Kentsel Dönüşüm Yasasında Merak Edilenler
Gayrimenkul Uzmanı Şule Duman, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kabul edilen yeni Kentsel Dönüşüm Yasası hakkında bilgiler verdi.
Uzun zamandır konuşulan, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Mehmet Özhaseki’nin geçtiğimiz ay müjdesini verdiği ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi ve Resmi Gazete’de yayımlandı. Gayrimenkul Uzmanı Şule Duman, yeni yasa ile ilgili bilgiler verirken, merak edilen soruları da cevapladı. Öncelikle Kentsel Dönüşüm Yasası hakkında bilgiler veren Duman, kanunun, afet bölgesi olarak adlandırılan ve bu bölgenin dışında olmasına rağmen riskli yapılanın bulunduğu alanlarda yenileme ve iyileştirme çalışmaları yapmayı hedeflediğini belirtti. Acil olarak dönüştürülmesi ve yenilenmesi gereken 2 milyondan fazla riskli yapı olduğunu ifade eden Şule Duman, yeni yasanın sorunları çözme konusunda çok önemli olduğunu ve yürürlüğe girmesiyle kentleri daha güvenli bir hale getireceğini söyledi.
“Dönüşüm ve yenileme çalışmaları ne kadar hızlanırsa depreme dayanıklılığımız o kadar artacak”
Gayrimenkul Uzmanı Şule Duman, vatandaşların merak ettiği ve sıkça sorulan yasa içeriği hakkında bilgileri paylaştı. Kabul edilen yasa ile birlikte çalışmaların bir an önce başlaması gerektiğini ifade eden Duman, “Uzun zamandır beklenen yeni yasa nihayet yürürlüğe girdi. Bu yasa ile özellikle deprem bölgesinde risk taşıyıp da adli süreç sebebiyle akıbeti tam olarak belirlenemeyen yapıların çözüme kavuşması daha kısa sürecek. Yani bundan sonraki süreçte, deprem sebebiyle hasar gördüğü belirlenen yapılarda, hak sahiplerine ilişkin işlemlerden hariç olarak, hasar tespit ve yenileme raporlarına göre yürütülecek idari işlemlere karşı açılan iptal davalarında 10 gün içerisinde ilk inceleme yapılacak. Ardından dava dilekçeleri ve dilekçeye dahil olan ek raporlar ilgililere sunulacak. Bununla birlikte yeni yasa yürürlüğe girmeden önce adli süreci uzatan uygulamalarda da değişikliğe gidilecek. Mesela yargı sürecini uzatan inceleme ve tebligat sürelerinde yürütmeyi durdurma kararlarına yapılan itiraz uygulaması da değişecek ve bundan sonraki süreçte verilen kararlara itiraz edilemeyecek. Aslında bu durum süreci hızlandıran en önemli maddelerden biri çünkü dönüşüm ve yenileme çalışmaları ne kadar hızlanırsa depreme dayanıklılığımız o kadar artacak ve vatandaşlar güvenli bir şekilde yaşayacak. İtiraz hakkının kalkmasıyla sürecin uzamaması için taraflar duruşma talebinde bulunduğu taktirde bile karar mahkemenin olacak. Karar yargı sürecine girdiğinde savunma vermek isteyen taraflar maksimum 15 güne sahip olacakken, süreyi uzatmak istediklerinde ise sadece 1 defalık 10 gün hak elde edebilecekler. Kentsel dönüşüm o kadar önemli ki yürürlüğe girmeden önce adeta ayak bağı olan tüm problemler çok kısa süre içerisinde çözülecek. Mesela eskiden daha uzun süren istinaf yeni yasa ile en geç 2 ay içinde karara bağlanacak. Ayrıca bu aşamada mahkemede yapılması gereken işlemler de 15 gün içinde tamamlanmış olacak. Açıkçası bu yeni yasanın çok büyük avantaj ve güven verdiğini düşünüyorum. Umarım ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olur” dedi.
“Hak sahiplerinin yüzde 51’i ne derse o olacak”
Yürürlüğe giren kanun ile ilgili önemli maddelere de değinen Uzman Şule Duman, imar planlarının, mimari ve statik tesisatın ve fenni mesuliyetin Kentsel Dönüşüm Başkanlığı tarafından üstlenileceğini söyledi. Geçtiğimiz ay açıklanan yüzde 51 yeterliliğin en önemli madde olduğunu dile getiren Duman, “Önceki yasada kentsel dönüşüm için hak sahiplerinin en az üçte ikisi çoğunluğunda rıza gerekiyordu ama artık salt çoğunluk yetiyor. Yani, hak sahiplerinin yüzde 51’i ne derse o olacak ki, bana göre en önemli maddelerden biri budur. Ayrıca, dar gelirli vatandaşlara verilecek olan bağımsız bölümlerde hak borçlanması gereken hak sahibinin maddi durumu olmaması halinde mağdur olmaması için yeni düzenleme de getirildi. Buna göre, hak sahibinin yaşamını sürdüreceği başka bir ikameti yoksa, bağımsız bölümlerde ikamet etmesi sağlanabilecek. Son olarak riskli yapıların yıkılabilmesi için, hak sahiplerine en fazla 3 ay süre verilerek, yapının yıkılması istenecek. Eğer yapılar hak sahipleri tarafından yıkılmazsa da idari makamlar tarafından yıkım işlemlerinin yapılacağı bildirilecek. Bu durumda başkanlığın tahliye ve yıktırma işlemlerinde de söz sahibi olduğunu belirtebiliriz” ifadelerini kullandı.