Küresel iklim Altın Susam'ı da vurdu

Ula’nın Gökova Körfezi havzasında yıllardır geleneksel yöntemlerle yetiştirilen organik susam hasadı başladı. Japonlar tarafından büyük ilgi gören ve geleneksel yemekleri Suşi yapımında kullanılan sarı susamda küresel iklim değişikliğine pandemi de eklenince rekolte yarı yarıya düştü.

Havası ve toprağı nedeniyle Muğla bölgesinde sadece Gökova havzasında yetişen altın sarısı susam, Haziran ayında ekimi yapılıyor. Eylül ayında ürünlerin kesilmesi ve kurumaya bırakılmasının ardından Eylül ayı sonu ve Ekim ayı başında geleneksel yöntemlerle ana ürün çırpılarak çıkarılıyor.

Tadı iyotlu rüzgardan kaynaklanıyor

Gübre kullanılmadan organik olarak yetiştirilen sarı susam, yağ oranı ve aroması ile dikkat çekerken ürün hasadına kadar sulama yapılmıyor. Gökova Körfezi’nin iyotlu rüzgarının ayrı bir tat oluşturduğu altın sarısı Gökova Susamındaki rekolte düşüklüğü ve Covid-19 salgını sonrası fiyatın bu yıl 15 lira olması bekleniyor.

Türkiye’nin susam ihtiyacının yüzde 11’i Muğla’dan

Türkiye’nin susam üretiminin yüzde 11’inin Muğla’dan karşılanıyor. Geleneksel yöntemler ile organik sarı susamın yetiştiği tek yörenin Gökova Bölgesi olurken, ülke genelinde üretilen susam miktarında Antalya ve Manisa’dan sonra Muğla üçüncü sırada yer alıyor. Gökova bölgesinde yıllık ortalama Bin 450 ton susam üretilirken, bu yıl rekoltenin daha da düşük olduğu açıklandı.

Gökova’da susam üreticisi Şenol Sarı, Gökova’nın sarı susamında bu yıl rekoltenin düşük olduğunu söyledi. Sarı, “Yağmur yağmadığından, havaların sıcak gitmesinden dolayı susam olmadı. Gökova susamı dünyada birinci olan, kalitesi yüksek olan, aroması yüksek olan susamdır. Genellikle ihracata gider. Avrupa ülkelerine Fransa, İngiltere ve Japonya. Japonya ağırlıklıdır. Helvacılara gelmez bu susam. Yağ oranı ve aroması yüksek olduğu için ağırdır. Genellikle ihracattır. Geçen sene susam pandemi dolayısıyla Gökova halkı, üreticisi zarar etti. İhracat olmadı pandemi dolayısıyla. Çoğunun susamı elinde kaldı. 20-25 lira kilo beklentisi vardı, 15 liraya gitti. En kötü ihtimalle gelen işçiye 120-130 lira yevmiye veriliyor. Bu da çiftçinin ihtiyacını karşılamıyor. Bu sene inşallah çiftçinin yüzü güler. Aromasının özelliği kaliteden, Gökova toprağından ve Gökova’dan esen rüzgarın da etkisi ile aroması ve kalitesi yüksek” dedi.