Likya Sanat Yolu resim sergisi düzenlendi

16 KATILIMCI RESSAMIMIZ VAR
Etkinliğe katılım sağlayan 16 ressam olduğunu belirten Likya Sanat Yolu Etkinlik Yöneticisi Dilek Aydemir, “Eşim Ertuğrul Aydemir ile birlikte 2-9 kasım arasında İstanbul’da sevgili sanatçı dostlarımızı davet ettik. Onları burada bir hafta boyunca ağırlamaya çalıştık. Bu etkinlikte ki amacımız sanatçılarımıza bölgemizde ki güzelliklerin önemini coğrafi olsun, tarihi olsun tanıtmak ve göstermek. Onları bundan sonra ki çalışmalarında eserlerine esin kaynağı olabilecek noktalarla  buluşturmaktı. Bu süreç içerisinde eksik olmasınlar bizim için çok keyifli eserlere imza attılar. Biz de istedik ki kısa bir süreliğine de olsa bu güzel eserleri Fethiye’mizde  dostlarımızla paylaşmaktı. Küçük bir sergi düzenledik onları ağırlıyoruz. 16 katılımcı ressamımız oldu. Onların eserleri şu an da duvarlarımıza asılıyor. Devrim Erbil hocamızı davet etmiştik bizi kırmadı. Kendisine başarısı dolayısıyla küçük bir armağan takdim ettik. Çok değerli hocalarımız var .  Kendileriyle de görüşürseniz çok mutlu olurlar. Biz de mutlu oluruz” dedi. 

BU TÜR ETKİNLİKLER SÜREKLİ OLMALI
Bu tarz etkinlikleri pandemi nedeni ile bir süredir yapamadıklarını fakat böyle etkinliklerin sürekli yapılması gerektiğine dikkat çeken Ressam Veysel Güray, “Ressamım Üniversite de uzun yıllardır hocalık yapıyorum. Biliyorsunuz bir pandemi süreci geçiriyoruz. O nedenle biz sanatçılar çalışmalarımızla ve ürettiğimiz eserlerle çevreyle iletişimimiz paylaşımımız epeyce daraldı ve azaldı ama bizim için hayati bir durum. Tekrar bu tip ilişkilerin bu tip sempozyumların ve çalışmaların yeniden başlaması hem bizler için hem sanat severler için son derece olumlu diye görüyorum. Bunlar ilk başlangıçlar olacak umuyorum devam eder. Biz tabi uzun süredir dışarıya kapalıydık. Bu etkinlik içinde hem çalışma yaptık hem çalışmalarımızı topluca sizlere sunuyoruz. Çalışmalarımız çok olumlu geçti. Fethiye iklimiyle, havasıyla, atmosferiyle bizleri olumlu etkiledi. Sempozyumu düzenleyenlerle yaklaşımlarıyla , organizasyonların başarılı olmasıyla bizleri memnun etti. Aynı ortamda çalıştık. Fethiye ve çevresi tarihi, doğasıyla çok zengin . Ara ara hem dinlenmeye hem değişiklik açısından geziler ve ziyaretler yaptık. Tabi ki ağırlığı mekanımızda ki  işlerimize verdik. Bu ana kadar bir çok açıdan memnun olduk” ifadelerini kullandı. 

SANAT YOLUMUZUN YOLU AÇIK
Likya Sanat Yolu etkinliğinde Fethiye’yi tanıdıklarını ve resimlerinde onlara yer verdiklerine değinen Ressam Resul Aytimur “Likya Sanat Yolu etkinliğin de bulunmak için buradayım. Likya Sanat Yolu etkinliğini ilk söyleyenlerden biriyim, bundan yaklaşık 2 ay önce Likya Sanat Yolu için buraya geldim ve araştırdım. Bu araştırmam da burada bu etkinliğin olacağını gördüm ve şuanda ki ekibi ben ayarladım. Bu kişiler güzel insanlar biz de bu güzel insanlarla beraber olmayı seviyoruz. Likya Sanat Yolu devam edecek önümüzde ki Mart ayında da yine burada büyük bir etkinlik olacak. Bu ilk gelen kuşak yaşlı kuşaktı bundan sonra gelecek yaş kuşağı orta kuşak. Bunlar da burada Likya Sanat Yolunu Fethiye’yi bütün Türkiye’yi tanıtacaklar. Sanatı Fethiye’ye getireceğiz, mutluyuz burada ki yönetici arkadaşlar çok güzel bir karşılama hazırladılar. Bütün ekip çok güzel çalıştı. Dilek Hanım ve çevresi, Mehmet bey, aşçımız Yeşim hanım müthiş yemekler hazırladı. Burada ki ressamlar şuan da çok memnunlar ve inanın bana tekrar söylesem, tekrar 1 ay sonra bir etkinliğimiz var desem inanın bana hepsi tekrar gelir. Müthiş eğlendiler ve 1-2 günde burada resim yaptılar gece resim yapıldı genelde çünkü gündüz hep Fethiye’yi tanıdık. Mutluyuz sanat yolumuzun yolu açık, Likya Sanat Yolu devam edecek” şeklinde 
konuştu.
KOLAY BİR İŞ DEĞİL
Ressamlığın kolay bir şey olmadığını belirten Ressam Devrim Erbil, “Böyle bir resim yani 3-4 günde biten, hem Ölüdeniz’e gidiyoruz hem Babadağ’a çıkıyoruz. Yani bu kolay bir iş değil. Dilek Hanımı ve Ertuğrul Beyi , hem sanatı hem sanatçıyı sevmesi ve Fethiye’nin sanatseverlerine Fethiye’nin halkına sanat coşkusunu getirmek için büyük bir çaba sarf ediyorlar. Hem kendi adıma hem de bütün sanatçılar adına önce teşekkür ediyorum. Ben Anadolu çocuğuyum. Akademiye nasıl gittim bilmiyorum. Çünkü eskiden akademi sosyete işiydi. Hali vakti yerinde insanlar giderdi. Kızları pek göndermezlerdi. Şöyle bir düşünüyorum da daha akademinin kurulduğu zamanlarda güzel sanatlar diye ayrı bir bölüm vardı. Şimdi Türkiye’de ki Üniversitelerde zannediyorum hala Fransız eğitiminin yaptıkları devam eder.  Artık kız erkek ayrımı yok.  Büyük bir coşkuyla resim yapıyor” dedi.