KELEBEKLER, ÖLÜM VADİSİ OLARAK ANILIYOR
Geçtiğimiz gün Polonya uyruklu turist Piotr Mikolajczyk'in yaklaşık 230 metre yükseklikten düşerek feci şekilde hayatını kaybettiği Kelebekler Vadisinde geçtiğimiz yıllarda da fotoğraf çektirirken hamile Semra Aysal, vadiye inmek isterken İzmirli öğretmen Birolcan Şahin kayalıklardan yuvarlanarak yine feci şekilde hayatlarını kaybetmişlerdi. Fethiye Kaymakamlığı ve Faralya Mahalle Muhtarlığı Tabiat Varlıkları Kurumu ile görüşerek ölümlerin önlenmesi için hem vadiye inişte hem de vadiyi izleme alanlarında proje üretmişlerdi. Üretilen projelere ret cevabının verildiği öğrenildi.
Fethiye'nin dünyaca ünlü Kelebekler Vadisinde yaşanan kazaen ölüm ve yaralanmalarının önüne geçebilmek için hazırlanan projelerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından doğal sit alanı sınırları içerisinde olması nedeniyle reddedildiği ifade edildi. Yine Faralya Mahallesinden Kelebekler Vadisini izleyebilmek için cam teras yapılabilmesi için hazırlanan projenin de yine aynı Genel Müdürlük tarafından reddedildiği öğrenildi. Faralya Mahalle Muhtarı Hasan Karaburun, ''Bugüne kadar en az 20 ağır kaza meydana geldi, 10 kişi hayatını kaybetti. En az 10 kişi de sakat kaldı. Bu kazaların içinde hafif yaralanan, yolunu kaybedip düşen yok. Bugüne kadar sunduğumuz projeler bürokratik engeller yüzünden kabul edilmedi. İnsanlar cennette ölmeye devam ediyor. Kelebekler Vadisi cennet vadi olarak anılırken, son yıllarda maalesef ölüm vadisi olarak anılıyor'' dedi.
Faralya Mahallesi Muhtarı Hasan Karaburun, son olarak Polonyalı turistin feci şekildeki ölümünün yöre sakinlerini derin üzüntüye boğduğunu ifade ederek; ''İnsanların, turistlerin ölmemesi için projeler geliştirdik. Ancak projeler bürokratik engeller yüzünden gerçekleştirilemedi. Hemen herkes cennet vadiyi ölüm vadisi olarak anmaya başladı'' ifadelerini kullandı.
Karaburun; ''2013-2014 yıllarında patikanın düzenlenmesi insan hayatını kurtarmak için Faralya Güzelleştirme ve Geliştirme Derneği adına bir proje hazırladık. Ama çevre şehircilik müdürlüğü tarafından olumlu bulunmadı, kurul kararından dolayı reddedildi. Daha sonra tekrar başvurularımız oldu çünkü kazalar devam etti. Biz sit alanı olduğundan dolayı bir şey yapamıyoruz. Bazı yerlerde patika üzerine yönlendirmeye çalıştık, pek başarılı olamadık. Çünkü vadinin kenarındaki dağları oval olarak düşünürsek yaklaşık 7-8 km insanlar biri doğu tarafından, diğeri batı tarafından veya şelale tarafından yani farklı yerlerden kelebekler vadisine ulaşmak istiyorlar. Tabi o zaman da kaza kaçınılmaz oluyor. Dün de Polonyalı bir turist, oğluyla birlikte kelebekler vadisine inerken yanlış patikadan gitmekten dolayı yaklaşık 250 metre mesafeden düşüyor ve feci şekilde ölüyor. Oğlunun gelip köy meydanında bizlerden yardım istemesiyle haberimiz oldu. Yani gerçekten çok kötü bir durum. O oğlunun ağlayışı, farklı bir ülkedesiniz, tek başına kalıyorsunuz, babanız gözünüzün önünde uçuyor. Hiçbir şey yapamıyorsunuz. Hakikaten çok zor bir durum'' dedi.
''BİZİM BÜROKRASİ SORUN ÇÖZEMİYOR''
''Dernek ve muhtarlık olarak proje sunduk ve direkt olmaz diye reddetme kararı çıktı'' diyen Karaburun; ''3 gün önce tekrar bir Fransız vatandaşı ters yola gitmekten dolayı mahsur kaldı, kaç saatlik operasyonla kurtarıldı. Daha sonra kendisi diplomatmış, bize bir öneri sundu, ‘Benim iki tane önerim var ‘dedi. ‘Birincisi belirli saatlerde bir rehber ile birlikte inmek, ikincisi kenarlara korkuluk ile önlem alınabilir dedi.’ İşte bunu bir yabancı çözebiliyor ama bizim bürokrasi önümüzü kapatıyor, sanki burada insan hayatı ikinci planda kalıyor, biz bunu gördük. Faralya köyü ve çevresinde yaklaşık 2 bin yılından beri turizm var. Şelale de var, bu tür kazalar ama köy patikasında daha çok oluyor kazalar. Çünkü şelalede patika tek yön olduğundan gidilecek güzergâh belli ama vadiye giden tarafta sapmalar olabiliyor, bir yerde keçi yolu, bir yerde yaban domuzunun geçtiği yollar oluştuğundan dolayı insanlar şaşırıyor. Yani burada karar verirken; ilk önce insan hayatı ön planda olsa projeler uygulanır. Ben kendi açımdan bürokrasinin önümüzü kapattığını düşünüyorum. Tam olarak sayısını bilmiyorum ancak turizmden bu yana 20 civarında ağır vaka olduğunu tahmin ediyorum. Bunun yarısı öldü, yarısı sakatlanma, yanlış yola girip kaybolanları saymıyorum'' dedi.
''DOĞAYI BOZMAK İSTEMİYORUZ''
Faralya Mahallesinden Kelebekler Vadisinin kuş bakışı resimlerini çekmek isterken de ölümlerin ve kazaların yaşandığını ifade eden Karaburun, ''Şehir terası ile ilgili de çalışmalar sürüyordu ancak çevre ve şehircilik bakanı da onun için olumsuz karar verdi. Onu da başaramadık önümüzü bürokrasi tıkıyor. Biz doğayı bozmak istemiyoruz, doğayı bozmadan projeler geliştirilebilir. Bize bunu yapın; bu şekilde olsun deseler, biz ona göre hareket etsek ama hiç öneri yok. İnsanlarımız ölmeye devam ediyor. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün devlet büyüklerimden ricam, bu konuyu ele almak, kelebekler vadisinin ölüm vadisi olarak değil de çok güzel reklamlarla anılması için tavsiyem projelerin yapılıp ölümlerin önlenmesini sağlamak. Kelebekler Vadisi artık ölüm vadisi diye anılıyor ve bu bizi üzüyor'' diye konuştu.