Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 49'uncu Yılında Fethiye'de Tören Düzenlendi
Kıbrıs Barış Harekâtı'nın 49'uncu yıl dönümü nedeniyle Fethiye Gaziler ve Şehit Aileleri Derneğinde tören düzenlendi.
20 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı'nın 49'uncu yıl dönümü nedeniyle Fethiye Gaziler ve Şehit Aileleri Derneğinde tören düzenlendi. Törene Fethiye Kaymakamı Yusuf İzzet Karaman, Fethiye Belediye Başkan Vekili Metin Sevinç, İlçe Emniyet Müdürü Kayhan Dadaşoğlu, İlçe Jandarma Komutanı Mustafa Çiçek, Belediye Başkan Yardımcısı Oğuz Bolelli, Fethiye Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Namık Ünal, gaziler ve şehit aileleri katıldı. Dernek binasında şehitler için dua okundu. Ardından şehitler anıtına çelenk sunuldu. Fethiye Kaymakamı Yusuf İzzet Karaman, “Kıbrıs Barış Harekatı’nın 49’uncu yıldönümünde tüm Türkiye’de büyük bir sevinçle Türk tarihinde önemli bir an olan, Türk’ün de zaferle taçlandırdığı tarihi anlardan birinin yaşandığı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu da sağlayan Kıbrıs Zaferi’nin yıldönümünü icra ediyoruz” dedi.
“Türk’ün Zaferle Taçlandırdığı Tarihi Anlardan Birini Anıyoruz”
Fethiye Kaymakamı Yusuf İzzet Karaman, “Bugün Kıbrıs Barış Harekatı’nın 49’uncu yıldönümünde tüm Türkiye’de büyük bir sevinçle Türk tarihinde önemli bir an olan, Türk’ün de zaferle taçlandırdığı tarihi anlardan birinin yaşandığı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu da sağlayan Kıbrıs Zaferi’nin yıldönümünü icra ediyoruz. Biz de ilçemizde gaziler derneğimizin davetine icabet ettik. Şehitlerimizi anmak ve gazilerimizle bir araya gelmek üzere toplandık. Aramızda da Kıbrıs Harekâtı’na katılmış, Fethiye’de ikamet eden kıymetli büyüklerimiz var. Başta dernek başkanımız olmak üzere burada bulunan kıymetli gazilerimiz, burada olamasa da Fethiye’de yaşadığını bildiğimiz kıymetli gazilerimiz ve onların anısına da bugünü hatırlatmak üzere biz de bu etkinliği anlamlı buluyoruz. Tabi bu arada Kıbrıs Barış Harekatı’nda şehit verdiğimiz kıymetli büyüklerimiz var. Fethiye’de mezarları bulunan. Onları da rahmetle anıyoruz. Kıbrıs harekâtı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde cumhuriyetin kuruluşundan sonra en önemli askeri zaferlerden birisidir. Bu vesileyle adaya da barışı getiren bir hareket olmuştur. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de sayın cumhurbaşkanımızın da katıldığı programlarla adada zafer kutlamaları yapılmaktadır. Biz de Fethiye’de bu etkinlikle kutluyoruz. Bu vesileyle ben Barış Harekatı’na katılmış olan orada şehit verdiğimiz büyüklerimizi rahmetle anıyorum. Kıbrıs Büyük Barış Harekatı’na katılan gazilerimize de sağlık ve sıhhat diliyorum” ifadelerini kullandı.
“Kıbrıslı Türklerin Özgürlük, Hürriyet Ve Barış Bayramlarını Kutlarım”
Fethiye Gaziler ve Şehit Aileleri Derneği Başkanı Emekli Astsubay - Kıbrıs Gazisi Namık Ünal, “Kıbrıs Türkünün özgürlüğü için ve Türkiye’nin esenliği için adamış olan büyük devlet adamı Rahmetli Sayın Rauf Denktaş’a Allahtan rahmet diler ruhu şad olsun diliyorum. Ayrıca Kıbrıs Türkünün özgürlüğü ve esenliği için can vermiş tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diler, Gazilerimize sağlık ve huzur içinde uzun ömürler dilerim. Kıbrıs sorununu çözme iddiasında bulunanların çoğu Kıbrıs’ın tarihsel gerçeklerini bilmiyorlar veya bilmezlikten geliyorlar. Kıbrıs ile ilgili gerçeklerin başında şu geliyor; Kıbrıs Rum toplumu hiçbir zaman meşru devlet olmamıştır. Kıbrıs bir Rum vatanı değildir. Kıbrıs’ta Türkler Rumlardan daha çok hak sahibidir. 1571 de Osmanlı Yönetimi Kıbrıs’ta yer aldı. Daha önce Adada Venedikliler egemendiler. Osmanlılar Venediklilerin elindeki mülkü Rum Ortodoks Kilisesine aktardı. Kiliseye geniş yetkiler verdi. Böylece Rum Kilisesine ve toplumuna güç geldi. Giderek bu güç Türkiye’den gelip yerleşen Türklere karşı kullanıldı.1978 de Rusya karşısında zor durumda kalan Osmanlı, Kıbrıs’ın yönetimini geçici olarak İngiltere’ye verdi. Birinci Dünya savaşında da İngiltere Kıbrıs’a el koydu. 1950 yılının sonlarında bağımsızlık hareketi başladı ve uluslar arası anlaşmalara dayanan bir Türk-Rum ortak devleti kuruldu. Fakat Rumlar böyle bir ortak devlete razı olmadılar. Kıbrıs’ın tüm yönetimine kendileri el koyma yoluna gittiler. Anlaşmalar uluslararası anlaşmaları ve Anayasayı çiğneyerek ve soykırımla Türklere saldırılarda bulunarak, Rumlar 1963 yılında ortak devleti yıktılar. Zaten Rumların amacı Yunanistan’la birleşmekti. Anayasa Komitesinde olan Rumların baş temsilcisi olan Klerides biz anayasaya temel olan anlaşmaları içimize sindirmeden imzaladık, amacımız ilk fırsatta enosisti yani Kıbrıs’ı Yunanistan’a katmaktı diyerek bu amaçla Kıbrıslı Rumlar, Türklere karşı insafsızca soykırım uyguladılar. Bu durumda Kıbrıslı Türkler tek başına tedbir alamayacaklarından Türkiye Cumhuriyeti yardımına koştu. Fakat zamanın Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Johonson buna fırsat vermedi. Rahmetli İsmet İnönü’ye yazdığı mektupta Türkiye’ye Kıbrıs’a bir çıkarma yapılırsa çok ağır tedbirler alınacağını söyleyerek tehditler yöneltildi ve o yüzden maalesef soykırım devam etti. 15 Temmuz 1974 yılında Yunanistan cuntası Kıbrısta bir darbe yaparak Kıbrıs’ı Yunanistan’a ilhak etmek istiyordu. Makaryosun amacı ise Kıbrıs’ta Türklerden arınmış bir Rum Devleti kurmaktı. Onun için Türkiye Rahmetli Bülent Ecevit’in Başkanlığındaki hükümet 15 Temmuz 1974 tarihinde garantör devlet olarak Kıbrıs’a askeri harekâtı başlatma kararı verdi. 20 Temmuz 1974 sabahı şanlı Türk askeri Kıbrıs’a çıkarak Kıbrıslı Türkleri soykırımdan kurtardı ve Adada barışı sağladı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin sınırları belirlendi. 31 Temmuz 1974 günü Türkiye, Yunanistan ve İngiltere arasında Cenevre’de yapılan müzakerelerde Dışişleri Bakanlarının yaptığı ortak açıklamada Kıbrıs’ta artık 2 ayrı yönetim bulunduğunu bütün dünyaya açıkladılar. Kıbrıs Türk harekâtından önce Kıbrıs’ta sürekli çatışmalar olurdu. Türklere soykırım ölçüsüne varan saldırılar yapılırdı veya Rumlar kendi aralarındaki gerillalar birbirleriyle çatışırlardı. Türkiye Kıbrıs’ta yalnız Türklere değil aynı zamanda Rumlara da kesintisiz barış getirdi. Bende 20 Temmuz 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekâtında görev aldım. Kıbrıs’ta yaşanan bazı izlenimlerim şöyle; Kıbrıs’ta bulunan Türk köyleri Murat ağa, Atlılar ve Sandallar köylerinde Rumların ve Yunanlıların büyük bir vahşet yaparak Türklere soykırım uygulayarak bu köylerde açtıkları çukurlara Kıbrıslı kadınları, yaşlıları ve çocukları kurşuna dizerek 80-100 kişiyi gömmüşler. Bizler bu çukurları açınca psikolojimiz bozuldu. Bu harekatta bende bir kaza atlattım. Arkadaşım Doktor Teğmen Halil Akçiçek ile yaralı bir askeri almaya gidiyorduk, köyden çıkışımızda araç mayına bastı ben kapıdan 3-4m. ileriye fırladım ve yaralı olarak kurtuldum. Doktor Teğmen Halil Akçiçek şehit oldu. Ona Allahtan rahmet diliyor ve ruhu şad olsun diyorum. Kıbrıslı Türklerinde özgürlük, hürriyet ve barış bayramlarını kutlar esenlikler dilerim” ifadelerini kullandı.