak seri yalanlar silsilesine devam ettiğine şahitlik ediyoruz" dedi.
Mete, "Öncelikle geçtiğimiz günlerde Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Osman Gürün’ün, bazı basın yayın organlarına verdiği demeçte 'Gökova Körfezinde sit alanlarının imara açıldığı, Şehircilik Bakanlığı'nın hiçbir kural tanımadığı, Gökova Körfezi'nin parsel parsel satılacağı, Gökova Körfezi, Marmaris, Milas ve Ula ilçeleri Doğal Sit alanlarının statülerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca değiştirildiği, marina ve yapılaşmanın önü açıldığı' gibi hiçbir dayanağı olmayan, içerisinde doğru bir tek beyanın olmadığı bir açıklama gerçekleştirilmiştir. Bakanlığımız başta olmak üzere, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüzün her konuda Muğla Büyükşehir Belediyesi yetkililerini aydınlatmış olmasına rağmen, hiçbir tekzip veya düzeltme metni yayınlanmamış, her zamanki gibi en iyi yaptıkları 'çamur at izi kalsın' politikası izlenmiştir" diye konuştu.
"Açıkçası bizler uzun yıllardır bu kadim şehri yönetemeyen zihniyetin asılsız iddialarına çoğu kez maruz kalarak iş değil laf ürettiklerine hep birlikte şahitlik olduk" diyerek sözlerini sürdüren İl Başkanı Kadem Mete, "Bu zihniyet değil midir ki; 31 Mart Yerel Seçimleri öncesi, bir mimarlık şaheseri olan Akyaka’mızı billboardlarda devasa montaj binalarla resmederek kara propaganda yapanlar ve Ulamıza uzun yıllar tek bir çivi bile çakmayanlar. Elhamdülillah bu söylemlere itibar etmeyen Ulalı hemşerilerimiz gerekli cevabı diğer 6 ilçemizde de olduğu gibi en güzel şekilde sandıkta vermişlerdir.O gün sandıkta cevabını alanlar bugünde bu tür iftiralarla kaybettikleri zemini doldurma telaşındadırlar" dedi.
Mete, "Gökova Körfezi gerek Özel Çevre Koruma Bölgesi olması, gerek doğal sit statüleri, tarımsal sit ve orman dokusu, gerekse üst ölçekli plan kararları bakımından ülkemizin en çok korunan alanlarından biridir. Gökova Körfezi’nin imara açılacağı iddiası bir iftira niteliğinde olup farklı amaçlara hizmet etmektedir. AK Parti iktidarları döneminde Muğla’mız 1. ve 3. Doğal sit alanları noktasında en fazla artışı sağlamış, Gökova Körfezimiz 'Kesin Korunacak Hassas Alan, Nitelikli Doğal Koruma Alanı, Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı' başlıkları adı altında mevcut koruma alanları %21 daha arttırılarak Gökova Ovasının tahrip edilmesinin önü kesin suretle kapatılmıştır" ifadelerini kullandı.
AK Parti Muğla Milletvekili Kadem Mete, "Bu kapsamda; Gökova Körfezi, Marmaris, Milas ve Ula ilçelerinin kıyılarında, marina ve yapılaşmanın önünün açılmasına yönelik herhangi bir işlem yapılmamıştır. Tabi muhalefetin bu çirkin iftira ve ithamları bunlarla sınırlı kalmadı. Partimiz 7. Olağan İlçe Kongrelerinin coşku ve yoğunluğunu yaşarken, ortamı boş bulan Cumhuriyet Halk Partisi’nin SGK muhtekiri Sayın Mürsel Alban, Büyükşehir Belediye Başkanının başlatmış olduğu iftira kampanyasını Karacasöğüt’ten sürdürmeye çalıştırmıştır. Daha MUÇEV’in hangi iş hacmine sahip olduğunun, nereye bağlı bir kurum olduğunun idrakine varamamış olan Sayın Alban, mal bulmuş mağrip gibi bir yaygara koparma telaşı içerisine girdi. Bizler devletin kendine ait olan bir kuruluş eliyle kendine ait sahilleri nasıl talan ettiğini anlayamadık. Bizlerin geçmişinde devlet kurumu dolandırıcılığı olmadığı gibi “kişi kendinden bilirmiş işi” mottosuyla yola çıkıldığına kani olduk. Bizler verilen yalan beyanatları düzeltmekten yorulduk ancak kendileri yalan ve iftira etmekten bir türlü yorulmadılar. Sayın Alban, iskele kullanım alanının 4.121 metre kareden 42.893 metre kareye çıkarılarak yüz kat artış olduğunu iddia etmiş, 2020 ÇED raporu ile mevcut alanın 12.500 metre kare olduğu ortada olmasına rağmen manipülatif bir dil kullanılmıştır" diyerek sözlerini sürdürdü.
"Ortada iddia edilen şekilde bir artış yoktur" diyen Mete, " Bir diğer iddiada ise, Karacasöğüt koyunun komple kapatılacağı yönündedir. Koyun deniz yüzey alanı 480.000 metre kare iken çalışma yapılacak alan sadece bunun yüzde dokuzluk kısmını kapsamaktadır. Tekne bağlama iskelesinde ise 50 metrelik yandaş yatların bağlanacağı iddia edilmektedir. Mevcut işletmede ihtiyaca göre 8 ila 40 metre arası tüm yatlar siyasi kimliğine bakılmaksızın müsaittik alanına göre kabul edilmektedir.Şu anda misafir edilen tekne sahipleri arasında bir çok muhalif siyasi ve muhalif belediye başkanı bulunmaktadır. Köy sakinlerinin teknelerinin alınmadığı ise tamamen hayal ürünü bir yaklaşımdır.Kurulduğu günden bu yana köylüsüne her alanda sahip çıkan bir anlayışa yakıştırılmayacak ithamlardır. Köylülerimize ait olan otuza yakın tekne bilabedel misafir edilmektedir. Zira açıklamanın tutarsızlığını, açıklamanın başında ÇED raporu olmadığını iddia eden Alban’ın açıklamanın ileri safhasında raporun varlığını ama süresinin geçmiş olduğunu, daha sonra belgeyi göstererek onayın olduğunu ancak düzenleyenlerin siyasiler olduğunu söylediği açıklamada görebilirsiniz" ifadelerini kullandı.
"Peki durum böyleyken bakalım Cumhuriyet Halk Partisi Belediyeleri’nin bulunduğu ilçelerimizde işleyiş nasıl sürdürülüyor?" diye soran Kadem Mete, "Başta şunu dile getirmek isterim ki, iddia edildiği gibi vakfın CHP Belediyelerinin elinden aldığı bir tek iskele, yanaşma ve çekek yeri yoktur. Bodrum’da CHP Belediyesine ait işlettirilen altı kıyı alanı mevcut olup bunların hepsi ruhsatsız ve işgal durumundadır.Datça’da ise dördü kiralanan üçü ruhsatsız ve işgal şekilde bulunan yedi kıyı alanı mevcuttur.Fethiye’de ise Bakanlığımız tarafından bedelsiz tahsis edilen ve kiralananlar dışında iki adet ruhsatsız işgal durumunda kıyı alanı bulunmaktadır. Bu belediyeler arasında en iyi durumda görünen Marmaris Belediyesi’ne ait dört kıyı alanının bir tanesi ruhsatsız işletilmektedir.Bunların dışında Muğla Büyükşehir Belediyesi’ne ait toplamda dokuz adet olan kıyı işletmelerinin altı tanesi ruhsatsız işletilmektedir. Buradan soruyorum, Sayın Başkan bu ruhsatsız yerlere sadece CHP’li tekne sahiplerimi faydalanmaktadır? MUÇEV Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile Muğla Valiliğimiz ortaklığında yürütülen kamu yararına çalışan bir kuruluştur. Bu vakıf bir çok yerde olduğu gibi kıyı bandımızda da kaçak ve aslına uygun işletilmeyen yerleri tespit ederek ruhsatlandırma işlemini yapmaktadır. Vakıf bu yerleri kendisi işletme veya ihale yolu ile vatandaşa kiralama yöntemlerini kullanmaktadır. MUÇEV’in iddia edildiği gibi belediyeler elinden alarak kullandığı bir işletme bulunmamaktadır. Görüldüğü gibi kimlerin talan peşinde olduğu her açıdan ortada olmakla birlikte ülkemizde artış gösteren yat turizminin getirmiş olduğu yükü karşılamak üzere düzenli ve planlı kapasite artırımları kanunlar çerçevesinde yapılmakta, ilimizin önemli gelir kaynaklarının başında gelen turizmin gelişmesi sağlanmaktadır" dedi.
Mete, "Onlardan Mavi turun Muğla ekonomimiz için ne anlam ifade ettiğini anlamalarını elbette beklemiyoruz. Burada yapılmak istenen çok net şekilde ortadadır.Söz konusu partinin mensubu milletvekilleri, yakın çevrelerinin hukuksuz ve kaçak yapılarının devlet tarafından kontrol altına alınmasından doğan bir rahatsızlık içerisindedirler.Partimizin ve hükümetimizin çevreci yaklaşımları ve yatırımları, iftiradan öteye gidemeyen bu çevrelerin kat ve kat üzerindedir.Şahsım ve partim adına Cumhuriyet Halk Partisi yetkililerini, parti mensubu olan ve Bodrum Belediye Başkanlığı’nı yürüten Sayın Ahmet Aras’ın geçtiğimiz günlerde 'Allah Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan razı olsun, kimse artık kaçak balkon bile yapamıyor' açıklamalarını ezber etmelerini rica ediyorum" diyerek sözlerini noktaladı.